Gündem ‘Bu talana son verilsin’

‘Bu talana son verilsin’

28.06.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

İzmir’de Demircili Köyü sınırlarındaki Airai Antik Şehri’nde çevre mücadelesi veriliyor. Antik şehrin çevresine döşenen borulardan mavi sulara, balık çiftliğinin atıkları boşaltılıyor. Duruma isyan eden bölge halkı, ‘Bu talana son verilsin’ diyor

‘Bu talana son verilsin’

İzmir’in Urla ilçesindeki Airai Antik Şehir alanı 1988’den bu yana 1. ve 3. derece arkeolojik alan olarak tescilli olmasıyla birlikte, kıyı şeridi de 1. derece doğal sit alanı ilan edilmişti. Sit alanlarında herhangi bir inşaat faaliyeti için müze ve koruma kurulundan izin alınması gerekmesine rağmen ‘Özsu Balık’ şirketi tarafından balık çiftliğine su taşımak için çalışmalar başlatıldı. Proje kapsamında sit alanı kazıldı ve beton döküldü. Ancak söz konusu inşaat ile ilgili sadece DSİ Bölge Müdürlüğü’nden izin alındığının ortaya çıkmasından sonra, Demircili Köyü sakinleri harekete geçerek inşaatın durdurulması için İzmir Müzesi ve İzmir 1. No’lu Kültür Varlıkları Koruma Müdürlüğü’ne şikayette bulundu. İzinsiz olduğu gerekçesiyle inşaat mühürlense de firma mührü kırıp inşaata devam etti. Ağustos 2016’da başlayan inşaatta balık çiftliğine ait deşarj boruları da denize bağlandı.

Haberin Devamı

‘Kötü kokular geliyor’

‘Bu talana son verilsin’

Atık suyun denize akıtılmasından rahatsız olan çevre sakinleri ise ‘change.org’ adlı internet adresinde bir imza kampanyası başlattı. Sosyal medyadan tepkilerini dile getiren vatandaşların, “Urla Demircili sahiline deşarj edilen amonyaklı, asitli balık çiftliği atık suyunu durdur” kampanyasında topladıkları imza sayısı ise 7 bine yaklaştı. İmza kampanyasını başlatan Demircili Köyü sakini Mehmet Asparuk, “Burası birkaç defa mühürlendi ama işletme mührü kırıp inşaata devam etti. Ayrıca bu firma dere ıslahı adı altında denize boru döşedi ve kıyıdaki balık çiftliğinin su akışını bu yolla sağladı. Kanunlara göre kıyıda yapılmamalı ama bunlar hukuk dinlemiyor. Burası çok küçük ve kapalı bir koy. Balık atıklarının oluşturduğu kirlilik ekosistemi bozuyor. Koyun kapalı olmasından dolayı da pislik dağılmıyor ve kötü kokuya neden oluyor. Zaman zaman bu koku artıyor ama sıcaklıklar biraz daha artınca kokudan durulmayacak” dedi.

Haberin Devamı

Tarlalar depo oldu

Demircili Köyü Koruma Girişimi’nden Alkan Karanlık, “İlk olarak bu alan depo olarak kullanıldı ama daha sonra genişlettiler ve şimdi yavru balık üretimi de yapmaya başladılar. Karadaki tesisleri giderek büyütüyorlar. Başka bir firma daha burada tesis açmak için izin aldı. Balık çiftliklerinin çevreye verdiği zarar biliniyor. Enginar tarlalarını depolara, çiftliklere dönüştürdü. Lodos eserse bu balık çiftliklerinden gelen artıklar karaya vuruyor. Bu talana bir an önce son verilmesini istiyoruz” diye konuştu.

‘Mevzuata uyulursa sıkıntı yaşanmaz’

İstanbul Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Orhan İnce, balık çiftliklerinde mevzuata uygun şekilde hareket edilirse herhangi bir sıkıntı yaşanmayacağını belirterek şöyle konuştu: “Gerekli mühendislik yapılar inşaat edildiği takdirde ve doğru işleyiş sağlanırsa herhangi bir ekolojik zarar vermez. Balık çiftliklerinin nasıl yapılması gerektiği mevzuatlarda var. Buna uygun üretim yapılmazsa insan sağlığı ve ekosistem zarar görebilir. Balık çiftliğinin nerede kurulacağı, akıntı yönleri, deniz mesafeleri, besleme koşulları, kalıntıların nasıl toplanacağı belirtilmiştir. Bunlara uyulduğu zaman ve gerekli denetimler de yapılırsa sıkıntı yaratabilecek bir durum yok.”

Haberin Devamı

‘Bu talana son verilsin’

‘Su dinlendirilmeli’

Su Ürünleri yetiştiriciliği uzmanı Prof. Dr. Atilla Alpbaz, çiftliklerdeki suyun miktarına göre bir süre dinlendirilmesi gerektiğini dile getirerek; “Bir çiftlikte kullanılan su, dinlendirilme havuzunda bekletilir ve sonra akıtılır. Bir yerden suyun bulanık diğer yandan da duru bir şekilde akması gerekiyor. Tabii bu suların direkt olarak plaja ve sahil kenarlarına değil açık sulara bırakılması gerekmektedir” şeklinde konuştu.