Gündem 'AYM kararları eleştirilebilir'

'AYM kararları eleştirilebilir'

24.09.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

Yargı kararlarının eleştirilmesinin ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu belirten Arslan “Bazı eleştirilerden görüyoruz ki kararlarımız okunmadan, bazen de okunduğu halde yeterince anlaşılmadan eleştirilmektedir” dedi.

AYM kararları eleştirilebilir

 

Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) bireysel başvuru hakkının kabulünün 8. yılı nedeniyle, “İnternet Çağında Temel Hak ve Özgürlüklerin Korunmaskonulu sempozyum düzenlendi.

Haberin Devamı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun verilen bazı kararlar nedeniyle AYM’ye ve Başkanı’na yönelik son dönemki sert eleştirileri nedeniyle, sempozyumda gözler Zühtü Arslan’ı aradı. Ancak sempozyumun açılış konuşmasını yapacağı duyurulan Arslan, kayınpederi Derviş Tarakçı’nın vefatı nedeniyle toplantıya katılamadı. Arslan’ın konuşma metni, AYM Başkanvekili Hasan Tahsin Gökcan tarafından okundu.

285 bin başvuru

Arslan, 23 Eylül 2012’den bugüne mahkemeye toplam 285 bin bireysel başvuru yapıldığını, bunun 243 binin sonuçlandırıldığını, şu anda AYM’nin önünde 42 bin civarında başvuru bulunduğunu belirtti.

İncelenen başvurularda 10 binden fazla ihlâl kararı verildiğini belirten Arslan, AYM’nin ihlâl bulduğu başvurular arasında ifade özgürlüğü şikâyetlerinin önemli bir yer tuttuğuna işaret etti. Zühtü Arslan, ifade özgürlüğünün olmadığı yerde demokrasinin olmayacağını vurgulayarak, şöyle devam etti:

Haberin Devamı

“Yargı kararlarının eleştirilmesi de ifade özgürlüğü kapsamındadır. Yargı kararları, özellikle AYM kararları, kutsal metinler değildir.

Eleştirilebilir, dahası eleştirilmelidir. Ama herhangi bir metni eleştirmek için öncelikle onu okuyup anlamak gerekir. Kararlara yönelik bazı eleştirilerden görüyoruz ki kararlarımız okunmadan, bazen de okunduğu halde yeterince anlaşılmadan eleştirilmektedir. Ayrıca eleştirinin eleştirilenler bakımından etkili ve faydalı olabilmesi büyük ölçüde kullanılan üsluba bağlıdır.

Çoğu kez ‘nasıl’ söylediğiniz, ‘ne’ söylediğinizin önüne geçer. Hiç şüphesiz üslup ya da ifade tarzı da ifade özgürlüğünün güvencesi altındadır. Elbette herkes dilediği üslubu tercih etmekte serbesttir.

Ancak yargı kararından ziyade kararı verenlere odaklanan ve eleştiri ötesine geçen ifadelerin fayda getirmeyeceği açıktır. AYM, anayasanın ve kanunların kendisine verdiği görev ve yetkiler kapsamında, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel hak ve özgürlükleri güvenceye alan demokratik hukuk devleti niteliğini korumaya çalışıyor. Kamuoyuna bir çağrıda bulunmak istiyorum. AYM’ye katkı yapmak istiyorsanız, lütfen kararlarımızı eleştirin. Eleştirileri gerçekten dikkate alıyor ve değerlendiriyoruz.”

Haberin Devamı

‘Kişisel sorunumuz olması mümkün değil’

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, konuk olduğu bir televizyon kanalında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Soylu, özetle şunları söyledi:

AYM TARTIŞMASI: Bizim Anayasa Mahkemesi’yle kişisel bir sorunumuzun olması mümkün değil. Elbette ki devletin tepesinde böyle bir sorunu kabul edebilmesi doğru değil. Hepimiz ülke için çalışıyoruz. Karşı karşıya kaldığımız noktayı ifade etmeliyiz. Ben de kendi üslubumla bunu ifade etmeye çalıştım. Benim dilim düşünceyi saklamaz. Ne varsa onu ifade etmeye çalışır.

AKADEMİSYENLER BİLDİRİSİ: Rezil bir bildiri bu. Bir terör örgütü, bir PKK bildirisi bu. AYM, bu bildiriye düşünce özgürlüğü diyor. Şimdi biz bu ülkenin varlığı için kendini feda edenlere ne anlatacağız? AYM’nin aldığı bir kararı eleştirmek benim hakkım. Bir de Can Dündar var. Can Dündar’ı kim bıraktı. Kaçtı gitti.

BEN İHRAÇ ETTİM: AYM Başkanı, polis akademisi başkanıydı. Aldığı komiser yardımcılarının yüzde 41’ini FETÖ’den ben ihraç ettim. Biz bu milletin başına bu felaketi nasıl getirebiliriz? Türk yargısı büyük bir sınav veriyor. Bizim sarılacağımız tek şey hukuktur. Bizim AYM, AİHM’in şubesi midir?