Batı cephesi’nde yeni bir şey yok

Bu isimler arasında yer alan Yaşar Kemal Gallimard için Erich Maria Remarque’ın “Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok” kitabını seçti. Roman, Naziler tarafından meydanlarda yakılan kitapların başında geliyor.
Yaşar Kemal, La Nouvelle Revue Française için kaleme aldığı yazıda 20. YY.’ı en iyi anlatan romanın hangisi olduğunu düşünürken, Heller’in “Catch 22”, Şolohov’un “Ve Durgun Akardı Don” ve Remarque’ın “Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok” adlı romanları arasında gidip geldiğini belirtiyor. Kemal “Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok”u neden seçtiğini ise şöyle açıklıyor: “‘Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok’u gençliğimde okumuştum. Bu kitap 20. YY. dünyasının el kitabı sayılabilir. Böylesi kitaplar büyük ustalıkla yazılır, dahası can pahasına yazılır. Hatırlayalım, bu kitabı Hitler meydanda yaktırmıştı. Yazarı da ortadan kaldırmak için aramışlar, kaçmayı başaran Remarque’ı bulamamışlar, buna karşın geride kalan kız kardeşini öldürmüşlerdi. Bu kitabı bir daha okudum. Yıllar önce okuduğum bu kitap daha bugünlerde yazılmış gibi. Böylesi kitapları insanoğlu sonuna kadar götürecektir.”
“Remarque ‘Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok’ romanıyla çağımızın destanını yazmıştır” diyen Kemal kitapla ilgili olarak “Bu roman 20. YY.ımızı en yaralı yönüyle yani savaşla derinlemesine gösteriyor” diyor.


Ünlü eserler listede

Gallimard’ın düzenlediği ankette 20. YY.’ı temsil eden romanlar arasında Louis-Ferdinand Celine’nin “Gecenin Sonuna Yolculuk”u, Juan Rulfo’nun “Pedro Pramo”su, James Joyce’un “Ulysses”i, William Faulkner’ın “Abşalom, Abşalom” ve “The Mansion”ı, J. M. Coetzee’nin “Barbarları Beklerken”i, George Orwell’ın “1984”ü, Nabokov’un “The Gift”i, Malaparte’nin “Kaputt”u öne çıkıyor. Ankette birden fazla yapıtlarıyla yer alan yazarlar ise Claude Simon, Blaise Cendrars, Malaparte ve Faulkner oldu.