GündemBastonun olsam daha çok ilgi görürdüm

Bastonun olsam daha çok ilgi görürdüm

15.02.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

Mustafa Kemal Atatürkün özel hayatına ışık tutan kitaptaki anılara göre, Gazinin eşi Latife Hanım, sofraların uzamasına topuklarını vurarak tepki veriyor, Atatürke öfkeli sesi salonlardan taşıyordu

Bastonun olsam daha çok ilgi görürdüm

Yaverinin ağzından Atatürkün özel yaşamı ilk kez Milliyette Atatürkün yaveri Salih Bozokun anılarını içeren "Latife & Fikriye / İki Aşk Arasında Atatürk" isimli kitap, Mustafa Kemalin özel hayatına ışık tutuyor. İsmet Bozdağın derlediği ve Truva Yayınlarından bu hafta sonu çıkacak kitapta Bozok, Atatürkü, "Ben, Mustafa Kemal Paşanın sadece arkadaşı, dostu değil, hayranı idim... Bakışları başkaydı, düşünceleri başkaydı, insan münasebetleri başkaydı; velhasıl o kadar başkaydı ki, tanıyanlar ya ateşböcekleri gibi ışığına pervane kesiliyorlar ya da çekilip gidiyorlardı. Ben, pervane kesilenlerdendim" diye anlatıyor. Kitaptan bazı bölümler şöyle: "Fikriye, ortadan az uzun, ince, kara gözlü, kara kaşlı, aydınlık yüzlü bir kadındı. Güzelden fazla, alımlı idi... İstediği zaman kişiliğini insana duyurur, istediği zaman odanın içinde varlığı fark edilmezdi (...) Paşa, sabahları Fikriyeyi alarak yürüyüşe çıkar ve bu yürüyüşlerden çok hafiflemiş olarak dönerdi. Demek ki Fikriye, Paşanın canını sıkmamayı ve onu oyalamayı biliyordu." Fikriye, Atatürkü oyalamayı biliyordu "Paşa, cephedeydi. Rakı içiliyormuş. Makbule Hanımın kadehi boş olduğu için Fikriye Hanım:- Sen niye içmiyorsun abla?.. diye sormuş...Vay, sen misin soran!.. Makbule Hanım alı alına, moru moruna karışıp ateş püskürmüş:- Vay sen benim rakı içtiğimi kocama niçin gammazlıyorsun? diye.Sofra altüst olmuş, yemek herkesin burnundan gelecek... Mustafa Mecdi Bey dayanamamış ve bir kâğıda, Ya şimdi susarsın ya da boş kâğıdını yazarım notunu yazmış... Makbule Hanım susmuş"* * *"Zübeyde Hanım çağırdı: - Bak, evlatçığım... On gün var otururuz bu kızcağızın evinde... İyidir hoştur fakat tutmamıştır gözüm bu işi!.. O sever Gazi Paşayı!.. O sevmez efendim, Mustafa Kemal Efendiyi... O ister, Paşanın karısı olsun! O ister, kurulsun Çankayada, buyursun ona buna! Sevemez o benim Mustafamı... Sen beni çabuk götüresin Ankaraya... Söyleyeyim Mustafaya bu iş olmaz!.." Beni niçin eşime gammazlıyorsun? "Kadı, törene başlamadan önce benden Mihri Müeccelin ne olacağını sordu.Ben de Paşama sordum:- 10 dirhem gümüş demez mi?..Bu miktar, en fakir insanın vermeyi benimsediği para idi. Kazım Karabekir Paşa, Gazi Paşaya:- Aman Paşam, ucuza kapatıyorsunuz!.. dedi."* * *"(...) Sofraların uzaması inatlaşmasına karşı Latife, yeni bir silah bulmuştu: Sofra, saat 23.00ü geçince, sofraya rastlayan odaya giriyor, topuklu pabuçlarıyla tepinmeye başlıyordu!.. Paşanın bu rezaletten kurtulmak için başvurduğu küsmeler, gözdağı vermeler, hırçınlıklar para etmedi. Paşa, ne yaparsa yapsın, Latife bildiğini okuyordu!.."* * *"Paşa, Latifenin öfkeden kapkara kesilmiş gözlerini, pençe pençe kızarmış yüzünü görünce, Valiye veda etti ve dinlenmek için eve girdiler. Kendileri için hazırlanan daireye gelince, Latife Hanımın ciyak ciyak sesi bütün mahalleyi doldurdu:- Sen bana herkesin içinde nasıl hakaret edersin?..- Fakat...- Fakatı makatı yok... Ben senin karın mıyım, değil miyim?.. Nasıl oturtursun beni arabanın solunda!..- Yanlış değerlendirmeler yapmışsın Latife... Sana bu gezinin resmi bir gezi olacağını söylemiştim!..