17.03.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
ÖMER KOÇ/DHA
Uyuşturucu ticareti iddiasıyla tutuklanan F.O., 17 Şubat 2014’te infaz koruma memurlarına bağırarak, aynı koğuşta kaldığı M.A.’nın tecavüzüne uğradığını söyledi. Daha önce de defalarca M.A.’nın kendisine tecavüz ettiğini söyleyen F.O., başka bir koğuşa alındı.
‘Çocuk cezaevleri kapatılsın’
F.O., ifadesinde “Tecavüz ederken boğazımı tutarak bağırmamı engelliyordu. Korkumdan ve utancımdan hiçbir görevli memura bunu söyleyemedim” dedi. F.O., ayrıca “Bana yapılanlardan dolayı M.A.’dan ve beni döven koğuştaki bütün arkadaşlardan şikâyetçiyim” diye konuştu. F.O.’nun iddiası üzerine güvenlik kamera görüntüleri incelendi. Olayın ardından F.O., avukatı Tugay Bek’in müracaatı üzerine mahkeme tarafından tahliye edilirken, M.A. da Ankara Gençlik Çocuk Eğitimevi’ne nakledildi. Soruşturma sonunda Cumhuriyet Savcısı, M.A. hakkında ’nitelikli cinsel istismar’ suçundan 13 yıla kadar hapis istemiyle Ceyhan 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Davanın karar duruşmasında mahkeme heyeti, M.A.’yı 12 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Avukat Bek, “Tecavüzün varlığı, mahkemece kabul edildi, bir başka çocuk hakkında mahkûmiyet kararı verildi. Bu açıdan bir ilk ama bizim açımızdan tatmin edici değil. Beklentimiz, bu istismarın, tecavüzün önüne geçmek için öncelikle çocuk cezaevlerinin bir bütün olarak kapatılması, çocukların tutuklu olarak yargılanmasının önüne geçilmesi ve idarenin, görevli memurların, amirlerin sorumluluğunun tartışılması ve sorumluların cezalandırılmasıdır” dedi.