15.10.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
ÖNDER YILMAZ Ankara
TBMM 15 Temmuz FETÖ Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nda konuşan emekli Jandarma Kurmay Albay Mustafa Önsel, Genelkurmay’dan belge sızıntısı olduğunu tespit ettiklerini, ancak konunun kapatıldığını öne sürdü. 2008’de Teknik İstihbarat Daire Başkanlığı da yapan emekli Albay Önsel, komisyonda özetle şu mesajları verdi:
ÖZEL SİVİL SINIF: Harp okulunda da 1982’de özel bir sınıf ihdas edilmiştir. Tamamen sivil kaynaklı öğrencilerden oluşuyor bu kısım. Mezuniyetleri 1985’te olmuştur bunların, yani 1985’te teğmen çıkmışlardır. Sivil dedim, sizin için çok önem arz etmeyebilir bu söylediğim ama bilen için bu çok önemlidir, böyle bir şey olmaz bizde. Harp okulu, bir askerî lise kaynaklı, bir de sivil lise kaynaklı oluyor ve bütün kısımlar karma olur, bütün kısımlar karmadır.
11’İ GENERAL ÇIKTI: 1985’te, dediğim gibi, mezun oluyorlar, teğmen çıkıyorlar. Şimdi, bu kısmın başka rastlantısal özelliği ne? Bu kısmın yarısı general oluyor, 11 kişi general. Şu anda tespit ettiğim tabii, belki 13 kişidir ama 11 tanesi general. Peki, olabilir, bu da rastlantı olabilir diyebiliriz. Bu 11’in 11’i de 15 Temmuz gecesi darbenin içerisinde.
SORULARI ÇALIP VERDİLER: 1985’te askerî liseye sızmaya başlıyorlar, sızma. 1986’da kütle hâlinde bu çok dilleniyor. 1986’da bütün askerî liselerde yani Işıklar, Maltepe ve Kuleli Askerî Lisesinde öğrencilerin atıyorum, 400 kişi alınıyorsa Kuleli Askerî Lisesi’ne, rakamlarda şaşırma olabilir, 400-450, yarıya yakını Türkçe sorularını tam yapıyor. Tabii, merkezî sistemden soru sistemi, merkezden almışlar. Belli ki kendi bildikleri öğrencilere vermişler.
1994 DEVRESİ DARBECİ: 1986 dedim değil mi? Bunlar ne zaman bitiriyor askerî liseyi? 1990’da. Harp okuluna gidenler ne zaman bitiriyor? 1994’te. 1994 devresi, TSK tarihinde, en fazla kurmay subayın çıktığı devre. 130-135 kişi kurmay olmuş. Kazananlar kim? Bakıyorsunuz genel itibarıyla Türkçe sorularını zamanında tam yapanlar.
GENELKURMAY’DAN SIZINTI: Bu arada bizim istihbarat birimleri bir kurmay albayın Genelkurmay’dan bilgi sızdırdığını, belge sızdırdığını tespit ettik, somut. Bu çok üst seviyede paylaşıldı, istihbarat başkanı, işte ikinci başkan, genel komutan, Genelkurmay’da da İkinci Başkan ve İstihbarat Başkanı seviyesinde İsmail Hakkı Pekin, İstihbarat Başkanı da karşı tarafta. Neyse sonuç ne oldu? Ne oluyor biliyor musunuz? Sadece istifa ettiriliyor adam. Bir arama, neyi sızdırdı, ne yapıldı, böyle bir araştırma söz konusu olmadığı gibi bu olaydan bir hafta sonra o belge ve bilgi sızdıran kurmay albay…
‘Bilgisayar tamir edilirken bulundu’
“Birisi Levent’te bir bilgisayarcıya gider tamir için fakat bir parça filan lazım olur, ‘bir saat sonra’ der, canı sıkılır adamın ama gider. Sonra, merak eder bilgisayar tamircisi, bir tane şifreli dosya, bir tanesini kırabilir yalnız, merak ettiği için. Bir açar, İstanbul’da askerî lisesi subaylarının faaliyetleri. Hemen kapatır, kopyalar onu, bir CD’ye alır, tamir eder, verir, onu da getirir, Selçuk Çakmaklı’ya verir. Bakın, çok ilginçtir ‘karargâh evleri’ olayı buradan çıkmadır zaten. Esasında, ışık evleri bu şekilde, açık bir şekilde deşifre olur. Bu CD’yi alırlar, derhal komutana, komutan Genelkurmay Başkanı’na, Genelkurmay Başkanı Büyükanıt’tır, o da verir, ‘bununla ilgili rapor hazırlayın’ der, rapor hazırlanır. Sonra ne olur? Sonra, Selçuk Çakmaklı ve Cengiz Köylü başka yerlere tayin edilir.