‘Baykal’ı dizinden vuracaklar’ ihbarı

Türkiye, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a yönelik “gizli kayıt” skandalıyla çalkalanırken, CHP Genel Sekreteri Önder Sav, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün, Baykal’ı dizlerinden vurması için tetikçi Mithat Yılmaz ile 750 bin dolar para karşılığında anlaştığını, saldırıya 2 saat kala bundan vazgeçildiği yönünde e-postayla emniyete ihbar yapıldığını söyledi. Sav, suikast girişimiyle yayınlanan görüntüler arasında bağ olduğunu ima etti.

Maili gönderen isim Naci Yağcı
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş ise, geçtiğimiz perşembe akşamı Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal ile görüşmesinden birkaç saat sonra, skandal görüntülerin servis edildiğini belirterek, “Bu kadar tesadüf fazla. Bütün bunlar F tipi örgütlenmeyi de akıllara getiriyor. Aldığımız bilgiye göre ihbar mailini gönderen kişi Naci Yağcı. Ancak bu isim sahte mi, gerçek mi bilmiyoruz” dedi. Ateş, önceki gece İstanbul’da Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ile de görüştü.
Sav; Genel Başkan Yardımcıları Ateş, Cevdet Selvi, Onur Öymen, CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mesut Değer, MYK üyeleri Faik Öztırak, Rıza Yalçınkaya ve Savcı Sayan ile birlikte dün CHP Genel Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenledi.
Sav, e-postayla yapılan ihbarı okuduktan sonra, İstanbul emniyetinin 15 Nisan’da gelen bu ihbarı 16 Nisan’da Ankara Emniyeti’ne bildirdiğini, Ankara’nın da konuyu alt birimlerle paylaşmasından sonra kendilerinin haberdar olduğunu söyledi. Kendisinin Köksal ile telefonda görüştüğünü, Ateş’in İstanbul’a gittiğini kaydeden Sav, ihbarın bir kafeden yapıldığını ancak oradaki kameraların çalışmadığını kaydetti.
Şişli Başsavcılığı’nın konuyu İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı’na yönlendirdiğini, ancak dosyanın oradan görevsizlikle yeniden Şişli’ye döndüğünü anlatan Sav, şöyle devam etti:
“Bu zamana kadar bize göre yeterli inceleme yapılmadı. İhbar, Baykal’ın Brüksel’de AB Komiseri Stefan Füle ile 13 Nisan’da yaptığı görüşmeden 2 gün sonra geldi. Hassas günlerden geçiyor Türkiye. Böyle günlerde, böyle önemli bir ihbarı devletin önceden alamayıp CHP Genel Başkanı’nı, suikast düzenleyen insanların insafına bırakma hakkı yoktur. Emniyetin sonradan haberi olduğu anlaşılıyor, eğer bu ihbar sonradan gelmişse, eğer bir kamuflaj değilse... Böyle bir kamuflajla 13’ünden evvel bir ihbar gelmiş de, 15’inden sonra gelmiş gibi yapıyorlarsa o daha vahim bir olay. Bizim bu olayı hassasiyetle izlediğimiz günlerde başka bir olay gerçekleşti. ‘İki ayağından vurun’ diyor. Burada 10 kişinin adı geçiyor. Tetikçi galeyana gelip iki ayağını bırakıp başka yere ateş etse ne olur? O zaman hesap verilemeyecek boyuta gelir iş.”
Sadece, suikast ihbarıyla ilgili soru sorulmasını isteyen Sav, “gizli kayıt” olayının, ihbar mektubunda adı geçen kişilerle bir ilgisi olup olmadığının sorulması üzerine, “Onu şu anda söyleyecek durumda değiliz. İş başka bir boyutta. O olayın incelemesi yapıldığı için, gizliliğini de taşıdığı için, mahkeme o konuda gizlilik kararı, yasak kararı verdiği için o konuya girmiyorum” dedi.
Sav, suikast ihbarını bugüne kadar açıklamamalarının nedeninin sorulması üzerine, “Yeterli veriye ulaşamadık” diye konuştu. Sav, baştan beri Baykal’ın konuyla ilgili bilgilendirildiğini belirtirken, ihbardan sonra CHP liderinin korunmasına yönelik tedbirlerin artırıldığını hissettiklerini, Baykal’ın İstanbul’a gidiş-dönüşlerinde daha sıkı korunduğunu fark ettiklerini açıkladı.

