GündemBöyle rapor olur mu?

Böyle rapor olur mu?

17.01.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Egebank davasının bilirkişi raporunda, "Yönetim Kurulu üyelerinin tamamının aldatıldıklarını söylemek hiç de zor değildir" yorumu yapılarak, 48 sanıktan, bazı Yönetim Kurulu üyeleri dahil, 44 kişi suçsuz bulundu

Böyle rapor olur mu

21 Aralık 1999'da 1.2 milyar dolar zararıyla birlikte el konulan Egebank ile ilgili raporu emekli banka müfettişi ve müdürü Nuri Temel Akay, emekli banka genel müdürü Ali Taşpolat ve Kocaeli Üniversitesi'nden ceza hukuku uzmanı İsa Döner hazırladı. 878 sayfalık raporda, Demirel ile 3 yönetici dışında kalanların, "özel bir çıkar sağlamadıkları, patron baskısı, işini kaybetmemek gibi nedenlerle usulsüzlüğe aracı oldukları" savunuldu. Yahya Murat Demirel'in zimmet ve dolandırıcılık suçlamasıyla İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı Egebank davasında bilirkişi raporu tamamlandı. Raporda, "Şu aşamada resmin bütününe baktığımızda, Egebank Yönetim Kurulu üyelerinin tamamının gözlerinin içine bakıla bakıla aldatıldıklarını söylemek, hiç de zor değildir" yorumunu yapan bilirkişi, 48 sanığın yargılandığı davada, Yönetim Kurulu'nun bazı üyeleri dahil, 44 kişiyi suçsuz buldu. Bankanın sahibi ve Yönetim Kurulu Başkanı Demirel, Başkan Vekili Sami Erdem, üyeler Gökalp Baştürk, Aydoğan Semizer ve Esat Erkuş'un bankanın boşaltılmasından sorumlu tutulduğu raporda, kredilerde imzaları bulunan ve aynı dönemde görev yapan Yönetim Kurulu üyeleri Neslihan Demirel, Şaban Ayhan Tatlıgil, Pempe Jale Oktay, Ali Süha Paya, Ersin Çamoğlu ve Raif Zihnali'nin sorumluluklarının bulunmadığı ifade edildi.Egebank'tan değişik şirketler adına açılan usulsüz kredileri çekerek eşi Murat Demirel'e aktardığı iddiasıyla aynı davada yargılanan Ayşenur Esenler'in de, bankanın zararından sorumlu olmadığı belirtildi. Birçok usulsüzlükten sorumlu tutulan Hüsnü Barbaros Olcay'ın da sorumluluğunun bulunmadığı savunuldu. Eşi ve kardeşi sorumsuz Demirel'in suçlandığı raporda, şu değerlendirme yapıldı: "Demirel'in, usulsüzlük ve yolsuzluklara da imkân veren ve Türk banka sisteminin çökertilmesinin en büyük nedeni olarak ortaya çıkan 'mevduat garantisi'nden ve devlet yönetimindeki akrabalık ilişkilerinin de suiistimal edilmesi suretiyle, tüm usulsüzlüklerin başlıca müsebbibi olduğu, diğer 48 sanıktan 4'ü dışındakilerin ve özellikle şube yöneticilerinin, genel müdür yardımcılarının, yönetim kurulu üyelerinin bu usulsüzlüklerden herhangi bir özel çıkar sağladığı hususunda bir tespit yapılamadığı, adı geçen sanıklar dışındakilerin tümüyle ast-üst ilişkisi baskısı ve patron baskısı sonucu, işini kaybetmeme korkusu ile usulsüzlüklere aracı oldukları, kanaatine varılmaktadır." Başta Demirel olmak üzere Yönetim Kurulu'nda yalnızca Mehmet Karakaş ile Pembe Jale Oktay'ın bankacılık bilgisine sahip olduklarına dikkat çekildi. Demirel suçlandı Kimi yöneticilerin savunulduğu raporda şu ifadeler kullanıldı: Resmin bütününe baktığımızda, Yönetim Kurulu (YK) üyelerinin tamamının gözlerinin içine bakıla bakıla aldatıldıklarını söylemek zor değildir. Çünkü, (aralarında Neslihan Demirel'in de bulunduğu) YK üyelerinin Demirel ve ekibini aşması mümkün değildir. 7 kişiden oluşan YK düzenli toplanmamaktadır. YK kararları önce Demirel ile Şükrü Esat Erkuş ya da Demirel ile Ümit Öndeş tarafından imzalanmakta, sonra da diğer üyelerin evlerine imzaya gönderilmektedir.Neslihan Demirel, lsparta'da ikamet ettiğinden ya İstanbul'a geldiğinde imza tamamlamakta ya da onayını fakslamaktadır. İngiltere'de bulunan Raif Zihnalı, Türkiye'ye geldiğinde imza tamamlamaktadır.YK üyelerinden Ticaret Hukuku Profesörü Ersin Çamoğlu'nun hariçte işleri mevcuttur. Ali Süha Paya, kararları imzalamadan önce Pembe Jale Oktay'ın imzaladığına bakmakta, eğer imzaladı ise imzalamaktadır.Aslında YK üyelerinin imzalarına ihtiyaç yok. Çünkü birileri taklit ederek kararları imzalamaktadır.Banka avukatı Zehra Tomris Gerçeker, YK kararının geçerli olması için, Genel Müdür Vekili Ümit Öndeş'in imzasını bilgisi dahilinde taklit etmiştir.Bankaya el konulduktan sonra off shore hesabındaki paranın İsviçre'ye kaçırılması için, Hollanda'daki Demir Halkbank'a Ali Süha Paya'nın imzası taklit edilerek talimat fakslanmıştır.Genel Müdür, banka ihtiyacını gerekçe göstererek bir müşterisine kredi tahsis etmekte, banka ihtiyacı veya Demirel'in borcunun kapatılmasında kullanmakta, müşterisine de komisyon ödemektedir.Bir eleman banka kasasından nakit parayı 3 çuvala doldurup Demirel'in şirketlerinden birine götürmekte ve Demirel'in kasasına konulmasını da seyretmektedir. Egebank Yönetim Kurulu üyeleri böyle savunuldu: