Barın, müşterilerini açıklaması doğru mu?

İstanbulun eşcinsel barlarından Barbahçe, gazetelere tanıtım amacıyla bir basın bülteni gönderdi. İstanbuldaki "gay - life"ın (eşcinsel yaşam) klasikleşmiş mekânlarından biri olarak tanımlanan Barbahçe, tanıtım fatsında müdavim listesine de yer verdi. Barbahçe, müşterileri arasında, Murathan Mungan, menajeri Barbaros Altuğ, Halil Ergün, Cemil İpekçi, Deniz Pulaş, Melis Sökmen, Cengiz Abazoğlu, Deniz Türkali, Mete Özgencil, Mercan Dede, Yaşar Saraçoğlu, Seyyal Taner ve Selin Denizliyi gösterdi. Bu olay, ticari bir firmanın (burada bir barın) tanıtımı için, özel hayata giren bir konuyu kullanıp kullanamayacağı tartışmasına yol açtı. Görüşler şöyle: Tavit Köletavitoğlu (Turizm Yatırımcıları Der.): Açıklamak doğru değil Gay kulüpleri yaşamın bir parçası. İnsanların kişisel tercihlerini, bir farklılık olarak niteleyip deşifre etmek bana doğru gelmiyor. Bu bir realite ise bırakın insanları kendi realiteleri içinde yaşasınlar. Toplum içinde gizli ya da açık olarak bunun bir aşağılama haline getirilmesini doğru bulmuyorum. Halil Ergün (Sanatçı): Onlar da kim oluyor? Bizler sanatçıyız. En salaşından en lüksüne kadar her türlü mekâna gidiyoruz. Ben de istediğim yere giderim. Kimseye de hesap vermek zorunda değilim. Onlar kim oluyor ki nereye gittiğimle ilgili açıklama yapabiliyorlar? Oraya da belki bir kere gitmişimdir. Mehmet Tuna (Şamdan Restoranın sahibi): Memleket alışık değil Bizim de üç bin kişilik portföyümüz var. Ama burada ekstra bir gay durumu var. İnsanlar yansıtmak istemeyebilirler. Biz açıklayabiliriz. Arkadaşım butik açıyor, listemi veriyorum. Açıklamaması iyi olurdu. Damgalamaması lazım. Bu memleket gay barlara alışık değil. Selcen Doğan (İstanbul Turizm Müdürlüğü) Açıklaması normal Konunun sadece gay bar açısından değil, normal kulüplerin müdavimlerinin isimlerinin deşifre edilmesi açısından da olay yapılmasını doğru bulmuyorum. Gay kulüpleri de eğlence dünyasının içinde olan bir mekân. Bunun da çok olağanüstü bir durummuş gibi yansıtılması yanlış. Her şeyin olduğu gibi bu da hayatın bir parçası. Deniz Türkali (Sanatçı) Bu bir damga değil Ben gay kulüplerine giderim. Bu konuda düşünecek bir şey yok. Aramdaki sorun nedeniyle barın önünden geçmiyorum. Burası gay bar olunca mı, millet böyle heyecan duyuyor? Gay barlara herkes gidiyor. Gaylik bir damga mıdır? Kime ne bundan? Barlar deşifre edebilirler. Kayhan Kitapçıoğlu (Neonun İşletmecisi): Saklanacak bir şey yok Türkiyede gay yaşamına üçüncü gözle bakılıyor. Avrupada bir aile çocuğuna varıncaya kadar gelip eğlenir. Bizde gay kulüpler öcü gibi gözükür. Herkes gay kulüplere gidebilir. Bu mekânlar eşcinsel olmayanların da, çocuklu ailelerin de rahatlıkla girip eğlenebileceği mekânlardır.