16.05.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara
İstanbul Özel Yetkili Başsavcılığı’nın terör örgütü KCK’nın basın ayağı ile ilgili hazırladığı iddianamede, tartışma yaratacak birçok konu yer aldı. 36’sı tutuklu 44 sanığın yargılandığı davanın iddianamesinde, Abdullah Öcalan’la diyalog kurulması yönündeki haberler ağır biçimde eleştirildi. İddianamede, gazetecilere yöneltilen suçlamaların içeriği de dikkati çekti.
Heyetin ilettiği mektup
Büyük bölümü gazeteci olan sanıkların yaptıkları haberlerin “örgütsel suç” sayıldığı iddianamede, KCK’nın basın yapılanmasını oluşturduğu öne sürülen sanıklarla ilgisi olmaksızın, MİT aracılığıyla, Öcalan’dan alınarak İmralı’ya ulaştırıldığı iddia edilen mektuba da yer verildi. Mektubun farklı bir soruşturmada ele geçirildiği anlatılan iddianamede, Öcalan’ın üst düzey örgüt yöneticilerine yazdığı belirtilen mektup için, “İmralı Cezaevi’nde kendisi ile görüşme yapan Heyet tarafından teslim alınarak muhataplarına iletildiği anlaşılan 06 Temmuz 2011 tarihli mektup” ifadesi kullanıldı.
İddianamede, mektupta; “KCK’nin her düzeyde kendini yaşatmak için eğitmesi, lojistiklendirmesi, irtibatlandırması, örgütlendirmesi, Demokratik Ulus Çözümünü pratikleştirmesi kaçınılmazdır. Hem de tek taraflı olarak!” ifadelerinin yer aldığına dikkat çekilerek, şöyle denildi:
“Bahse konu ibarelerden KCK/PKK terör örgütünün varlığını devam ettirebilmesi için KCK yapılanması kapsamında her alanda örgütlenmesi ve kendi stratejisini hayata geçirmesi gerektiğinin anlaşıldığı tespit edilmiştir.”
İddianamede, PKK’ya yakın basın kuruluşları dışında, ulusal basının da “bilinçli ya da bilinçsiz olarak” Öcalan’ın muhatap alınması propagandası yaptığı belirtildi.
Eylemleri bildirmemek suç
İddianamede, gazetecilerin haberlerinin yanı sıra şu eylemler “örgütsel suç” olarak nitelendi:
- KCK Basın Komitesi’ne bağlı Azadiye Welat, Özgür Gündem, Özgür Halk, Dicle Haber Ajansı, Gün TV, Fırat News, Roj TV, Yeni Özgür Politika gibi gazetelerde çalışmak.
- Gazetecinin kendisine istihbaratı verilen eylemi polise bildirmeyerek, suçun önlenmesine yönelik faaliyette bulunmaması.
- Bilgisayarda THKP-C ve DHKP-C’lilerin övüldüğü Grup Yorum’a ait şarkılar bulundurmak.
- Diyarbakır için Amed ifadesini kullanarak, örgütsel terminolojiyi kullandığı göstermek.
- Polislerle ilgili eleştiri oluşturacak bölümleri habere koymak. Avrupa nezdinde Türkiye Devletini zora sokacak haber yapıp devleti karalamak.
- Terör örgütü lehine olabilecek haberleri yapmak. Toplumda nefreti ve şiddeti körükleyici ve kışkırtıcı haberler yapmaya özen göstermek.
- Polisin yaralanmasını ve alternatif cuma namazlarını haber yapmak. Devleti halka zulüm yapan bir devlet gibi göstermeye gayret etmek.
- Öldürülen teröristlerden şehit, gerilla şeklinde bahsetmek. Öldürülen PKK’lılarla ilgili taziye ve mevlitlere katılmak.