BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN: Hayırlı olsun

- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan: Sayın Bülent Arınç güzel bir değerlendirme yaptı zaten. Hayırlı olsun diyoruz. Tutuksuz olarak zaten yargılanmaya devam edecekler.
- Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç: Bu arkadaşlar bir yıldan daha fazla bir süredir tutuklu olarak hapiste bulunuyordu. Toplanan deliller ve diğer sebeplerle bir sanığın tahliyesine karar veriliyorsa bunun çok önemli bir karar olduğunu söylemek isterim. Bu bütün sanıklar için dikkat edilmesi gereken bir husustur. Delillerin toplanmış olması, kaçma ihtimalinin olmaması gibi sebeplerle uzun tutukluluk süreleri sona erdirilmeli, tahliye kararları verilmelidir. Ben geç de olsa verilen bu tahliye kararını memnuniyet verici olarak buluyorum. Bir kez daha bu arkadaşlara geçmiş olsun diyorum.
- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: Nedim Şener, Ahmet Şık, Coşkun Musluk ve Sait Çakır’ın tahliyelerinin tutuklu millet iradesinin özgürleşmesine, tutuklu milletvekillerinin de tahliyesine, ayrıca, basın ve ifade hürriyetini kullandığı için tutuklanarak cezaevlerine konulanlara da özgürlük yolunu açmasını diliyorum. Çok geç kalmış bu tahliyelerle devamı beklenen tahliyeler, özgürlüğü gasbedilenlere özgürlük kapısını açan bir yol olacağı gibi, Türkiye’yi de gazeteci ve milletvekillerini tutuklayan ülke olma ayıbından kurtaracaktır.
- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: Bir yılı aşkındır tutukluluk halleri devam eden dört gazetecinin tahliye haberlerinden duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum. Dileğim halen cezaevinde bulunan milletvekilleri ve diğer gazetecilerin de özgürlüklerine bir an önce kavuşmalarıdır.
-HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş: Bu tahliyelerin gecikmiş bir tahliye olduğunu düşünüyoruz. Keşke daha önce bu tahliyeler olsaydı. Mahkeme devam edebilir. Suç delillerini karartma ihtimali olanlara karşı tutuklama kararı alınır. Kaldı ki gazetecilerin yaptığı işler ortada. Herhangi bir şekilde suç delillerini karartma ihtimalleri yok. Baştan tutuklama kararı yanlış olan bir uygulamaydı.Bu yanlışın düzeltilmesi doğrudur. Ümit ederiz ki mahkemeler incelemelerini yaptıktan sonra bir beraat kararı da verirler.
- AGİT Özgür Medya temsilcisi Dunja Mijatoviç: Dört gazetecinin serbest bırakılmalarını memnuniyetle karşıladık. Gazetecilerin aile fertleri ve sevdikleri için de mutluluk duyduk. Halen tutuklu bulunan diğer gazetecilerin de kısa sürede özgürlüklerine kavuşmasını diliyorum.
- Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI): Bugünkü buruk memnuniyetimizin, demokrasimiz ve mesleğimiz adına gerçek bir mutluluğa dönüşmesi için gazetecilik faaliyetlerinden dolayı tutuklanan tüm meslektaşlarımızın serbest kalması ve mesleklerini özgürce yapabildikleri bir ortamın tesis edilmesi gerekiyor.
- Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu: Meslektaşlarımızın özgürlüklerine, mesleklerini yapma olanağına kavuşmalarından
mutluluk duyuyoruz. Ancak bu mutluluğumuz, görevlerini yapmaktan alıkonulmuş öteki meslektaşlarımız nedeniyle bir burukluğu da içeriyor.
- Gazetecilere Özgürlük Dönem Başkanı ve Basın Konseyi Başkanı Orhan Birgit: Bugün özellikle KCK, Ergenekon ve diğer yasadışı örgütsel faaliyetlere bir biçimde katıldıkları iddiasıyla tutuklu olarak yargılanan 101 meslektaşımız için de yargının aynı duyarlığı göstermesini; Yürütme erkinin de gazeteciler için bir ’peşin infaz’a dönüşen uzun tutukluluk sürelerini yeniden düzenleyen bir yasa tasarısını, ivedilikle TBMM’ye göndermesini bekliyoruz.
- Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Atilla Sertel: Mustafa Balbay 10 gün önce yanına verilen Coşkun Musluk’u, Tuncay Özkan da Sait Çakır’ı uğurlarken yalnızlıklarıyla baş başa kalacaklardır. Dileğimiz gazeteci tüm arkadaşlarımızın özgür yargılanmasıdır. Dileğimiz uzun tutukluluk sürelerinin infaza dönüşmeden son bulmasıdır.

