24.09.2021 - 07:01 | Son Güncellenme:
MERT İNAN İstanbul - Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması’nı TBMM’de onaya sunacağını açıklamasına çevre örgütlerinden büyük destek geldi. Türkiye, Paris Anlaşması’nı 2016 yılında imzalamış ancak onaylamamıştı. Ekim ayında Meclis’in açılmasıyla gündeme alınacak olan anlaşmanın kabul edilmesi durumunda bu karar BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Sekretaryası’na iletilecek ve böylece Türkiye anlaşmaya resmen taraf olacak. İmzacı diğer ülkelerle birlikte, 2050’ye kadar sera gazı emisyonlarının sıfırlanması doğrultusunda ortak çalışmalar yürütülecek ve sera gazı azaltım oranları Ulusal Katkı Beyanı’nda da belirtilecek. Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması’nı onaylamasının çok önemli bir gelişme olduğunu söyleyen TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç “TEMA Vakfı olarak uzun zamandır anlaşmanın onaylanmasını ve taahhütlerin yerine getirilmesini talep ediyor ve gelişmeleri yakından izliyorduk. Türkiye’nin başta enerji olmak üzere madencilik ve ilgili tüm konularda iklim dostu politikalara hızla geçmesini bekliyoruz. İlk atılacak adımlardan biri iklim değişikliğinin en önemli nedenlerinden biri olan kömür madenciliği ve kömürlü termik santral yatırımlarından vazgeçilmesi olmalıdır” diye konuştu.
Gerçekçi yol haritası
WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Genel Müdürü Aslı Pasinler de, “Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında küresel işbirliğinin bir parçası olmasına yönelik bu adımı memnuniyetle karşıladıklarını dile getirirken, “Paris Anlaşması’nın onaylanmasını takiben küresel sıcaklık artışını 1.5 derecede sınırlandırmaya katkı sağlayacak iddialı ve gerçekçi bir yol haritası hazırlayarak dünyaya liderlik eden ülkeler arasında yer alabiliriz. Bunun için öncelikle, halihazırda karbon emisyonlarında artıştan azaltımı öngören Ulusal Katkı Beyanımızı diğer ülkeler gibi gözden geçirmeli” ifadelerini kullandı.
Yapısal değişiklikler
Ekosfer Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Gürbüz ise “Bu çok geç de olsa önemli bir adım” derken, “Umarız denildiği gibi Meclis’e getirilir ve onaylanır. Elbette anlaşmanın onaylanmasıyla her şey bitmiyor. Anlaşmanın hedeflerine uygun bir şekilde sera gazı emisyonlarının sınırlandırılması, bir noktada Türkiye’nin de karbon nötr olması gerekecek. Bu da enerji başta birçok sektörde yapısal değişiklikler gerektiriyor. Kısacası, daha yapılacak çok işimiz var” diye konuştu.