- Ne olmuş gezi resmi ise?.. Ne olmuş Mareşal üniformasıyla çıkmışsan?.. Bana hakaret etmek için gerekçe mi bunlar?..- Lütfen yavaş konuş... Bütün Adana, alt katta bizi dinliyor!..- Bütün Adana değil, bütün Türkiye, bütün dünya dinlesin... Hayır, bana hakaret edemezsin!... Aman Paşam, ucuza kapatıyorsunuz "Latife her topuk vuruşta tahta ev duvarlarıyla beraber sallanıyordu! (...) Tepindi, tepindi, sonunda yorulup sustu. Bir süre sonra yukardan hıçkırık sesleri geliyordu. Paşa, kalkmaya hazırlanırken şunları söylüyordu:- Hayatımda yaptığım hatalardan biri de evlenmektir. İşte görüyorsunuz... Ordular yönettim, Meclisler yönettim, savaşlar yaptım, kazandım ama, bir kadını yönetemiyorum. Okumuş da olsa, iyi aile de olsa, sonunda kadın, kadındır! Bir devlet adamına eş olmak, belki zor bir sanat.. Fakat bir devlet adamının eşi olarak kendisine ne yapmak düştüğünü bilmemek acıklı bir şey."* * *Latife, bağırıyordu:- Ben, senin değil karın, bastonun olsam, daha çok ilgi gösterirdin!.. Bu nasıl kabalık?.. Sen beni verem edip öldürmek mi isliyorsun?.. Paşa, alçak sesle:- Latife, yeter!.. Parmağıma, zilin düğmesini aratıyorsun!.. Daha bir kelime söyleyecek olursan, seni İzmire gönderirim!..Latife, biraz ağladı ve sustu. Gerçekten hepimiz bu olup bitenlere yürekten üzüldük..."* * *"Latife Hanımın sesi salonları, odaları aşan boyutlar içinde çın çın ötüyordu:- Yol boyunca kadınların boynuna sarılıp öptüğün yetmedi de, şimdi de ordu komutanlarının karılarını mı baştan çıkaracaksın?.. Utanmıyor musun?..- Sus diyorum, sus!.. Elimden bir kaza çıkacak!..- Susmayacağım!.. Dünyanın sonu olduğunu bilsem, yine de susmayacağım. Bıktım artık bu rezaletlerden!..- Sus diyorum, Latife!.. Sabrımın sonuna geldin!..- Susmuyorum!.. Öldürecek misin?.. İşte buyur, öldür!.. Susmayacağım!..Ses kesildi. Gazinin sert ayak sesleri duyuldu. Bir oda kapısı açıldı, kapandı... Sonra her zaman olduğu gibi Latifenin hıçkırıkları duyuldu ve sessizlik..."* * *"Paşa beni çağırdı. Durumu özetledi ve Latifenin benden başka kimseyle Ankaraya dönmeye razı olmadığını, onunla Ankaraya dönmemi buyurdu. Düşünceliydi:- Latife, daha nikâhım altındadır. Yani, Devlet Başkanının eşidir. Bu nedenle, yol boyunca bu niteliği ile karşılanacaktır. Şu mektubu da al; Ankaraya varınca İsmet Paşaya verirsin!.. Gereken işlemleri yaparlar. Bu evlilik de burada biter!..Gözlerimle, Paşanın sinirli mi, üzgün mü olduğunu araştırıyordum. Fakat bir şey anlayamadım. Yalnız, gerektiği ölçüde ciddi idi.- Hemen mi hareket edilecek?..- Hemen, bir an önce...- Emredersiniz..." Savaşlar kazandım, bir kadını yönetemiyorum Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Fikret Karaman, mihri müeccelin evlenecek kişiler arasında yapılan nikâh akdinde erkek tarafından kadına verilen bir teminat olduğunu belirterek, "Bu altın da olabilir, başka bir mal da olabilir" dedi. Karaman, mihri müeccelin evlilik hayatının boşanmayla sonuçlanması halinde kadın tarafının mağduriyetini önleyebileceğini bildirdi. Mihri müeccel nedir?

KEŞFETYENİ
Sessizliğini bozdu! Ayrılık iddialarına tek kare yanıt
Sessizliğini bozdu! Ayrılık iddialarına tek kare yanıt

Cadde | 10.05.2025 - 07:46

Survivor'a sürpriz bir şekilde veda eden isim Yiğit Poyraz olmuştu. Yiğit Poyraz elendikten sonra ilk olarak Hikmet ile olan fotoğrafını paylaşmıştı. Bu paylaşım akıllara 'Yasmin Erbil'den ayrıldı mı?' sorusunu getirmişti.

Yazarlar