Gündem ‘ÇÖZÜM’ İÇİN KAPSAMLI BİR PROJE YÜRÜTÜLMELİ

‘ÇÖZÜM’ İÇİN KAPSAMLI BİR PROJE YÜRÜTÜLMELİ

28.10.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

Kapsamlı Demokratikleşme Projesi’nin gerçekleştirilmesinde doğrudan muhatap, topyekûn ‘millet’ ve ’parlamento’ olup, BDP’nin de dahil olduğu siyasi partiler, öncelikli aktörlerdendir. Kürt meselesi, PKK’nın silahsızlandırılması gibi konularda ‘akil adamlar’ gibi benzer sivil yapılardan yararlanılabilir

‘ÇÖZÜM’ İÇİN KAPSAMLI BİR PROJE YÜRÜTÜLMELİ

Bir Milliyet klasiği
Gazeteniz Milliyet, “Düşünenlerin Düşüncesi” köşesiyle toplumun kanaat önderlerine sayfalarını açıyor. Abdi İpekçi tarafından 6 Ocak 1963’te başlatılan köşe ülkenin ekonomik, siyasal ve toplumsal birçok sorununu masaya yatırmıştı. Akademisyenlerden sosyal bilimcilere, sivil toplum temsilcilerinden işadamlarına, bilim insanlarından hukukçulara kadar uzman kalemler Milliyet için yazacaklar. Yazılarınızın uzunluğunun 3 bin vuruşu (1.5 sayfayı) geçmemesi gerekmektedir. İrtibat telefonumuz: 0212 337 9328. Mail adresi:aycaatikoglu@hotmail.com

