Gündem ‘Beton kirli, kirişler zayıf’

‘Beton kirli, kirişler zayıf’

13.11.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

Depremin vurduğu İzmir’de çöken ve hasar alan binalarda adeta beton ve demir dışında her malzemenin kullanıldığı ortaya çıktı. İzmirliler, 30 Ekim günü meydana gelen 6.9 büyüklüğündeki depremin yaralarını sarmaya çalışırken, 9 Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından hazırlanan “Sisam Depremi Değerlendirme Raporu’nun sonuçları açıklandı. Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir başta olmak üzere çok sayıda bilim insanının katkı sunduğu raporda, depremin büyüklüğünün 6.9, şiddetinin ise 8 olduğunun altı çizildi.

‘Beton kirli, kirişler zayıf’

Deprem esnasında oluşan tsunami dalgalarından en çok Sığacık sahili, Akarca ve Akkum kıyı şeridinin etkilediğine değinildiği raporda 3 bölgeledeki tablo için, “Sığacık sahilinde dalgaların etkili olmasının en büyük sebebi Sığacık Körfezi’ndeki su derinliğinin oldukça sığ olmasıdır. Dalgalar sahil yerleşimlerini basmış, evlerin duvarlarını yıkmış, sokaklarda ilerleyerek 200 metreden daha fazla uzaklığa ulaşabilmiştir. Evlerin içlerine kadar ulaşan dalgalar evlerin zemin katlarında 1.23 metre, sokaklarda ise yer yer 1.5 metreye kadar yükselmiştir” ifadelerine yer verildi.

Yıkımların yaşandığı Bayraklı’daki duruma ilişkin ise şu tespitler sıralandı: “Saha incelemelerinde bu binalarda perde duvarların kullanılmadığı görülmüştür. Ağır hasar gören hatta yıkılan binaların birçoğu 1999 öncesi inşaa edilen binalardan oluşmaktadır. Bölgenin bir başka karakteristik özelliği ise binaların bitişik nizam olarak teşkil edilmemiş olmasıdır. Bitişik düzende teşkil edilmeyen binalar aslında deprem davranışı açısından olumlu olsa da, bu olumlu özellik binaları kurtarmaya yetmemiştir.”

Bölgedeki yapıların beton dayanımı düşük, düz olmayan demir ve karbon oranı yüksek donatıdan oluştuğu ve yönetmelik şartlarına uygun olmayan şekilde teşkil edildiğine de yer verilen raporda, “Binaların kolon, kiriş uçlarında ve kolon, kiriş panel bölgesinde enine donatı sıklaştırmasının yapılmadığı, kolon ve kirişlerin yeteriz olduğu zemin katların orijinal kullanım amacının dışına çıkarıldığı görülmüştür. Beton malzemesine bakıldığında kirli ve istenmeyen parçalar, ahşap parçaları, kil topakları, tuğla kırıkları içerdiği, çimento matrisinin zayıf olarak gözlendiği, çimentonun zayıf olduğu beton ile çelik donatı arasındaki yapışıklığın oldukça zayıf olduğu söylenebilir. Bu problemler kolay sıyrılmaya ve dolayısıyla hasar ve yıkılmasının kolaylaşmasına neden olmuştur” denildi.