20.10.2009 - 01:26 | Son Güncellenme:
ESRA ALUS
Duruşmalardaki tuhaf hareketleri sebebiyle Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edilen, ancak, burada 3 hafta süren kontroller sonunda “kendisini hasta gibi göstermeye çalıştığı” tespit edilen Ergenekon sanığı Alparslan Arslan, dünkü Ergenekon duruşmasında ilginç açıklama ve tehditlerine devam etti.
Arslan, savcının, “Danıştay saldırısını neden yaptınız?” sorusuna, “Yukarıdan emir gelmişti” diye cevap verdi. Arslan, “yukarı”dan kastının ne olduğunun sorulması üzerine, “Allahtan” dedi.
Arslan, Cumhuriyet gazetesine atılması için Süleyman Esen’den temin ettiği 3 el bombası için 1500 lira ödediğini söyledi. Silivri’de İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen birinci Ergenekon davasının 116. duruşmasında, Osman Yıldırım savunmasını hazırlayamadığı için, Danıştay saldırısının tetikçisi olduğu ileri sürülen tutuklu sanık Alparslan Arslan sanık kürsüsüne çağrıldı.
Sanık Arslan, “Çay içip sohbet edeceksek edelim. Yoksa konuşacak bir şeyim yok” dedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, mahkeme salonunun çay içme yeri olmadığını söyledi.
Arslan, ifade vermeyeceğini söyleyince çapraz sorguya geçildi. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel’in, “Danıştay saldırısını neden yaptınız?” sorusuna Arslan, “Allahtan emir geldi” dedi. Emrin nasıl geldiği konusunda ise Arslan, “Rüzgârla gelir, melekle gelir, hal ile gelir, bakışla gelir emir” diye konuştu.
Arslan, Danıştay’daki hedefinin Mustafa Özbilgin olmadığını, asıl hedefinin Danıştay İkinci Daire Üyesi Mustafa Birden olduğunu söyleyerek, “Tefekkür içindeyim. Sonucu önemli değil. Bana zaten müebbet hapis vereceksiniz” dedi.
Savcı Pekgüzel’in, “Bunlar çok önemli Alparslan. Cumhuriyet gazetesine bomba atma talimatını kimden aldın?” demesi üzerine Arslan, Cumhuriyet gazetesine karşı önceden bir antipatisi bulunduğunu söyledi. Arslan, “Neticede onlar da bizim insanlarımız. Ama domuza başörtüsü giydirme. Hiç olmazsa bir özür dile. Turhan Selçuk’u çok fazla sevmiyorum” dedi.
Savcı Pekgüzel, “Bu karikatürün yayımlanmasından sonra Turhan Selçuk’a tepkiler oldu. Sen de telefon açarak bir tepki gösterdin mi?” diye sordu. Arslan, soruya, “Turhan Selçuk’a demedim. Çok kinim var. 60-70 yaşında bir adamsın, saygılı olmalısın. Babam olsa keserim” dedi.
Ergenekon’da 3 kişiye tahliye
116. duruşmasından 3 tahliye kararı çıktı. Tutuklu sanıklardan Kahraman Şahin, Erol Ölmez ve Ümit Oguztan’ın tahliyesine karar veren mahkeme heyeti, avukat Kemal Kerinçsiz’in de aralarında bulunduğu 7 sanığın tahliyesi konusunda ise oy birliğine varamadı.
‘Ataşehir’de verilmedi’
Arslan, Cumhuriyet gazetesine atılan el bombaları konusunda da şunları söyledi: “İddia edildiği gibi Ataşehir’deki bir toplantıda verilmedi. Bombaları, Ataşehir’de yolda giderken arabada Osman Yıldırım’a verdim. Üsküdar’daki evimden aldıktan 1 saat sonra verdim. Süleyman Esen Üsküdar’daki evime getirdi. Esen’in nereden bulduğunu bilmiyorum. Ya emniyet, ya jandarma, ya da korucu tanıdıkları vardır. Bulabilir miyiz, diye sordum. 3-5 gün içinde getirdi. Esen’e 3 bomba için 1.5 milyar lira elden verdim. ”
Arslan: Gülen’i, Perinçek’i, Öcalan’ı severim
Öğleden sonraki oturumda ise Savcı Pekgüzel, Arslan’a “hukuk eğitimi almış biri olarak soğukkanlılıkla nasıl cinayet işlediğini” sordu. Arslan, “Yaradılış” diye karşılık verdi.
Bu arada babası İdris Arslan’ın bir müdahalesi üzerine sanık Arslan, “Allahın fedaisiyim ben. Si.. git buradan” diye yanıt verdi.
Başkan Şengün, aileyi, “Yönlendiriyor musunuz?” diye uyardı.
Veli Küçük’ü tanımadığını belirten Arslan, “Muzaffer Tekin’i olaylardan 1 yıl önce tanıdım. Ofisine 3-5 defa gittim. Vatan millet Sakarya konularında sohbetler yaptık” dedi.
Tekin, daha önceki ifadelerinde Arslan’ı tanımadığını söylemişti.
Arslan, sevdiği kişileri de şöyle sıraladı: “Cemaatimi de Fethullah Gülen’i de severim. Doğu (Perinçek) ağabey mi desem, Doğu bey mi desem severim, evvelinden beri uyuşurum. Öcalan zaten imam hatip kökenlidir. Benim kendisine karşı sempatim oluştu. Müslüman bir insan, severim.”