11.02.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
BURCU KARAKAŞ İstanbul
Rapor, Olağanüstü Hal (OHAL) döneminde Doğu ve Güneydoğu’da köyünü terk etmek zorunda kalan ya da göçe zorlananların maddi zararlarını tazmin amacıyla çıkartılan “5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun” kapsamında Türkiye ve Van’daki sürece mercek tutuyor. Rapor, Van’daki çadır hayatının depremle değil, terörle başladığını gösteriyor. TESEV Demokratikleşme Programı Direktörü Dilek Kurban ve İstanbul Şehir Üniversitesi öğretim üyesi Mesut Yeğen’in hazırlandığı rapordan bazı başlıklar şöyle:
- 2010 sonuna dek, ülke genelinde toplam 358 bin 854 başvuru yapıldı. Bunlardan 145 bin 468’i olumlu sonuçlandı ve tazminat ödenmesine karar verildi. Toplam tazminat tutarı olan 2 milyar 180 milyon 529 bin 441 TL’nin ekim 2010 itibariyle 2 milyar 64 milyon 149 bin 512 TL’si ödendi.
Doğu ve Güneydoğu’da köyünü terk etmek zorunda kalan kişilerin raporda yer alan anlatımlarından bazıları ve Van’daki zor yaşamları şöyle:
- Mahmut Sertaç: Asker köyü yıktı. Süphan’a geldiğimizde 2-3 ay çadırda kaldım. Köyde yaylaya giderken kullandığımız çadır...
- Feyzullah Onan: 1993’te devletle PKK arasında kaldık. Ailem bir yıla yakın çadırda kaldı.
- Melik Çakır: 1989’da çatışma oldu. Köyün yarısından fazlası geldi. Süphan boştu. Bu evin yerinde çadır vardı. 1-2 sene çadır kurduk.