Gündem ‘Ben sosyal içiciyim’ diyenler de bağımlı!

‘Ben sosyal içiciyim’ diyenler de bağımlı!

25.03.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Sigaranın yol açtığı DNA hasarı, genetiğimizi de değiştiriyor. Bozuk genler bir sonraki kuşağa aktarılıyor. Sigara, tüp bebek yapmaya çalışan erkeklerin sperminin genetiğini bozuyor...

‘Ben sosyal içiciyim’ diyenler de bağımlı

Sigarada sosyal içicilik diye bir kavram yok. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, günde bir tane bile içmişseniz, bağımlı kabul ediliyorsunuz

Haberin Devamı

Nikotin 7-8 saniyede, beyinde yapışacağı bölgeye ulaşıyor ve ödül merkezinden dopamin salgılanıyor. Bu dopamin, hayata heyecan ve zevk veriyor. Beyin, bunu tekrar ve tekrar onu istiyor. Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Merkezi Sigara Bırakma Polikliniği Öğretim Üyesi ve Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Tijen Şengezer, “Bağımlılık, zor bir hastalık ama tedavi edilmesi mümkün” dedi. Şengezer’le yazı dizimizin ikinci gününde, sigarayı bırakma sürecinde yaşananları konuştuk.

- Bu kadar zararlı bir alışkanlıktan neden vazgeçemiyor insanlar?

Sigara kullanmak bir bağımlılık, dolayısıyla da bir hastalık. Hem kronik hem de tekrarlayan bir beyin hastalığı aslında. Nasıl tansiyon ya sa diyabet hastası doktora gidip, tedavi olma ihtiyacı duyuyorsa, aynı şekilde bir sigara hastasının da buna hakkı var.

Haberin Devamı

Her şey merakla başlıyor ve bu anlamda gençler büyük risk altında çünkü cesaretleri var. Deneyenlerin dörtte üçü, yaşamı boyunca bağımlı kalabiliyor. İlk deneyenler, sigaradan zevk almadıklarını ve öksürdüklerini söyler. Kimse denediği zaman ‘Bağımlı olacağım’ demiyor zaten. Ancak bu kadar kötü deneyimin ardından bir süre sonra tekrar deneyip, düzenli içici olması bağımlılık işareti. Beyindeki bağımlılık bölgesiyle nikotinin karşılaşmış oluyor. Bazen anne karnındaki bebek buna maruz kalıyor. İdrarındaki nikotini ölçtüğümüzde, neredeyse anneyle aynı oranlara sahip olduğunu görüyoruz.

Sigarayı bırakma sürecinde kullanılan ilaçlar SGK kapsamında değil, geri ödemesi yok. Bu yüzden Sağlık Bakanlığı, tütün kontrolünü sağlamak için ilaçları ihaleyle satın alıyor ve sigara bırakma merkezlerinde kullanılmak üzere ücretsiz dağıtıyor. Bu, çok iyi bir uygulama ve 2011’den beri devam ediyor.

- Sigarayı tek başımıza bırakamaz mıyız?

Bir kere bağımlı olduktan sonra sigarayı bırakmak kolay değil. Bağımlılık, zor bir hastalık ama tedavi edilmesi mümkün. Önemli olan, bunu istemek. Bilimsel araştırmalara göre, sigarayı kalıcı olarak bırakmak için önceden 4-5 kez bunu denemek gerekiyor. İnsan bir şeye bağımlıysa, ona karşı iradesini kullanamaz. Kişi kendi kendine de bunu deneyebilir. Eğer olmuyorsa, Alo 171’i arayıp, 24 saat destek alabilirler. Görevliler, en yakın sigara bırakma merkezine yönlendirme yapıyor ve hatta randevu bile alıyor.

Haberin Devamı

Bazı insanlar ‘Ben sosyal içiciyim’ diyor...