Tahliyeler sürpriz oldu
ODA TV davasında yargılanan Nedim Şener ve Ahmet Şık’ın de aralarında bulunduğu tutuklu dört gazetecinin tahliye edilmesi dünyada yankılandı.
BBC: Türkiye’deki Komplo Davası’ndaki Gazeteciler Özgür. Şener ve Şık’ın yargılandığı dava Türkiye’deki medya özgürlüğü için bir test olarak görünüyor. Mahkemenin tahliye kararının sürpriz oldu. İnsan hakları örgütleri, Türkiye’nin en çok sayıda gazetecinin tutuklu bulunduğu ülkelerden biri olduğunu söylüyorlar.
Financial Times: Türkiye’deki bir yılı aşkın bir süre tutuklu bulunan iki tanınmış gazeteci, uluslararası eleştirilerin Ankara’ya odaklanmasına neden olan bir davadaki ani bir değişiklik ile tahliye oldu. Şener ve Şık’ın Türkiye’de cezaevinde bulunan 100’den fazla gazetecinin arasındaydı. Destekçileri için dava, Türkiye’nin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığındaki hükümet döneminde gerçekleştirdiği iddia edilen otoriter kaymanın en güçlü simgesiydi.
New York Times: Şener ve Şık hükümeti devirmeye yönelik bir komplonun bir parçası olmakla suçlanıyordu. İki gazeteci bir yılı aşkın süre cezaevinde kaldı. İnsan hakları grupları, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hükümetini, baskılar ve tutuklamaların karışımıyla ifade özgürlüğünü bastırmakla suçluyor.
El Pais: Türk gazeteciler için mutlu bir gün. Geçen yılın Mart ayındaki tutuklamalarının aksine tahliyeleri birçok kişiyi şaşırttı. Tutuklamalar, Türkiye’de basının maruz kaldığı baskılar ile ilgili tüm alarmların çalmasına neden olmuştu.
CNN International: Gazetecilerin serbest kalması cezaevinin önünde toplanan kalabalık tarafından kutlandı. Ak Parti, gazetecileri yargıladığı için ABD ve Avrupa Birliği’nce sert biçimde eleştirildi.
LONDRA / NEW YORK / MADRİD / ATLANTA ANKA

TV’de yargılama süreciyle ilgili konuşmasınlar
Odatv davasının önceki günkü oturumunda ara kararlar açıklanırken İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mehmet Ekinci, tahliye edilen gazeteciler Nedim Şener, Ahmet Şık, Sait Çakır ve Coşkun Musluk’un avukatlarına, “Müvekkillerinize söyleyin. Televizyon programlarında yargılama süreciyle ilgili konuşmasınlar. Bu yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçunu oluşturur. Bunun dışına çıkılacak olursa gerekeni yaparız” dedi.
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi, kararını sanıkların ve izleyicilerin yokluğunda, sadece avukatların yüzüne karşı açıkladı. Tahliye kararını açıklayan Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, serbest kalan sanıkların avukatlarına ilginç bir uyarıda da bulundu. Başkan Ekinci, avukatlardan tahliye olan sanıkların televizyon programlarına çıkarak yargılama süreci, yargılamanın şekli, davaya konu deliller hakkında konuşmamasını istedi. Ekinci, buna gerekçe olarak ise, davanın esası niteliğinde olan konuların televizyon ya da gazete gibi ortamlara taşınmasının “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçunu oluşturacağını açıkladı. Ekinci’nin, avukatlara, “Müvekkileriniz bu konuları bilmez, sizler anlatın. Bunun dışına çıkılacak olursa gerekeni yaparız” dediği de iddia edildi.

3 yıla kadar hapis istemi
Mahkeme Başkanı Ekinci’nin dikkat çektiği “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçu ise Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 288. maddesinde yer buluyor. Madde 288’e göre: “(1) Bir olayla ilgili olarak başlatılan soruşturma veya kovuşturma kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar savcı, hakim, mahkeme, bilirkişi veya tanıkları etkilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyanda bulunan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
ESRA ALUS İstanbul