İŞTE ÖNDER SAV'IN AÇIKLAMALARI:

Güleç 21 Nisan’da bilgilendirildi
Edinilen bilgiye göre; 15 Nisan’da “5301” nolu e-ihbarın gelmesinin ardından İstanbul Emniyeti 16 Nisan’da Ankara Emniyeti’ni bilgilendirdi. Ankara da TEM, İstihbarat ve Koruma Şube müdürlüklerini gizli yazıyla uyardı. Baykal’ın yakın koruma polisi Mehmet Güleç ise ancak 21 Nisan’da emniyete çağrılarak bilgilendirildi. Güleç’in durumu aktardığı Baykal, Ateş ve Sav ile bir araya gelerek durumu değerlendirdi. 6 Mayıs’ta, konuyla ilgili belgelerin ulaştığı Baykal’ın, Sav ve Ateş’e “niçin konunun hâlâ aydınlatılmadığını” sorduğu öğrenildi. Bunun üzerine Ateş, perşembe akşamı 17.40’ta makamına gittiği Köksal’dan, “Konuyla ilgili araştırmalar sürüyor” yanıtını aldı. Ateş’in, İstanbul’da Çapkın ile görüşmek istediğini iletmesi ve Köksal’ın olumlu bakması üzerine Çapkın’ın ofisine not bırakıldı. 18.30’da Ateş’i arayan Çapkın, “7 Mayıs’ta 23.00 gibi görüşsek olabilir mi?” dedi.
CHP’nin üst düzey kaynakları, Ateş’in, Köksal ve Çapkın ile yaptığı bu görüşmeden saatler sonra Baykal ile ilgili olduğu öne sürülen özel ilişki görüntülerinin internete servis edildiğini belirterek, bu duruma özellikle dikkati çekti.

Tetikçilere 300 bin dolar
Ateş, önceki gece yarısı İstanbul’da Çapkın ile makamında buluştu. Çapkın ve Emniyet Müdür Yardımcısı İbrahim Yaylagül, “e-posta Çekmeköy’deki bir internet kafeden gönderilmiş. Ancak kamera kayıtları yok. Harddisk alındı, halen inceleniyor” dedi. Ateş’in, “Tetikçiler için Şişli Belediyesi’nin kasasından 300 bin dolar çıktığı öne sürülüyor, somut bir olay, bunu araştırdınız mı?” diye sorması üzerine Çapkın, “Yeterli delil yok, Şişli Savcılığı’na başvurduk. AİHS ortada, yapabileceklerimiz sınırlı” yanıtını verdi.
İstanbul Emniyeti’nin ihbarda adı geçen Şişli’deki 2A Gıda Ltd. Şirketi için talep ettiği arama talebinin Şişli Savcılığı’nca reddedildiği de öğrenildi.