Sigarada sosyal içicilik diye bir kavram yok. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, günde bir tane bile içmişse, bağımlı kabul ediliyor. Kişi, ömrü boyunca 100 tane sigara içse de, bağımlıdır. Şu anda içmeyip, önceden içmişleri de bağımlı olarak görüyoruz. Bu bireyler, ‘sigara içmeyen bağımlı’dır.

- Yoksunluk belirtilerinin fiziksel altyapısı var mı, yoksa psikolojik mi?

Nikotin 7-8 saniyede, beyinde yapışacağı bölgeye ulaşıyor ve ödül merkezinden dopamin salgılanıyor. Bu dopamin, hayata heyecan ve zevk veriyor. Ve beyin tekrar onu istiyor.

Yemek yediğimiz ya da kahve içtiğimizde de dopamin salgılıyoruz ve bu zevk süresini artırmak için ardından bir de sigara yakıyoruz. Bir süre sonra bağımlı olunca ve dopaminin işlevi bozulunca, normalde zevk alınan şeyden artık sigara olmadan zevk alamaz hale geliyoruz. Sigarayı bıraktıktan sonra bunun tekrar düzene girmesi zaman alıyor. Nikotin azalınca, dopamin de azalıyor. Kişide hem fiziksel hem ruhsal sorunlar ortaya çıkıyor. Ağızda yara, baş ağrısı, konsantrasyon güçlüğü ve dikkat sorunu görülüyor. Depresyona giriyor, kaygı bozukluğu yaşıyor ve uyku düzeni bozuluyor.

Haberin Devamı

- Kilo almak da korkutuyor...

Sigarayı, profesyonel yardımla bıraktığınız zaman her şeyin bir çözümü var. Yoksunluk nedeniyle iştahta artış ve tatlıya eğilim ortaya çıkıyor ancak tedavide bu da dengeleniyor. Sigara, metabolizmayı hızlandırıyor.

Metabolizmanın, kendini düzeltebilmesi için yavaşlaması gerekiyor. Alınan kilolar, daha sonra geri veriliyor. Kişiye özel programla tedaviyi şekillendirebiliyoruz.

- Sigarayı bırakma sürecinde çevrenin desteği ne kadar önemli?

Eş veya iş ortamındaki kişilerden, sık sık öfkeli olduğuna dair tepkiler alıyor bağımlı. Sinirli, öfkeli ve alıngan olmak yoksunluk belirtilerinden. Ama bunların hepsi geçecek. ‘Yine mi bırakıyorsun?’, ‘Nasıl olsa başlarsın’, ‘Bir tane iç, sonra devam edersin’ gibi cümlelerin faydası olmaz. Bunlar yerine, ‘Tekrar denemene çok sevindim’, ‘Bu sefer başarılı olacağına eminim’ denmeli. Sürecin en önemli ayaklarından biri de, davranış tedavileri.

Haberin Devamı

Kişilere ödevler veriyoruz

- Tedaviden bahsedebilir misiniz?

Sigara içmeye eşlik eden pek çok alışkanlık ve otomatik davranış var. Bunları değiştirmek amaçlanıyor. Kişilere ödevler veriyoruz.

- Hangi durumlarda sigara içtiğini gözlemlemesini istiyoruz. Bu, kişiden kişiye değişir.

O anda ne hissediyor, nasıl bir komut geliyor belirlemesi lazım.

- Sigara paketini ortada bırakmayın. Beyin, kahve içerken sigara içme komutu verir. Bir bakmışsınız elinizde sigara var.

- Sigarayı sosyalleşme ve zevk aracı olmaktan çıkarın.

- Sigara içme isteği geldiğinde, su için çünkü beyinde dopamini yükseltiyor. Ya da dişlerinizi fırçalayabilirsiniz.

- Bir arkadaşınızın yanına gidip sohbet edebilir ya da telefonla konuşabilirsiniz.

YARIN: NİKOTİN REPLASMAN TEDAVİSİ NEDİR?