Gündem Buğday tarlasına sanayi tepkisi

Buğday tarlasına sanayi tepkisi

20.06.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:

Balıkesir, Bandırma’ya bağlı Beyköy ile Bezirci sakinlerinin huzuru Metal İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (OSB) projesi nedeniyle kaçmış durumda.

Buğday tarlasına sanayi tepkisi

 

MERT İNAN İstanbul - Bölgedeki çevreci sivil toplum kuruluşlarının iddiasına göre, OSB yapılacak tarım arazileri birinci sınıf arazi statüsünde olmasına karşı 6. sınıf olarak rapor edilmiş. Güney Marmara Dayanışması üyesi Erol Yıldız, OSB için köylüye ait arazilerin dönüm başına 20 ile 44 bin lira arasında değişen fiyatlarla kamulaştırıldığını ancak aynı arazilerin bir milyon liraya varan dönüm fiyatlarıyla sanayicilere pazarlandığını söyledi. Yıldız, “OSB yapılacak arazide Türkiye ortalamasından iki kat daha verimli buğday ve ayçiçek alınıyor. OSB yapılacak yerin 3 km uzağında Bandırma OSB alanı bulunuyor. Kuş uçuşu 5 km mesafedeki Gönen Sulak Havzası’na da olumsuz etki edecektir” dedi.

Haberin Devamı

72 parsel kamulaştırıldı

On dönümlük tarım arazisi kamulaştırılan çiftçilerden Serdar Güngör ise hem projenin hem de kamulaştırmanın iptali için Balıkesir 1.İdare Mahkemesi’nde dava açtığını belirtti. Kamulaştırmada arazisine dönüm başı 40 bin lira değer biçildiğini ancak arazisinin sonradan “sanayi toprağı” denerek 1 milyon liraya satışa çıkartıldığını aktaran Güngör, “Toplam 72 parsel kamulaştırıldı. Mağduriyet yaşayan yaklaşık 50 kişiyiz. Arazilerimizden dönüm başına yılda 400-600 kilo buğday alıyoruz. Topraklarımız atalarımızdan yadigar. Biz topraklarımızı ekip, biçmek istiyoruz. Sanayiye istihdama karşı değiliz, OSB bizim topraklarımıza değil, çorak yere yapılabilir” diye konuştu. Hıdır Köy Muhtarı ve Bandırma Ziraat Odası Başkanı Süleyman Dönmez de tarım arazilerinin mutlak korunması gerektiğini söyledi.

Haberin Devamı

‘Bir daha kullanılamaz’

Bandırma Belediye Başkanı Tolga Tosun ise OSB projesinin Sanayi Bakanlığı tarafından ilk olarak 48 bin dönüm arazi üzerinde planlandığını ancak tarım ve zeytin yasası nedeniyle söz konusu proje alanının 2 bin 200 dönüme düşürüldüğünü dile getirerek, şunları söyledi: “Buğday ve ayçiçek tarlalarının bir daha kullanılamayacak olması üzüntü verici. Çevre kirliği anlamında da yük oluşturabilir.”