‘Çocukları bile çatışmaya attılar’

Çocuklarının PKK tarafından dağa kaçırıldığını öne sürerek HDP Diyarbakır İl binası önünde bekleyişe geçen ailelere destek her geçen gün artıyor. Önceki yıllarda PKK’nın çocuk kaçırma stratejisini ortaya koyan iki araştırma ise terör örgütünün kirli yüzünü gözler önüne seriyor.

Doktor Öğretim Görevli Doç. Dr. Serkan Kekevi ve Gökmen Kılıçoğlu’nun 4 yıl önce hazırladığı “Uluslararası Hukuk Açısından Çocuk Askerler ve PKK’nın Çocuk Militanları” başlıklı raporda kaçırılan çocukların örgüt yöneticileri tarafından dağlarda eğitilip militan olarak kullanıldığına dikkat çekiliyor.

İstismar ediliyorlar

Örgüt içinde kullanılan çocukların birçoğunun ağır dağ koşullarında hayatta kalmaya çalıştığı, sıklıkla cinsel istismara maruz kaldıkları belirtilen raporda, örgütten ayrılan Z.T. adlı militanın, şu itirafları yer alıyor: “Hem erkek hem de kız çocuklar taciz ve tecavüze uğruyor. Benim tanık olduğum 15 kadar olay var. Eski militanlar küçük kız çocuklarına tecavüz ediyor ve onları tehdit ediyor.” PKK’nın kaçırdığı çocukları hizmetçi, ulak, ajan, seks amacıyla da istismar ettiği vurgulanırken, “Çocuklar bilhassa, terör örgütleri tarafından eylem koyma bağlamında önemli bir araç olarak görülmektedir. Dünya çapında terör örgütlerinin yaklaşık yüzde 40’ı bünyelerinde çocuk militan barındırmaktadır” deniliyor.

Çoğu 14-21 yaşlarında

Raporda, çocukların cezai ehliyetinin olmaması, sorumluluk bilincinin yeterince gelişmediğinden yönlendirilme ve kanlı eylemlerde kullanılmaya daha uygun olmaları, orantısız güç uygulanması durumunda devletin despot veya zalim olarak nitelendirilip propaganda yapılması nedeniyle terör örgütleri tarafından tercih edildiği de belirtiliyor. Raporda, “Yaklaşık 3 bin çocuğun çatışma içerisinde yer aldığı tahmin edilmektedir. Dağ kadrosuna katılanların yüzde 42’si 18 ve daha küçük yaşta. Örgüt yaş piramidinde 14-21 yaş düzeyinde bir yığılma olduğu gözlemlenmektedir. Çocukların yüzde 10’luk kesimini ise kızlar oluşturmaktadır. PKK bir dönem 8-12 yaş arasındaki çocuklardan bir tabur oluşturmuştur. Ölen PKK liderlerinden birinin kod adı ile kurulan tabura ‘Tabura Zaroken Şehit Agit’ (Şehit Agit Çocuk Taburu) ismi verilmiştir. Çocuk militanların varlığı PKK tarafından da doğrulanmaktadır” görüşlerine yer veriliyor.

İlk sırada Diyarbakır

Nihat Ali Özcan ve Erdem Gürkaynak’ın hazırladığı “Kim Bu Dağdakiler” başlıklı araştırmada da, örgüte alınan en küçük çocuğun 9 yaşında olduğu, hayatını kaybeden en küçük militanın ise 14 yaşında olduğu belirtiliyor: “Ölenlerin 1196’sı erkek, 166’sı kadın militanlardan oluştu. Ölen militanların yüzde 73.2’si Türkiye doğumlu kişilerden oluşurken, hem erkek, hem kadın militan katılımı en çok Diyarbakır’dan gerçekleşti. Örgüte katılanların yüzde 14’ünü 18-19 yaş diliminin oluştuğu tespit edildi.”

‘Sayı bin olsa PKK dağılır’

Abdullah Ağar (Güvenlik Uzmanı): “PKK, çocukları, kadınları ve gençleri çok daha rahatlıkla kandırıp, istismar edebiliyor. Örgüte katılan çocuk bir süre sonra PKK ideolojisine bağlı bir canavara dönüştürülüyor. Annelerin eylemi PKK’nın kimyasını bozmuştur. Devlet bu ailelere sahip çıkmalı, PKK’dan gelecek olası tehditlere karşı güvenceye almalıdır. Annelerin sayısı 100’ü aştığında PKK ciddi darbe alır. Bu sayı bini geçtiğinde PKK dağılma noktasına gelir.”

‘Kolay etkilenirler’

Raporun mimarı Nihat Ali Özcan Milliyet’e şu değerlendirmeyi yaptı; “O günkü rakamlar neyse, mevcut durumla orantılı. Dünyadaki tüm terör örgütlerinin bir numaralı militan havuzu, yaşı küçük çocuklardır. Çocuklar neyin doğru, neyin yanlış olduğunu anlayamadıkları için daha kolay etkilenirler. Propagandaya daha açık olmaları ve yaptıklarının hukuki maddi sonuçlarını kestirememeleri örgüt elebaşları için bulunmaz bir nimet sayılır.

Çocukların radikalleşme süreçleri de çok kısadır. 15 yaş altındaki çocukları silahlı çatışmaya yönlendirmek insanlık suçu kabul edilmektedir. Diyarbakır’daki eylem önemli bir fırsat.”