12.10.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:
0
MİMAR SİNAN 3 YILDA TAMAMLAMIŞTI Mimar Sinan'ın eserlerinden Mihrimah Sultan Camii'nde, Marmara depreminde meydana gelen hasardan sonra başlayan restorasyon çalışması bir türlü bitmedi. Vakıflar Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Tanyolaç, "Restorasyonun 7 yıl sürmesinin savunulacak yeri yok. Ama ödenek sıkıntısı nedeniyle bu gecikme yaşandı. Üç üniversitenin desteğiyle orijinaline uygun restorasyon için çalışıyoruz. Zemin etüdü raporunu bekliyoruz. Bir yılda ancak biter" dedi. Restorasyon çalışması nedeniyle ziyarete ve ibadete kapanan Mihrimah Sultan Camii, İstanbul'un yedi tepesinden biri olan Edirnekapı'da Kanuni Sultan Süleyman'ın fermanıyla kızı Mihrimah Sultan için Mimar Sinan'a yaptırıldı. 1562'de başlayan inşaat 3 yılda bitirildi.Marmara depreminde büyük hasar gören caminin mihrap cephesindeki kemerin üzerinde çatlaklar oluşmuş, yer yer sıvaları dökülmüş. Altı dolgu olduğu için kayan camiyi sabitlemek amacıyla dört çelik iskele kurulmuş. Çatlaklar oluştu Caminin yaklaşık 50 metre yüksekliğindeki minaresi de depremde ortadan çatlamış. Sağlamlaştırmak mümkün olamayınca sökülmüş. Ama sökülen her kullanılabilir taş numaralandırılmış. Uygun olanlar yeniden kullanılıyor. Yüzlerce penceresiyle "İstanbul'un en aydınlık camisi" olarak anılsa da Mihrimah Sultan Camii'nin kırık camlarından içeriye kediler, güvercinler girmiş. Taşlar numaralandırıldı Caminin kapılarını Milliyet için açan Vakıflar Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Tanyolaç, restorasyonu bitmeden caminin ibadete açılmasına izin vermenin sakıncalı olduğunu belirterek şunları söyledi:"Zemin etüdü için camide sondaj yapmak gerekti. Bu yapılırken cemaatin içerde olması mümkün değil. İçeride çalışma sürerken bir vatandaşın başına bir şey gelse bunu telafisi olur mu? Şu an bir can güvenliği söz konusu değil. Bu nedenle ziyarete ve ibadete kapalı." Tanyolaç, ortadan ikiye ayrılan minareyle ilgili de, "Kurul kararlarıyla sökülen minarenin yenilenmesinde orijinal taşlardan istifade ediliyor. Paslanmaz çelik zıvana ve mil kullanılarak orijinaline uygun yapılıyor" diye konuştu. Can güvenliği yok Cami içinde bir, etrafında altı tane çukur açılması ise "Define aranıyor" söylentisinin yayılmasına neden olmuş. Tanyolaç, "Camide define aranır mı? Zemini incelemek için biri içeride, diğerleri etrafında 7 çukur açıldı. Caminin aslına uygunluğu olması için üniversitelerden de yardım alınıyor. Dolgu zemin olduğundan Koruma Kurulu öğretim üyeleri son bir kez daha zemin etüdü istedi. İstanbul Üniversitesi'ne gönderilen etüt raporları inceleme sonucunu bekliyoruz " dedi. Define aranmıyor Fitrenin alt sınırı 4.5 YTL Bildiğiniz gibi para, altın ve gümüşün, nisap dediğimiz asgari miktara ulaştıktan sonra üzerinden tam bir ay yılı (354 gün) geçtikten sonra zekât mükellefiyeti doğar, bu miktar da 1/40 (kırkta bir) oranındadır. Bu hesaba göre 20000/40=500 YTL ve 120/40=3 gr altın bedeli olarak hesaplanır. Detaylı bilgi için 10 Ekim 2006 tarihli Milliyet gazetesinin Ramazan sayfasına bakınız. Allah kabul etsin. 120 bin YTL parası olan ve 120 gram altını olan bir kişinin ödeyeceği zekât miktarını hesaplayıp bilgi verir misiniz? (Nüket Sesli) Oruç kefareti bir cezadır ve Ramazan ayında niyetli olarak oruçlu iken kasten bozanlar içindir. Niyetlenmemiş ve başlanmamış bir orucun kefareti olmaz. Tutulmayan oruçların gününe gün kaza edilmesi gerekir. Sağlıklıyım ama niyet de etmedim, oruç da tutmadım, bunun bir kefareti var mı? Mazeretli olanlar namazda yapabildikleri rükünleri yapabildikleri kadar ifa ederler. Yaptığınız doğrudur. Allah ibadetlerinizi kabul buyursun. 81 yaşındayım. Belimdeki rahatsızlığım nedeniyle namazımı sandalyede kılıyorum. Dolayısıyla secde yaparken boşluğa secde ediyorum. Acaba bu şekilde yaptığım secde doğru mudur, değil midir? Şaziye Ece - İstanbul Bir kimse fitre ve zekâtını, usul dediğimiz anne - baba, dedeleri.... gibi yakınlarına, füru' dediğimiz, çocukları, torunları... gibi yakınlarına veremez. Ama kardeşleri, amca, teyze, dayı, hala ve bunların çocukları gibi akrabalarına verebilir. Fitrenin bu yıl için alt sınırı 4.5 YTL'dir. Zekât için, nisap dediğimiz, altın 85 gr, para 85 gr altın değerine, gümüş ise 595 gr miktarlarına ulaştıktan sonra üzerinden bir tam ay yılı (354 gün) geçince, bunların 1/40'ı (yüzde 2.5) zekât olarak verilir. Bu miktarların üzerindeki fazlalıklar da aynı oranda zekâta tabidir. Fitre ve zekât, anne, baba ve kardeş gibi aile yakınlarına düşer mi? Ayrıca fitre ve zekâtın miktarı ne kadar? Hacer Umut - İstanbul Çoğunluk görüşüne göre, altın, gümüşün bizzat kendileri, sizin ifadenizle mal varlığınız üzerinden, diğer kıymetli malzeme ise ticaret malı oldukları için kârları üzerinden zekâta tabi olurlar. Detaylı bilgi için Diyanet İşleri Başkanlığı'nca hazırlanmış bulunan "İlmihal"e müracaat etmenizi tavsiye ederim. Kuyumcu dükkânım var. Bugüne kadarki zekâtlarımı mal varlığım üzerinden veriyordum. Bir arkadaşım bana "Zekâtını kârın üzerinden vermelisin" dedi. Acaba hangisi doğru? Türker Karaduman - İstanbul Bu durumda sizin zekât vermeniz gerekmez. Benim üç tane evim var. Ama bu evlerde çocuklarım ve ben oturuyoruz. Ne kadar zekât vermeliyim?