Gündem Bu tür erkeklerden derhal uzaklaşın!

Bu tür erkeklerden derhal uzaklaşın!

10.08.2022 - 12:22 | Son Güncellenme:

Uzmanlar şiddetin, ‘Eteğinin boyu kısa’, ‘Makyaj yapma’, ‘Rujun çok mu kırmızı’, ‘Yakan çok mu açık’, ‘Sensiz yaşayamam’ söylemleriyle başladığına dikkati çekerek, uzak durulması gereken şiddete meyilli erkek figürünü Milliyet’e anlattı...

Bu tür erkeklerden derhal uzaklaşın

Çiğdem Yılmaz - Türkiye’de her gün bir kadın erkekler tarafından öldürülüyor. Binlercesi de erkeklerin tehdidi ve şiddeti altında hayat mücadelesi veriyor. Yaşanan kadın cinayetlerinin birçoğu adeta ‘geliyorum’ diyor. Şiddetin başlangıcı da, ‘Hayatım o düğmeyi de ilikleyeceksin değil mi?’, ‘Sen karışma’, ‘Bir kadın olarak haddini bil’ gibi sözlerle kendini belli ediyor. Birçok kadın erkeğin bu davranışını normal karşılıyor. Hatta bazıları ‘sevgi’ olarak nitelendiriyor. Oysa ki, bu tip durumları normal karşılamak, itiraz etmemek ve susmak, zamanla fiziksel şiddete yol açıyor. Peki şiddetin önüne geçmek için kadınların neler yapması gerekiyor? Kadınlar nelere dikkat ettikleri takdirde şiddetten uzak kalabilir?

Haberin Devamı

Uzmanlar, uzak durulması gereken şiddete meyilli erkek figürünü Milliyet’le paylaştı.

Şiddetin sinyalleri

İlişkilerinizde size tavır koyan ve sizden biat etmenizi bekleyenlerden kesinlikle uzak durun. İkili ilişkilerde, size sesini yükseltmesi, beden bütünlüğünüze karşı davranışı, kıyafetinize karışması, sizden hizmet beklemesi, ‘Bu olmamış’ diye hakaretlerde bulunması şiddete yeltenmeye başladığını gösteriyor. Ve bu size ‘Makyajını az yap’, ‘Diz altı olsun eteğin’, ‘Toplum içindeyken kahkaha atma’, ‘Konuşma başkasıyla’ gibi kısıtlamalarla geldiği anda artık onunla konuşarak bu yolun böyle gitmeyeceği konusunda bir uyarı vermeniz gerekiyor.

Tartıştınız, eşyanızı topladınız ve ailenizin yanına gittiniz. Bir daha o eve döndüğünüzde güç kaybetmiş olursunuz. Sizi her azarladığında da gönlünüzü bir buket çiçekle ya da yemeğe götürerek alacak ve ‘Bu iş tamam’ diyecek. Buna izin vermeyin.

Haberin Devamı

Sizin kişiliğiniz veya kimliğinizle psikolojik olarak dalga geçiyorsa, psikolojik ve fiziksel olarak şiddet varsa ilişkiyi yürütmeyin. Çünkü şiddet bir hastalık değildir. Şiddet, toplumun erkeğe yüklediği görevlerin onda yarattığı duygu ve dönüşüm emaresidir. Onun kendini haklı gördüğü, her şeye sahip olma iç güdüsüyle ve erkeklik olgusunu gösterdiği bir taleptir.

Şiddete meyilli hareketleri varsa, kıskançlık ve baskı yapıyorsa, tavırlarınıza ve giyiminize karışıyorsa o erkekten uzak durun. Israrla takip ediyorsa mutlaka tedbir kararı aldırın. Evlilikte sizi aldatıyorsa, şiddet uyguluyorsa ondan uzaklaşın. Bir kere yaptı diyerek susmayın. Şiddet bir döngüdür, bir kere olunca arkası da artarak gelir.

Sözel olarak bağıran çağıran ve kendi isteklerini sürekli olarak dayatanlardan da uzak durulmalı.

‘Sensiz yaşayamam’, ‘Kıskanıyorum’, ‘Senin etek giymeni istemiyorum’ gibi söylemlerle aslında bunun sinyallerini baştan veriyor. Kadınların bunun farkına varması ve buna göre bir tavır alması gerekiyor. Tavır alınmadığında ise, bu adamlar sizi kaç saatte öldürebileceğine bile karar verecek duruma geliyor. Hiçbir kadının hayatı, başka bir erkeğin imtiyazı altında değildir. Eğer erkekler sizde korku uyandıracak, kendinize olan güveninizi ve saygınızı zedeleyecek biçimde konuşuyor ve davranıyorsa uzak durun.

Haberin Devamı

Adım adım flört şiddeti

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’nın hazırladığı “Flört şiddeti” rehberinde şiddete giden yol şöyle:

Sevgilinin duygu durumunda ani değişimler oluyorsa, sana birden öfkelenip fevri davranıyorsa,
Sevgilin seni aşırı kıskanıyorsa ve sahipleniyorsa, kıskançlık yaparak sevgisini gösterdiğini düşünüyorsa,
Sevgilin sana sürekli yapman gerekenleri söylüyorsa,
Sevgilin günün her saati sana ulaşmak istiyor, ulaşamadığında öfkeleniyor ya da küsüyorsa,
Arkadaşların ya da ailenle vakit geçirdiğinde sevgilin sana öfkeleniyor ya da küsüyorsa,
Sevgilin her konuda onu haklı bulman gerektiğini düşünüyorsa,
Herhangi bir konuda sevgilinden farklı düşündüğünü söylediğinde öfkeleniyorsa,
Sevgilin senden her an onun yanında olmanı, onunla ilgilenmeni bekliyorsa,
Sevgilin seni aşırı yüceltiyorsa, dünya üzerinde onu en iyi anlayan kişinin sen olduğunu düşünüyor ve çok “özel” olduğunu söylüyorsa,
Sevgilin senin fikirlerini dikkate almıyor, önemsemiyor ve küçümsüyorsa,
Sevgilin sana ait sırları başkalarına söylemekle tehdit ediyorsa,
Sevgilin senden izin almadan telefon ya da bilgisayarını karıştırıyorsa,
Sevgilin eşyalarına herhangi bir şekilde zarar veriyorsa,
Sevgilin bedenine herhangi bir şekilde zarar veriyorsa, ilişkinde şiddetle karşı karşıyasın.