İşte ihbar e-postası
İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne 15.04.2010 tarihinde 20:59:23’te (88.242.240.106) nolu IP adresinden gönderilen e-posta ihbarı şöyle:
“Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ı ‘vur emri’ verdi.
Mustafa Sarıgül, Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Osman Şevket Aslan aracılığıyla aralarında daha önce husumet bulunan (ya da öyle sanılan) organize suç örgütü lideri 387766099028 TC Kimlik Numaralı Mithat Yılmaz’a CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ı her iki dizinden vurması için talimat verdi.
Belirsiz kaynaklı 300 bin dolar nakit para belediye kasasından alınarak Osman Şevket Aslan tarafından Şişli Kasap Sokak Eser İş Merkezi, A Blok No 16/7 adresinde bulunan 2A Gıda Pazarlama Ltd Şirketi (market) (Mithat Yılmaz’ın paravan şirketi) bizzat Mithat Yılmaz’a avans olarak verilmiştir. İşin bitiminde 450 bin dolar daha ödenmek üzere 750 bin dolara anlaşma sağlanmıştır.
Osman Şevket Aslan ve Mithat Yılmaz yüz yüze olmadığı durumlarda kriptolu telefonlarla bağlantı kurmaktalar. Mithat Yılmaz’ın iki adamında daha bu kriptolu telefonlardan bulunmaktadır. Telefonlar avukat Ayhan Kızılöz tarafından sivil bir istihbarat kurumundan sağlanmıştır.
Osman Şevket Aslan, Mithat Yılmaz’a eylemle ilgili talimatı şu şekilde verdi: 1 Numara Baykal’ın 13 Nisan 2010 saat 18.30’da Avrupa Parlamentosu’nda Genişlemeden sorumlu AB Komiseri Stefan Füle ile görüşeceğini, bu görüşmeyi engellemelerini ve Baykal’ı her iki dizinden yaralamaları talimatını vermiştir.
Mithat Yılmaz, adamları Ahmet Akgün, Habip Akgün, Recep Katılmış, Fatih Yurttaş, Cevdet Karamahmutoğlu, Mahmut Hanedar, İbrahim Bozdemir, Bülent Şener, Şenol Çiftçi ve Murat Yılmaz ve Kanasçı Leyla (erkek) ile operasyon planını en ince ayrıntısına kadar planladılar. Sonra ne olduysa 13 Nisan 2010 saat 16.15’te Osman Şevket Aslan, suikast planının ertelendiğini telefonla bildirdi.
Can güvenliğim nedeniyle kimliğimi deşifre etmiyorum, ancak bu kişi ya da kişilere yapılacak operasyonlarla birlikte ses ve görüntü kayıtlarını özel bir TV kanalına ya da en çok ücreti ödeyene (1 numara da dahil) satacağım. Hayatımı garanti altına almak ve kendi güvenliğimi sağlamak için bu benim hakkımdır.
İhbarımı değerlendirip değerlendirmemenizin benim için pek bir önemi yok. Ama canı yanan insanlar olursa bu bilgileri teyit etmediğiniz için sizler de bir nebze sorumlu olacaksınız. Bu yüzden bu ihbar e-mailini yazarken ve gönderirken ekran görüntüsünü kayıt ediyorum. Çalışmalarınızdan dolayı sizleri kutluyor ve başarılarınızın devamını diliyorum.”

‘Sindirme kampanyası’
Sav, “Medyada Sayın Genel Başkanı istifaya davet edenler var” diyen gazeteciye de, “Bakın siz de aynı kulvara dönüyorsunuz, o konuda bir açıklama gereğini duyarsak bu konudaki gibi tereddüt etmeden sizi çağırır, açıklama yaparız” dedi. “İnternet sitelerinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün Baykal’a yönelik suikastla ilgili yurtdışından gelen bir kişiyi yakaladığı haberleri yer alıyor” denilmesi üzerine de Sav, “Bize henüz bir haber intikal etmedi. Böyle bir haber gelmedi, gelirse de bunu değerlendiririz ama CHP’ye yönelik çok sistemli bir karalama kampanyasının, sindirme kampanyasının sürdüğü anlaşılıyor. Biz Cumhuriyet tarihiyle özdeş bir partiyiz. Hiçbir siyasal iktidar bugüne kadar bizi sindirememiştir, yıldıramamıştır. Bundan sonra da bu siyasal iktidarın her türlü tertibine hazırlıklıyız. Hiçbir şekilde gerilemeden CHP olarak yolumuza devam edeceğiz” diye konuştu.

Ateş: Emniyetle görüştükten sonra o görüntüler servis edildi
CHP’li Yılmaz Ateş, geçen perşembe akşamı Emniyet Genel Müdürü Köksal ile görüşmesinden birkaç saat sonra, skandal görüntülerin servis edildiğini belirtti. Ateş, “Köksal’la görüştüm, ‘İstanbul’a gideceğim’ dedim, hemen arkasından İstanbul Emniyet Müdürü ile görüştüm telefonla, birkaç saat sonra bu 35 yamadan oluşturulan görüntüler servise konuluyor. Bu kadar tesadüf olabilir mi? Olayın üzerine gitmemizden rahatsız olanlar bu görüntüyü yayıyorlar, bütün bunlar F tipi örgütlenmeyi de akıllara getiriyor” dedi.