Anadolu Adliyesi’ndeki 5 hakim ve savcı tutuklandı

Anadolu Adalet Sarayı’nda görev yapan 48 hakim ve savcı tutuklanması istemiyle dün gece saatlerinde nöbetçi sulh ceza mahkemesine sevk edildi. Mahkemede ifade işlemi sonlanan 9 hakim ve savcıdan aralarında eski HSYK 1. Daire Başkanı ve Anadolu İş Mahkemesi Hakimi olan İbrahim Okur’un da bulunduğu 5 hakim ve savcı "Silahlı terör örgütüne üye olma" ve "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükumetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme" suçlarını işledikleri gerekçesiyle tutuklandı.

4 HAKİM VE SAVCI SERBEST BIRAKILDI

4 hakim savcı ise mevcut delil durumu, tutuklamanın tedbir niteliğinde oluşu, savunmaları dikkate alınarak serbest bırakıldı. Mahkeme, 4 hakim savcıya yurt dışına çıkmamak ve soruşturma tamamlanıncaya kadar karakola imza atmak şeklinde adli kontrol hükümlerinin uygulanmasına karar verdi.

"FETULLAH GÜLEN’DEN TALİMAT ALMADIM"

Anadolu 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından "Silahlı terör örgütüne üye olma" ve "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükumetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçlarından tutuklanmasına karar verilen Okur’un savcılıkça alınan ifadesinde, "Benim cemaatle geçmişten bu güne kadar hiçbir alakam ve bağlantım yoktur. Öğrencilik yıllarında İzmir’de gecekondu olarak değerlendirilecek bir evde kaldım. Meslek hayatına başladıktan sonra da o dönem ki cemaatle herhangi bir organik ilişkim olmamıştır. Meslektaşlarımız arasında bulunan ve cemaatçi olduğu iddia edilen kişilerle olan irtibatım da diğer meslektaşlarımla olduğu kadardır" dediği öğrenildi.

Okur’un ifadesinin devamında "Görev yaptığım dönem içinde hiç bir zaman Fetullah Gülen’den, doğrudan veya dolaylı olarak ve de hiçbir kimseden emir ve talimat almadım. Meslektaşlarımdan gelen talepleri uygunluk derecesine göre değerlendirme yapıyordum. Bu kapsamda, yasa ve yönetmeliklere aykırı hiç bir imza atmadım ve oy kullanmadım. Son HSYK seçimlerinde aldığım oy miktarı bunu göstermektedir. Cemaate 7 Şubat krizinden sonra ciddi anlamda tavır aldım. Bunu çeşitli şekillerde yanlış olan davranışları da kamuoyuna ilettim" şeklinde konuştuğu belirtildi.

"15 TEMMUZ GECESİ..."

Suçlamaları kabul etmediğini söylediği öğrenilen Okur’un, "Darbe girişiminde bulunabilecek kişilerle hiç bir şekilde organik ve inorganik bağlantım yoktur. 15 Temmuz gecesi internet açıldığında sosyal medya hesaplarından 01.00 sıralarında yapılan kalkışmayı yapanların yargılanması gerektiği ve bu harekete karşı olduğumu beyan eden açıklamalarım olmuştur " şeklinde ifade verdiği kaydedildi.