Birliğim ve ben tuzağa düşürüldük

15 Temmuz darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın Akıncı Üssü’ne götürülmesi sırasında “ürkütücü bakışları vardı” dediği Özel Kuvvetler’in başındaki Kurmay Albay Fırat Alakuş, ifadesinde FETÖ üyesi olmadığını, meslek hayatı boyunca ÖKK Komutanı Tümgeneral Zekai Aksakallı’nın FETÖ’cü olduğu iddialarına muhatap olduğunu iddia etti. Karargâhtan Akar ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak’ı rehin almadıklarını, emniyetlerini aldıklarını öne süren Alakuş, “Gülen için ne diyeceksin” sorusuna gülerek, “orada değildi, onu söyleyebilirim” yanıtını verdi. Alakuş’un gülümsemesine şehit ve müşteki yakınları “tiyatro yapıyor katil” diyerek tepki gösterdi.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Cezaevi içindeki salonda görülen duruşmada ifade veren sanık Alakuş, “FETÖ/PDY ile ne ilgim ne irtibatım ne de iltisakım mevcuttur. Darbe teşebbüsünü kim, kimler, ne zaman, ne şekilde planladı bilmiyorum. Darbe teşebbüsünde de doğrudan görevim olmadığını düşünüyorum. 15 Temmuz’dan önce, 11 Temmuz 2016’da ÖKK Komutanı Aksakallı, ‘hassas istihbarata dayalı muhtemel terör eylemine karşı Genelkurmay karargâhının takviye edilmesi’ görevini verdi ve görevin ayrıntısını Albay Ümit Bak’tan öğrenmem gerektiğini söyledi. Ben ve birliğim ÖKK tarafından tevdi edilen terör tehdidine karşı Genelkurmay Başkanlığı’nın emniyeti için emir ve komuta içinde harekâta iştirak etmiştir. Birliğimin ve benim tuzağa düşürüldüğüne inanıyorum. Ben ve birlik personelimin mağdur olduğunu düşünüyorum” dedi.

‘Emniyet’i almak için geçtik’

Genelkurmay’da personeline, emir subayları ve komutan korumalarıyla birlikte hareket etmeleri emrini verdiğini vurgulayan Alakuş, şöyle devam etti:

“Bu esnada Genelkurmay Başkanı’nın hemen karşısındaki odadaydım. Burada Genelkurmay Başkanı’nın emriyle İkinci Başkan Yaşar Güler’in kendi emir subayı tarafından tahliye edildiğini öğrendim. Dışarıdan silah sesleri gelmeye başladı, personelime önceliğimizin Genelkurmay Başkanımızın korunması olduğunu söyledim.. İçerinin emniyetini sağlamak için Genelkurmay Başkanımızın özel kalem müdürü Ramazan Gözel Albay geldi ve ‘Kara Kuvvetleri Komutanı nizamiyeden giriş yaptı’ dedi. Kara Kuvvetleri Komutanı’nın aracı geldi. Komutan tam kapıdan girerken yakından silah sesleri gelmeye başladı, o esnada ‘yatın yatın’ diye bağıranlar oldu. Komutan ve yanındakiler yattı, bizde balistik yelek ve başlık vardı, yanlarına emniyeti almak için geçtik.”

Alakuş, Orgeneral Akar ve beraberinde Mehmet Dişli’nin helikopter ile Akıncı Üssü’ne intikalini sağladıktan sonra görevinin yüzde 50 azaldığını düşündüğünü söyledi. Alakuş, “Genelkurmay kışlasına tankların giriş yaptığını, sivil vatandaşların toplandığını, karargâha zorla girdikleri haberini aldım. Bu esnada darbe girişimi bildirisinin televizyondan okunduğuna şahit oldum. Birliğimin ve benim tuzağa düşürülmüş olabileceğimizi düşünmeye başladım. Personeli karargâh girişine doğru çekmeye başladım” ifadelerini kullandı.

‘O pilot Osman Karaca’

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ı Akıncı’ya götüren sanık Pilot Yarbay Halil Gül, 15 Temmuz’da MİT’e giderek, darbe yapılacağını ihbar eden pilotun adını duruşmada açıkladı. Gül, “Osman Karaca şimdi nerede, özel bir istihbarat teşkilatında çalışıyor olabilir mi? Bu adam MİT’e gittikten sonra niye gelmiş geri? Madem darbe oluyor ihbarını aldılar. Neden polisle hızlı şekilde Kara Havacılık Okulu’na operasyon yapılmadı? Neden Kara Havacılık Komutanlığı kapatılmadı?” dedi.

Gül, “Darbeye neden engel olmadınız?” sorusuna, “Bu sorunun Genelkurmay Başkanına ve kuvvet komutanlarına da sorulmasını istiyorum?” karşılığını verdi.

‘Akar, Fidan ve Aksakallı 14 Temmuz’da sohbet etti’

Kendisine Genelkurmay Başkanlığı’nı koruma görevinin 11 Temmuz 2016’da ÖKK Komutanı Tümgeneral Zekai Aksakallı tarafından verildiğini yineleyen Alakuş, 14 Temmuz’daki ÖKK kurs kapanış töreninden Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’in erken ayrıldığını, bu durumu yadırgadığını, daha sonra da Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın 3 saat, Fidan ile Aksakallı’nın da 2 saate yakın baş başa sohbet ettiklerini söyledi.

Darbe teşebbüsünün ardından Aksakallı’nın korgeneralliğe terfi ettirilmesi karşısında da yazar Mahir Kaynak’ın, “olaylardan en çok kazanç sağlayan, perdenin arkasındaki esas aktördür” sözünü hatırladığına işaret eden Alakuş, “Aksakallı’nın söz konusu menfur girişimin bir aktörü olduğuna inandığımı söylemek istiyorum” iddiasında bulundu. Alakuş “Tuğgeneral Semih Terzi’nin, telefonunda ByLock olduğu söylenen Başçavuş Ömer Halisdemir tarafından infazı emrinin Aksakallı tarafından verilmesinin, kendisinin darbeyle iltisakını karartmaya yönelik en önemli karinelerden biri olduğunu düşünüyorum” dedi. Alakuş, Aksakallı hakkında FETÖ’cü olduğuna yönelik iki ihbar mektubu bulunduğunu, bu mektupların Genelkurmay’dan talep edilebileceğini kaydetti.

1996’da verilen telsiz kodu ‘darbe’

Savunmasında aramalarda bulunan not kağıdı üzerinde yazan “darbe123” yazısının bilgisayarının şifresi olduğunu söyleyen Alakuş, “1996’da bana ilk verilen telsiz kodu ‘darbe’ idi. Şifremi akılda kolay kalsın diye böyle yaptım” dedi. Alakuş, Dik’in, “Gülen için ne diyeceksin” sorusuna da gülerek, “Orada değildi, onu söyleyebilirim” dedi. Alakuş’un gülümsemesine, şehit ve müşteki yakınları, “Tiyatro yapıyor katil” diyerek tepki gösterdi.