Haberin Devamı

Kürt sorunu, silah gücüyle hak talebi, inanç özgürlüğü, laiklik, azınlık hakları, eşitlik talepleri ile ‘çevre’, ‘güvenlik’, ‘sosyal korunma’ gibi insani değerlerin, ancak ve ancak ‘Evrensel Değerlerin’ şekillendirdiği nitelikli bir ‘zihniyet’ ve ‘Demokratikleşme Süreci’ içerisinde ‘kurumsallaşma’, ‘empati’, ‘diyalog’ yaklaşımlarıyla mümkün olabileceğini anlamak zorundayız. Türkiye’nin objektif ve sübjektif koşulları, sürekliliğe sahip demokratik bir değişim ve dönüşüm sürecinde, zihniyet değişimine paralel, eşitlikçi siyasi-hukuki-insani kurumsallaşmanın kaçınılmazlığına işaret etmektedir.
Çözümün parametreleri ve bir yol haritası
Bölgesel gelişmeler ve küresel bağlantıları, Türkiye’nin jeopolitik ve jeostratejik konumu sebebiyle, ülkemizi, insanlarımızı ve genel güvenliğimizi doğrudan/dolaylı etkileyebilecek önemli risklere ve fırsatlara işaret etmektedir.
Toplumsal ihtiyacımız olan sürekliliğe sahip ekonomik büyüme ile siyasi istikrar ve sosyal bütünlüğün sağlanabilmesinin temel koşulu olarak, Türkiye’nin temel sorunlarını çözümleyici bir sürece devamlılık kazandırılabilmesi, ateşkes sağlanarak, silahların teslimini sağlayıcı politikalar üretimi ve meselelerin demokratik siyasetlerin yarışları içerisine çekilebilmesi ihtiyacı ön plana çıkmaktadır. Bir yol haritasını şöyle özetleyebiliriz:
1- Çözümleyici paradigma; nitelikli demokratikleşme, evrensel değerlerle uyumluluk, eşitlik-adalet-vicdan ve hukukun üstünlüğü kavramlarının hayata geçirilebilmesiyle şekillendirilebilir.
2- - Etnik, bölgesel, dinsel milliyetçilik ve her türlü ayırımcı yaklaşımlarla politika üretimi, sistem oluşturma gayretleri, Türkiye’nin sorunlarını ağırlaştırır, risklerini artırır.
3- Çözüm için yol haritası, kapsamlı demokratikleşme (siyasi, hukuki, ekonomik, psikolojik, diplomatik, güvenlik, askeri, vs) projesine dayandırılmalıdır, Kürt meselesi ve PKK konusu, önemli bağlantıları dikkate alınarak, niteliksel farklılıklarıyla ayrıştırılması gereken bir konudur.
4- Yeni anayasanın ‘eşitlikçi’, ‘insani’, ‘demokratik’, çoğunlukçu değil ‘çoğulcu’ nitelikleri, çözüm için öncelikli temel anahtarlardandır.
5- Toplumsal psikolojik yapı ve ‘yeni bir Türkiye iklimi’ yaratılabilmesi ihtiyacı, ‘GÜVEN’ yaratıcı adımların atılışına, öncelik ve önem kazandırmaktadır.
6- En geniş sivil toplum desteğini sağlayıcı tedbirler için, nitelikli-planlı çalışmalara ihtiyaç vardır.
7- Siyasi partiler arasında, azami müştereklerde, en geniş demokratik işbirliğini sağlayıcı girişimler ile parlamentoda en geniş koordinasyonu sağlayıcı tedbirler alınabilmelidir.
8- Kapsamlı Demokratikleşme Projesi’nin gerçekleştirilmesinde doğrudan muhatap, topyekün ‘MİLLET’ ve ’PARLAMENTO’ olup, BDP’nin de dahil olduğu siyasi partiler, öncelikli aktörlerdendir.
9- Kürt meselesi, PKK’nın silahsızlandırılması gibi konularda, parlamento ile bağlantılı olan ‘akil adamlar’ gibi benzer sivil yapılardan yararlanılabilir.
10- Türkiye halklarının bütününe hitap eden Kapsamlı Demokratikleşme Projesi; doğrudan, meşru-hukuki olmayan (PKK gibi) yapılarla ortak bir masada tartışılamaz. Ancak projenin tartışılması, açıklanması süreçleri, şüphesiz PKK’yı etkileyecektir. BDP, parlamento tartışmalarına ve kararlarına katılabilecektir.
11- Kapsamlı Demokratikleşme Projesi’nin açıklanmasına, GÜVEN yaratıcı adımların atılmasına paralel olarak, hiçbir şarta bağlı olmadan, sürekliliğe sahip ateşkes şartlarının yaratılması, silahların teslimi koşullarıyla bağlantılı olarak, ayrı bir projenin uygulamaya sokulması çalışmalarına ihtiyaç duyulacaktır. Burada, muhataplık konusunda; İmralı, Kandil-Avrupa lider kadrolarıyla görüşmelerin kapsamı, niteliği ve şekli önem kazanmaktadır. Devlet istihbaratına dayanan, siyasi iradenin alacağı karara göre, muhatap ya da muhataplar şekillendirilebilecektir.
12- BDP’nin ve bazı resmi, sivil unsurların da içerisinde bulunabileceği bir heyetle, silahsızlandırma görüşmelerinin yapılabilmesi hususu tarafların iradesiyle düşünülebilecek yöntemlerden biri olabilir.
13- Söz konusu Yol Haritası uygulaması; demokratik çözüm yanlıları ile silahlı mücadele taraftarlarını ve yabancı güçler bağlantısıyla hareket eden grupları ayrıştırma ve demokratik güçler karşısında ‘TEŞHİR’ etme amacını da kapsamaktadır,
14- ‘GÜVEN’ veren ateşkes şartları yaratılmadan, devletin meşru-hukuki güvenlik gücünü ve tedbirlerini, en etkili şekilde kullanması durumu tartışılamaz bir gerçekliktir.
15- PKK’nın taleplerine göre ve gelişen konjonktürler dikkate alınarak hayata geçirilmeye çalışılan uygulamalar 30 senelik acı gerçeklerin de gösterdiği gibi Türkiye’nin gelişimini engelleyici sonuçlar yaratmaktadır.
16- Cezaevlerinde yapılmakta olan açlık grevlerine insani açıdan yaklaşılarak ölümlerin olmamasını sağlayıcı kararların, yeni bir açılım fırsatını ortaya çıkaracak şekilde yapılandırılması yararlı olacaktır.

Haberin Devamı

Cevat Öneş kimdir?
İstanbul Erkek Lisesi ve İstanbul Hukuk Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Milli İstihbarat Teşkilatı’na (MİT) girdi. Yurt içinde ve yurtdışında pek çok önemli görevde bulundu. 1989-1991 yılları arasında Diyarbakır Bölge Başkanlığı ve Psikolojik İstihbarat Başkanlığı yaptı. Sönmez Köksal’ın MİT Müsteşarı olduğu dönemde MİT’in sivilleşmesi sürecinin aktörlerinden biri oldu. En kıdemli “Başkan” olarak bazı dönemler Köksal’a vekâlet etti. Şenkal Atasagun’un müsteşarlığı döneminde bir süre Personel Başkanlığı yaptı. 2000’de İstihbarattan Sorumlu Müsteşar Yardımcılığı’na terfi etti. 2005’te 64 yaşında emekli oldu.