20.01.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
‘AYM yetkisini aştı’
Anayasa Mahkemesi’nin yargılamanın yapıldığı mahkemenin yerine geçerek delil değerlendirmesi ve yerindelik incelemesi yapmasının bireysel başvuru incelemesinin kapsamı içerisinde olmadığı vurgulanan kararda, şu ifadelere yer verildi:
“Anayasa Mahkemesi bir mahkemenin kararına karşı yapılan bireysel başvurularda temel hakkın ihlal edilip edilmediği ve bu ihlalin nasıl ortadan kaldırılacağına dair karar vermektedir. Kanun yolunda belirtmesi gereken hususlarda Anayasa Mahkemesi’nce inceleme konusu yapılamaz. Anayasa Mahkemesi başvurucu sanık hakkında vermiş olduğu kararda, mahkememizin dosya kapsamında bulunan bütün delillerin tutuklamaya yönelik yeterli delil olarak görmemekle mahkememiz yerine geçerek, delil değerlendirmesinde bulunmuş ve kanuna aykırı şekilde yerindelik incelemesi yapmıştır. Anayasa Mahkemesi’nce kendisine kanun çizilmiş yetkisini aşmıştır.
Ayrıca vermiş olduğu ihlal kararında tahliyeye yönelik bir hüküm de bulunmamaktadır. Anayasa Mahkemesi’nin somut olayda otomatik olarak sanığın tahliyesi sonucunu doğuracağını kabul etmek hukukun genel ilkelerine, Anayasadaki mahkemelerin bağımsızlığı, mahkemelere emir ve talimat verilemeyeceği yönündeki ilkenin ihlali sonucu doğuracaktır.”
Muhalefet şerhi
Kararda, dosya kapsamında bulunan deliller, karşılaşılan darbe tehdidinin büyüklüğü, sanığın kaçma ihtimali, dosyanın geldiği aşama ve kanunda öngörülen ceza miktarına göre, sanık hakkında verilen tutuklama kararının ölçülü ve yerinde olduğu belirtildi. AYM kararlarının mahkemeleri bağladığını belirten üye hakim Recep Kurt ise, mahkeme kararına muhalefet etti.