Cudi eteğinde Beşiktaş köyü

GÖKHAN KARAKAŞ Silopi

Kuzey Irak sınırında çok zorlu bir coğrafyada kurulan Beşiktaş köyü, futbolun sadece futbol olmadığını kanıtlıyor. Irak ile doğal sınırı dağlar olan Habur Nehri’nin kenarında Cudi Dağı’nın eteğinde kurulan Damlıca köyü, terör olaylarının artmasıyla boşaltılmıştı. Güvenlik endişesi nedeniyle 1994 yılında Verimli ilçesine taşınan köy halkı, köylerine dönmek istemişti. Halkın da yardımıyla devlet tarafından temizlenen Irak sınırında tampon bölge olması için yeniden kurulan köye dönüşler, sekiz yıl sonra başladı. 2-3 yıl kadar çadırlarda yaşayan ve elektrik ihtiyacı yakındaki askeri karakoldan sağlanan köyde yaşayanlar, eski ismi yerine başka bir isimle anılmak istediler.

Saldıray Berk önerdi

Devlet tarafından yeniden inşa edilen köye 2003 yılında ilk gelen yetkililerden biri dönemin 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Saldıray Berk oldu. Korgeneral rütbesine terfi etmeden önce köyde yaşamı yeniden oluşturmak ve köylüleri rahata erdirmeyi amaçlayan Berk, köylülerle yakından ilgilendi. Geçimini koruculukla sağlayan köylüler adına Faysal Çevik ile konuşan Tümgeneral Saldıray Berk, TV’leri hatta hiçbir iletişim imkanları olmayan köylülerden bazılarının Beşiktaşlı olduğunu öğrendi.

Köyün korucubaşı Faysal Çevik’in de kendisi gibi koyu Beşiktaş taraftarı olduğunu gören Saldıray Berk, köyün yeni isminin Beşiktaş olmasını önerdi. Beşiktaş ismi büyük heyecanla kabul edilirken aynı gün Beşiktaş Köyü tabelası asıldı. Saldıray Berk’in girişimleriyle okulun en büyük ihtiyacı okul da Beşiktaş Jimnastik Kulübü ve bir madencilik firması tarafından yapıldı.

‘Unutulmak istemiyoruz’

Yıllar içinde unutulan köye uzun bir aradan sonra Milliyet Gazetesi gitti. Sınırdaki tampon bölgelerden biri olduğu için Siyahkaya Karakolu’ndan alınan izinle gidilen köyde 2003 yılından sonra doğan çocukların hepsi Beşiktaşlı. Korucubaşı Faysal Çevik, “Saldıray Paşa, köyümüzü yaşanır kılmak ve huzura kavuşmasını sağlamak için çok uğraştı. Köyümüze Beşiktaş isminin çok yakışacağını önerdiğinde hepimiz sevinerek kabul ettik. Tüm işlemleri halletti ve köyümüzün yeniden kurulmasını sağladı. Saldıray Paşa’nın ardından gelen Ali Karababa da Beaşiktaşlı’ydı. O da komutanından aldığı görevi başarıyla devam ettirdi. İki yıl çadırda yaşadıktan sonra harika bir köye eriştik. Okul yapılırken oğlum iki aylıktı ve ismi yoktu. Kartal adını verdim. Tek isteğimiz unutulmamak” dedi.

Çocuklar ziyaretçi bekliyor

24 hanelik köyün koruculuk ve hayvancılık dışında bir geliri yok. Şırnak ili Silopi ilçesi Çalışkan beldesindeki köyün güvenliğini Siyahkaya Hudut Bölük Komutanlığı sağlıyor. Dört derslikli Beşiktaş İlköğretim Okulu’nda beş kız, dokuz erkek öğrenci eğitim görüyor. Yaşları 5-9 arası olan 14 çocuğun hepsinin Beşiktaşlı olduğunu söyleyen okul öğretmeni Tevfik Çevik, “Hepsinin hayalleri var. Çok fazla köy dışına çıkmıyorlar ama gelecek için o kadar umutlular ki. Nisanur doktor, Umut general, Veli öğretmen olmak istiyor. Ben de onlara temel derslerin yanında hayal kurmayı öğretiyorum. Çünkü ben de bu köyde doğdum, büyüdüm. Tüm zorluklarına rağmen köyümde çocuklara faydalı olmak onları hayata hazırlamak bana gurur veriyor. Hatırlanmaktan, ziyaret edilmekten ve hayallerinin ne olduğunun sorulmasından mutlu oluyorlar. Kendileriyle ilgilenenler olduğunu gördükçe hayal kurmaya devam ediyorlar. Köyümüz unutulmasın” dedi.

Berk: Mutluluk duyuyorum

Kurduğu Beşiktaş köyü için ilk kez Milliyet’e konuşan Saldıray Berk, “Köy ve çevresi terör örgütlerinin alanı olmuştu. Terörden temizleyip tekrar yaşama açtığımızda vermek istediğim isim çok hoşlarına gitti. Onlar da Beşiktaşlı’ydı. Yıllar sonra Cudi Dağı’nın eteğindeki bu köydeki insanların huzurunu gördükçe mutluluk duyuyorum” dedi.