GündemBİR GARİP TESLİMAT!

BİR GARİP TESLİMAT!

18.09.2009 - 02:47 | Son Güncellenme:

Münevver Karabulut’un katil zanlısı olarak aranan Cem Garipoğlu, iki gün önce avukatlığını üstlenen Aytekin Kaya ile gece yarısı buluşarak teslim oldu.Kaya, bürosuna gelen iki telefondan sonra Cem Garipoğlu ile buluştuklarını ve amca Hayyam Garipoğlu’nu arayıp kendisine yeğeni hakkında bilgi verdiğini söyledi

BİR GARİP TESLİMAT

Başı kesilerek öldürülen Münevver Karabulut’un katil zanlısı Cem Garipoğlu, “çember daraldı” açıklamalarıyla sıkıştırılan ailesi tarafından avukatlarının nezaretinde polise teslim edildi. Yurtdışına kaçtığı sanılan Garipoğlu’nun uzun süre bahçeli bir evde saklandığı ve tüm gelişmeleri günü gününe takip ettiği ortaya çıktı.
Polis, cinayet zanlısına yardım edenleri tespit etmeye çalışırken, Garipoğlu, cinayeti soran polislere, “Bavula sığmadığı için Münevver’in kafasını kestim” dedi. Cem Garipoğlu’nun teslim olma süreci şöyle gelişti:

Avukata iki telefon
Garipoğlu ailesinin avukatı Aytekin Kaya’nın verdiği bilgiye göre, önceki akşam Bakırköy’deki bürosundayken bir telefon aldı ve Cem Garipoğlu’nun teslim olacağı bildirildi ve ikinci telefonu beklemesi söylendi. Gece yarısına doğru gelen ikinci telefon üzerine avukat Kaya asistanıyla birlikte E-5 üzerindeki Bakırköy sapağında beklediği bildirilen Cem Garipoğlu’yla buluşmaya gitti. Bu arada da Asayiş Şube polisini arayarak Garipoğlu’nun teslim olacağını bildirdi. Garipoğlu saat 00.45’te avukatlara söylenen yere geldi. Kot pantolon, siyah tişört ve mont giyen Garipoğlu’nun saçları tıraşlıydı ancak sakalları oldukça uzundu.
Avukat Kaya, sonrasında yaşananları şöyle anlattı: “Titriyordu, tedirgindi. Sakin olmasını söyledim. Ağzından çıkan ilk kelimeler, ‘Babamın tutuklanmasına çok üzüldüm. Benim yüzümden annem ve babam perişan oldu. Babamın içeride olmasından büyük vicdan azabı çekiyorum. Cinayeti işlerken yalnızdım’ oldu.”

‘Sucuk ekmek yedi’
Otomobille polisle buluşma noktasına gidecekleri sırada Cem Garipoğlu’na “Aç mısın?” diye sorduğunu kaydeden Kaya, “Aç olduğunu söyledi. Yol kenarındaki sucuk ekmekçiye yanaştım. Kendisine sucuk ekmek aldım. Bir şey içmek istemedi. Otomobille giderken sucuk ekmeğini yedi ve aracın teybinden Frank Sinatra’yı dinledi. Polise teslim olmadan birlikte geçirdiğimiz 15-20 dakikalık süre içinde cinayetten dolayı pişman olduğunu, olayların nasıl geliştiğini anlayamadığını söyledi” dedi.
Avukat Kaya, buluştuktan sonra işadamı Hayyam Garipoğlu’nu aradığını ve yeğeni hakkında bilgi verdiğini de söyledi.
E-5 üzerindeki Bahçelievler sapağının yakınındaki büfelerin önüne gelen polise Garipoğlu teslim edildi. Polisin bu sırada tedirgin olduğu görülen Garipoğlu’na, “Gel koçum, sen bize emanetsin” dediği ileri sürüldü. Garipoğlu’nun, kendisini gözaltına alan polislerin cinayet anını sorması üzerine sinir krizi geçirdiği, bunun üzerine Emniyet görevlilerinin de bu konuda bir daha soru sormadığı öne sürüldü.
Ardından Emniyet’e götürülen Garipoğlu’nun yakalandığını Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kaan Köksal, İstanbul Valisi Muammer Güler ve İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, Asayiş Şube Müdürlüğü’nde yaptıkları basın açıklamasıyla kamuoyuna duyurdular.

İfade yok, sohbet var
Asayiş Şube Müdürlüğü’nde Garipoğlu’nun yaşı küçük olduğu için ifadesi alınmadı. Yapılan üst aramasında cebinden sadece kendi adına düzenlenmiş kredi kartı bulundu. Yapılan incelemede Garipoğlu’nun kredi kartını hiç kullanmadığı tespit edildi.
Sağlık kontrolüne götürülüp getirilen Garipoğlu ile polisler sohbet etti. Garipoğlu sohbet sırasında Münevver Karabulut’u olay günü okulundan alıp evine götürdüğünü anlattı. Garipoğlu’nun, annesini arayarak, bir arkadaşıyla geldiğini söyleyip evden ayrılmasını istediği belirtildi. Olaydan sonra hiç yurtdışına çıkmadığını, bilmediği bir yere, tanımadığı bir kişi tarafından götürüldüğünü söyleyen Garipoğlu, bahçeli bir evde kaldığını ve gündemi sürekli takip ettiğini belirtti.
Garipoğlu’nun Emniyet’e getirilişi sırasında, “Çok pişmanım. Keşke ben ölseydim. Bir anlık bir olaydı” dediği öne sürüldü.
Garipoğlu, “Bu hunharlık niçin?” sorusuna “Bilmiyorum”; “Münevver’in başını niye kestin?” sorusuna ise “Kafası bavula sığmadığı için” yanıtını verdi. Garipoğlu, “Testereyi almak nereden aklına geldi?” sorusunu da “Bilmiyorum” diyerek yanıtladı.
Garipoğlu dün sabah saatlerinde elleri kelepçeli olarak Emniyet’e ait sivil bir araçla çıkarıldı. Gazetecilerin yoğun ilgisi nedeniyle polis konvoyu bir süre ilerleyemedi. Garipoğlu önce Haydarpaşa Numune Hastanesi’ne sağlık kontrolüne götürüldü. Yaklaşık 7 dakika hastanede kalan Garipoğlu, ardından Üsküdar’daki İstanbul Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü’ne getirildi. Burada da ifadesi alınmayan Garipoğlu, 3 saat sonra polis yeleği giydirilerek binadan çıkarıldı. Şube önünde toplanan vatandaşlar alkışlarla ve ıslıklarla Garipoğlu’nu protesto etti.
Garipoğlu, Gülhane’deki Çocuk Suçları Mahkemesi’ne, Doblo model bir araçla getirildi. Mahkemenin 50 metre yakınındaki Hünkâr Han’ın resim kursu verilen ikinci katındaki dairenin dışına “3 milyon euro’ya satılık kız. Müracaat Süreyya Karabulut” yazılı pankart asıldı. Bunu fark eden polis, pankartı hemen indirdi.

Başka gözaltılar olabilir
Garipoğlu’na, cinayet sırasında ve sonrasında bir ya da birden fazla kişinin yardım ettiği düşüncesiyle başka gözaltılar olabileceği belirtildi. Polis, Garipoğlu’nun teslim olduğu Bahçelievler’deki yerde bulunan bütün MOBESE kemeraları toplayarak incelemeye aldı.

BİR GARİP TESLİMAT

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler