Gündem ‘Benim için bir dönüm noktası’

‘Benim için bir dönüm noktası’

22.10.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:

‘On Küçük Zenci’yle ilk kez sahneye adım atan Yeşilçam’ın usta aktörü Ediz Hun ve rol arkadaşı Pelin Turancı ile bir Agatha Christie uyarlaması olan oyunu konuştuk

‘Benim için bir dönüm noktası’

Yeşilçam’ın usta aktörlerinden Ediz Hun, geçen hafta uzun kariyerinde bir ilke imza attı ve Ak’la Kara Tiyatro’da Agatha Christie uyarlaması “On Küçük Zenci”yle ilk kez sahneye adım attı. Ediz Hun ve rol arkadaşı Pelin Turancı’yla oyunu ve süreci konuştuk.

Haberin Devamı

Sizi ilk kez tiyatroda yer almaya ikna eden ne oldu, hiç aklınızda var mıydı?

Ediz Hun: Hiç yoktu. Film çekerken Nedret Güvenç çok teklifte bulunmuştu. O anlarda çok faaliyet içinde olduğumuz için böyle bir değerlendirme yapma imkanı bulamadım. Aradan seneler geçti. Bir gün bir mesaj aldım. Savaş Özdural’dan “Tiyatro oyunu hakkında görüşmek istiyoruz” diye. Daha önce böyle şeyler, ön görüşmeler olmuştu. Yurtdışındaydım, geldiğimde bir yerde buluştuk. Savaş Bey’in yanında eşi Pelin Turancı vardı. “Ak’la Kara Tiyatrosu bizim, bir eser düşünüyoruz” dediler. “Ben de yaşım 70 küsur, 120-130 filmde başrol oynadım ama hiç tiyatroda yer almadım, neden Ediz?” diye sordum.

Pelin Turancı: “Hayranım size, rol alın istiyorum” dedim.

Haberin Devamı

Ediz H.: Böyle ağırlıklı bir rol olacağını düşünmedim, tiyatro bambaşka bir ekol ve disiplin, ben cesaret edemezdim teklif etmeye.

‘Tiyatro bambaşka’

Metni okuduktan sonra mı kararınızı verdiniz?

Ediz H.: Metni okudum, müthiş bir rol. 45 gün var, ezberlenecek, rol arkadaşlarım eğitim almışlar. Biz alaylıyız. O zaman yoktu, bir eğitim. “Biz, size güveniyoruz Ediz Bey” dediler. Küçük bir sahne olur, oynarsınız izleyicinin de Ediz de burada diye hoşuna gider. Öyle değil, yargıç rolü ve aksiyonlu bir metin. 26 Ağustos’ta provalara başladık. Gece gündüz çalıştım. Konferanslar veriyorum, seyirci deneyimim var ama tiyatro bambaşka bir şey. Benim dışında dokuz sanatçı var, hepsi üniversite mezunu yetişmişler, pırıl pırıl insanlar. Kolay bir iş değil. 45-50 gün de olsa, vurgular, tonlama önemli; gerilimli sahnelerde sert çıkışlar olacak. Oyunda karakterim yargıç ve otorite sağlamaya çalışıyor. Tiyatro meşakkatli ve çok sabır isteyen bir iş… Tiyatro yapanların ahlaki değerlerinin çok yüksek olması lazım, zamanında gelmek, mesleğini sevmek, disiplinli olmak gerekiyor.

‘Benim için bir dönüm noktası’

Sahnede olmamanın eksikliğini duyuyor muydunuz?

Ediz H.: Hiçbir zaman duymadım, sinemayla çok farklı iki kulvar. Sinemada tekrar ve yeniden çekme imkanımız var. Tiyatroda ise birbirimize bakıyorsunuz, hata yapmamamız lazım. Benim için bir dönüm noktası oldu. 35 yaşında üniversiteye başladım Norveç’te, Norveççe bilmiyordum, ikincilikle bitirdim. Çok azimli bir adamım, bana bir görev verildi mi en iyi şekilde sunmak isterim. Ediz olarak insanlar benden bir şey bekliyor. Rol arkadaşlarım profesyonel sanatçı. Eğer benden bekleneni veremezsem, teklersem onları da zor durumda bırakırım, mesuliyet hissediyorum. 

Haberin Devamı

Sizin Ediz Hun’a teklif götürme süreciniz nasıl oldu?

Pelin T.: Savaş’la otururken yargıç rolü için aklımıza hemen geldi. Ediz abi çok aktif, dinamik, üniversitede öğretim görevlisi, çok fazla hobisi var. Dinç; düzenli bir hayatı var. Çocukken hayran olduğunuz biriyle aynı sahneyi paylaşmak çok farklı bir heyecan. Ona zor bir iş getirdik.

‘Christie’nin en çok okunan romanı’

Agatha Christie’ye yönelme nedeniniz nedir?

Pelin T.: “10 Küçük Zenci”, Agatha Christie’nin en çok okunan romanı. Ve demiş ki, bunu kimse oyunlaştırmayacak, yaparsam ben yaparım. İlk tiyatro yaptığı kitabı, kendi metni. Oyunun Dramaturjisini Savaş (Özdural) yaptı. Biletlerimiz satışa çıktı. Okuyucusunu çok fazla ve herkes çok merak ediyor. Dünyada oynandı ama Türkiye’de ilk kez oynanacak.