Gündem Alzheimer’lı hastada ‘kanser riski’ düşük

Alzheimer’lı hastada ‘kanser riski’ düşük

21.11.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:

Onkoloji zirvesinde konuşan Prof. Dr. Öğretmen, son araştırmalara göre Alzheimer’lı hastalarda kanser riskinin az olduğunu söyledi

Alzheimer’lı hastada ‘kanser riski’ düşük

Antalya’da düzenlenen ‘Onkoloji’de İz Bırakanlar Zirvesi’ne katılan Prof. Dr. Besim Öğretmen, son araştırmalara göre Alzheimer’lı hastalarda kanser riskinin az olduğuna dikkat çekti.

Yaşlılıkla birlikte kanser riskinin arttığına yönelik çok sayıda uluslararası araştırmaya imza atan ABD South Carolina Üniversitesi Biyokimya ve Moleküler Biyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Öğretmen, Alzheimer-kanser ilişkisine dair çok sayıda araştırmanın yürütüldüğünü dile getirdi.

Öğretmen, “Bunun neden olduğuna bakmaya çalışıyoruz. Bunu anladığımız zaman Alzheimer’da kanseri yok eden mekanizma, Alzheimer’lı olmayan hastalara da yansıtılabilir mi, onları Alzheimer yapmadan nasıl kullanabiliriz ona çalışıyoruz. Veya kansere etki eden mekanizma Alzheimer hastasını belki iyileştirebilir bunun üzerinde duruyoruz. Alzheimer başladığı zaman bunu geri döndürebilecek ilaç ya da başka tedavi uygulanabilir mi diye araştırıyoruz” dedi.

‘İkinci safhaya geçtik’

Yaşlılığın kanserde riski artırdığına dikkat çeken Prof. Dr. Öğretmen, özellikle deri, meme ve prostat kanserinde riskin daha yüksek olduğunu belirtti. Öğretmen, “Bizim ve başkalarının yaptığı çalışmalarda çok ilginç bir şey var; kanseri engellediğiniz zaman yaşlılığı artırıyor, yaşlılığı engellemeye çalıştığımızda kanser daha fazla artıyor. Biz hem kanseri tedavi etmek hem de yaşlanan dokuları biraz gençleştirmek istiyoruz. Yaşlılık kansere nasıl yol açıyor ve aralarında nasıl bir ilişki var anladığımız zaman iki ilaç kullanarak bunu yapabileceğiz” dedi. Şu anda hem yaşlılıkta hem de kanserli hücrelerde görev yapan bir ilaç bulduklarını, bu ilacın ilk safhada bütün kanser türlerindeki son evredeki hastalar üzerinde bakıldığını söyleyen Prof. Dr. Öğretmen, “İkinci safhaya geçtik, şimdi prostat kanseri üzerinde deneniyor. Yaşlılığı artıran mekanizmaları yok etmek için de ikinci ilacı çalışıyoruz. Amaç ikisini bir arada verip hem kanseri hem de yaşlılığı daha azaltmak, yavaşlatmak” diye konuştu.

Vücudun bağışıklık sistemini uyararak kanserli hücrelere karşı savaşması olarak tanınan immünoterapilerin öneminin altını çizen Öğretmen, “Şu anda yapılan araştırma ilaçlarının yüzde 90’ı immünoterapi ile ilgili. 4-5 sene önce pankreatik kanserlerde, karaciğer kanserlerinde bir şey yapılamıyordu. Şimdi bu hastaların immünoterapi ile 1-2 sene fazla yaşaması sağlanıyor. İlaçları başka ilaçlarla birlikte kullanıp daha uzun ömürlü tedaviler nasıl yapılır onlara uğraşıyoruz” diye anlattı.

Haberin Devamı

‘Türkiye ile ortak proje yürütüyoruz’ 

Prof. Dr. Öğretmen, ABD’deki laboratuvarında çok sayıda Türk araştırmacıyla birlikte çalıştığını belirtti. Öğretmen, “Benim Türkiye’ye en büyük katkım orada olmak. Orada bilim temsilciliği yapıyorum, buradaki akademisyenlerle, üniversitelerle birlikte çalışıyoruz. TÜBİTAK projelerinde danışmanlık yapıyorum. Tersine beyin göçü projeleriyle gelen akademisyenler çalışmalarımız sürüyor. Bu çalışmaları desteklemek çok önemli. Araştırma yapmak çok önemli çünkü her şeyin kaynağı yaptığımız araştırmalar. Bütün öğrencilerime de bunu söylüyorum” dedi.

‘Kanser ölüm fermanı değil’

Kanserin artık korkutucu bir hastalık olmaktan çıktığını ve çok sayıda tedavi yönteminin bulunduğunu dile getiren Prof. Dr. Öğretmen, şöyle konuştu: “Doktorların elinde bir sürü ilaçlar var, biri cevap vermezse öbürüne başlanabiliyor, radyasyon tedavisinde, immünoterapide ilerlemeler var. Dolayısıyla bir virüsü tedavi eder gibi bir nezleyi tedavi eder gibi hastayı tedavi ediyorlar. Kanserle ilgili teşhis eskisi gibi bir ölüm fermanı değil.”