Gündem Canlı yayına katılmasına polis müdahale etti

Canlı yayına katılmasına polis müdahale etti

13.04.2009 - 11:36 | Son Güncellenme:

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Türkan Saylan'ın evinde Ergenekon kapsamında arama devam ederken, Saylan'ın CNN Türk canlı yayınına telefonla katılmasına polis müdahale etti. Adı gözaltı listesinde yer almayan Türkan Saylan'ın evindeki aramanın bittiği, polislerin yarım saat içinde evi boşaltacağı belirtildi. Aramanın tamamlanmasının ardından Türkan Saylan'ın Çapa Tıp Fakültesi Onkoloji servisine döneceği kaydedildi. Saylan sabah saatlerinde hastane de kan vermiş ve kan değerleri oldukça düşük çıkmıştı.

Canlı yayına katılmasına polis müdahale etti

Canlı yayına katılmasına polis müdahale etti
Polis ekipleri, Saylan'ın görüşmesini yarıda kesti.

Saylan'a Radikal gazetesi muhabiri de ulaştı. İşte muhabirle Saylan arasındaki diyalog:


- Evinizde arama yapılıyor mu hocam?
Evet, evet.

- Bir gözaltı işlemi yapılacak mı?
Zannetmiyorum.

- Ne zamandır arama yapılıyor?
8'den beri.

- Şu an ne aşamada hocam?
Herşey yolunda canım.

- Ne zaman bitermiş acaba?
Bitecek...

- Gözaltına alınacak mısınız?
Yok canım o kadar da değil, zannetmiyorum.

- Gözaltı olmaz diye düşünüyorsunuz...
Hayır, olmaz. Zaten hiç bir şeye halim yok ki, ben hastayım, biliyorsunuz (Öksürüyor)

- Ayakta mısınız, yatılı halde misiniz hocam?
Hem yatıyorum, hem idare ediyorum, yürümeye çalışıyorum.

- Tek misiniz hocam?
Hayır olur mu, çocuklarım var, arkadaşlar var, avukatlarım var.

- Belirtmek istediğiniz bir şey var mı?
Hayır hayır, sonra

Haberin Devamı

  TÜRKAN SAYLAN'DAN İLK AÇIKLAMA

Bu sabah saat 07:30'da evine operasyon düzenlenen Türkan Saylan, o sırada Çapa Tıp Fakültesi Onkoloji Servisi'nde tedavi görüyordu. Kan değerleri çok düşük çıktığı için kendisine takviye olarak kan verilen Saylan, evinin basıldığı haberini bu sırada aldı.

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan, "Ergenekon" soruşturması kapsamında evinin aranmasını değerlendirirken "Kimse muhalefet istemiyor, ’yanlış yaptın’ lafını duymak istemiyor" dedi.

Saylan, Arnavutköy’deki konutunda sabah saatlerinde başlayan aramanın bitmesinin ardından, evinin penceresinden yaptığı konuşmada, "Türkiye’de bir dayanışmanın olduğunu ve hep beraber bir aile olduklarını ifade ederek, bunun bir demokratik hak olduğunu ve bu hakkı kullananların böyle cezalandırılmaması gerektiğini" söyledi.
Saylan, "Türkiye bir süreçten geçiyor. Bu ne kadar hukuki anlamak mümkün değil. Buradan memlekete hizmet ediyoruz. Kimse muhalefet istemiyor, ’yanlış yaptın’ lafını duymak istemiyor" diye konuştu.

Prof. Dr. Türkan Saylan, daha sonra gazetecileri evine davet etti. Saylan, hastanede tedavi gördüğünü ve hafta sonu iznine çıktığını belirterek, sabah 08.00’de evine gelen polislerin kendisine çok terbiyeli davrandığını kaydetti.
Polislerin elinde arama kararını okuduğunu belirten Saylan, polislerin yatak odasını, oturma odasını, mutfağı aradığını, evde bulunan kitapların dikkatlerini çektiğini, kendisinin yazdığı yazıları ve müzik kasetlerini topladıklarını anlattı.

ÇYDD Genel Merkezi’ne yapılan operasyonu duyduktan sonra çok sinirlendiğini ifade eden Saylan, şöyle konuştu:

"Yavaş yavaş ’ne oluyoruz’ diye düşündüm. Sonra yönetim kurulu üyelerimizin bazılarını tutuklanmaya başladıklarını gördüm. Tutuklanma dediysem, ’Kolundan tutup götürüyorlarsa tutuklama demektir’ diyorum. Bu aşamadan sonra sakinliğim gitti. Dedim ki, ’Bu böyle olmaz.’ Bize bir görev düşüyor. Artık bunun mücadelesini toplum adına vermek zorundayız. ’Dur bakalım ne olacak? Varsın
çıksın ortaya’ şeyi artık geçti. Biz bunun hukuksal mücadelesini yapmalıyız.

Çünkü yıllardan beri ’hukukun üstünlüğü’, ’hukuk toplumu’, ’hukuk devleti’ diyoruz. Biz bir oraya ulaşabilsek... Biz yıllardır İbrahim Kaboğlu ile birlikte polislere insan hakları eğitimi verdik. Bizi devlet görevlendirdi. Ne zaman ki, ’1 Mart tezkeresi’ geçmesin dedik, ondan sonra ’tu ka-ka’ olduk."

"Soruşturmaların delillerle açılmadığını" öne süren Saylan, "Niye insanlar böyle delilden tutuklamaya veya aramaya gitmiyorlar da arayıp bir şeyler bulmaya çalışıyorlar? O zaman her evi aramaları lazım. Bir takım çapsız insanların ihbarlarıyla, imzasız mektuplarıyla bir yere varamazlar" dedi.

Dernek olarak Atatürkçü bir kuruluş olduklarını anlatan Saylan, Türkiye’de darbe gözlemcilerinin olabileceğini ancak kendilerinin böyle bir yaklaşımı olmadığını söyledi.

Saylan, polislerin derneğin bazı bilgisayarlarına el koyduğu için bu ay öğrencilerin burs alamayacağını belirterek, "Böyle bir şeye devletimiz, hükümetimiz, emniyetimiz nasıl izin verebilir? Bu çocukları inceleyebilirler.

Kimse bir şey demiyor. Bu paralar izin almadan ödenmiyor ama böyle bir açmaza bizi sokmaları yargısız infaz anlamına geliyor" diye konuştu.

Haberin Devamı

İŞTE İLK AÇIKLAMALAR