Gündem Cumhuriyet 97 yaşında!

Cumhuriyet 97 yaşında!

29.10.2020 - 09:19 | Son Güncellenme:

Türk milletinin tarihinde 97 yıl önce yeni bir devrin kapıları açıldı ve Cumhuriyetin ilanıyla "Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir" sözü devlet yönetiminde en belirgin şekliyle yerini aldı.

Cumhuriyet 97 yaşında

24 Temmuz 1923'te Lozan Antlaşması imzalanmış, yeni Türk devletinin  bağımsızlığı kabul edilmişti.

Haberin Devamı

İkinci dönem Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplanmasından 2 ay sonra 13 Ekim 1923'te Ankara, Türkiye devletinin hükümet merkezi oldu. Artık mevcut  rejimin isminin de bütün açıklığı ile konulması, yeni devletin başkanının  seçilmesi gerekiyordu.

O güne kadar Devlet Başkanlığı görevi, Türkiye Büyük Millet Meclisi  Başkanı olarak Mustafa Kemal Paşa tarafından yürütülmüştü. Diğer taraftan bazı  yabancı ülkeler de Lozan Antlaşması'nı onay için Türkiye'deki yeni devlet  rejiminin daha açık şekilde belirlenmesini istiyordu.

Bu sırada, 27 Ekim 1923'te İcra Vekilleri Heyeti'nin istifası ve  Meclis'in güvenini kazanacak bir kabine listesinin oluşturulamaması da bu soruna  acil bir çözüm gerektirdi.

28 Ekim 1923 akşamına kadar hükümetin kurulamaması üzerine Mustafa  Kemal Paşa, Çankaya Köşkü'nde arkadaşları için Latife Hanım'a bir sofra  hazırlattı.

Haberin Devamı

İsmet Paşa, Ali Fuat Paşa, Halit Paşa, Kemalettin Sami Bey'in de yer  aldığı akşam yemeğinde yaşananları Mustafa Kemal Paşa, Nutuk'ta şöyle anlattı:

"Gece olmuştu... Çankaya'ya gitmek üzere Meclis binasından ayrılırken,  koridorlarda beni beklemekte olan Kemalettin Sami ve Halit Paşa'lara rastladım.  Ali Fuat Paşa, Ankara'dan hareket ederken bunların Ankara'ya geldiklerini o günkü  gazetede 'Bir Uğurlama ve Bir Karşılama' başlığı altında okumuştum. Daha  kendileriyle görüşmemiştim. Benimle konuşmak üzere geç vakte kadar orada  beklediklerini anlayınca, akşam yemeğine gelmelerini, Milli Savunma Bakanı Kazım  Paşa vasıtasıyla kendilerine bildirdim. İsmet Paşa ile Kazım Paşa'ya ve Fethi  Bey'e de Çankaya'ya benimle birlikte gelmelerini söyledim.

Çankaya'ya gittiğim zaman orada, beni görmek üzere gelmiş bulunan Rize  Milletvekili Fuat, Afyonkarahisar Milletvekili Ruşen Eşref Bey'lerle karşılaştım.  Onları da yemeğe alıkoydum. Yemek sırasında 'Yarın Cumhuriyet ilan edeceğiz'  dedim. Orada bulunan arkadaşlar, derhal düşünceme katıldılar. Yemeği bıraktık. O  dakikadan itibaren, nasıl hareket edileceği konusunda kısa bir program yaparak  arkadaşları görevlendirdim. Yaptığım programın ve verdiğim talimatın uygulanışını  göreceksiniz.

Haberin Devamı

Efendiler, görüyorsunuz ki Cumhuriyet ilanına karar vermek için  Ankara'da bulunan bütün arkadaşlarımı davet ederek onlarla görüşüp tartışmaya  asla lüzum ve ihtiyaç görmedim. Çünkü, onların da aslında ve tabii olarak benim  gibi düşündüklerinden şüphe etmiyordum. Halbuki o sırada Ankara'da bulunmayan  bazı kişiler, yetkileri olmadığı halde, kendilerine haber verilmeden, düşünce ve  rızaları alınmadan Cumhuriyet'in ilan edilmiş olmasını bize gücenme ve bizden  ayrılma sebebi saydılar."

Mustafa Kemal Paşa o gece İsmet Paşa ile 1921 Anayasası'nın bazı  maddelerini değiştiren kanun tasarısını hazırladı. "Türkiye devletinin hükümet  şekli cumhuriyettir." hükmünün yer aldığı tasarı üzerinde TBMM'de yapılan  konuşmalardan sonra Cumhuriyet'in ilanı kabul edildi.

"TÜRKİYE CUMHURİYETİ MESUT, BAŞARILI VE MUZAFFER OLACAKTIR"

Böylece yeni devletin yönetim biçimi bütün açıklığı ile ismini almış  oldu. Cumhuriyet'in ilanı ile "Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir" ilkesi de  artık devlet yönetiminde en belirgin şekliyle yerini buldu.

Haberin Devamı

Ardından cumhurbaşkanlığı seçimine geçildi. Yapılan gizli oylamada 158  milletvekilinin tamamının oyunu alan Gazi Mustafa Kemal Paşa, TBMM tarafından  yeni Türk devletinin ilk cumhurbaşkanı seçildi. Bunun üzerine kürsüye gelen  Mustafa Kemal Paşa, yaptığı konuşmasını, "Türkiye Cumhuriyeti mesut, başarılı ve  muzaffer olacaktır." sözü ile bitirdi.

Böylece devletin adı ve rejimiyle ilgili tartışmalara son verilirken,  Türk milletinin tarihinde yeni bir devir açıldı.