13.02.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
FETÖ’nün darbe girişimi sırasında Astsubay Ömer Halisdemir tarafından öldürülen general Semih Terzi’nin eşi Nazire Terzi, “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım”, “terör örgütü üyesi olmak” ve “suç örgütlerinin isimlerini kullanarak
tehditte bulunmak” suçlarından 52.5 yıla kadar hapis talebiyle yargılandığı davada 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
‘Suçum eşi olmak’
Cumhuriyet savcısının esasa ilişkin mütalaasına karşı savunma yapan Terzi, “Tek suçum Semih Terzi’nin eşi olmak” dedi.
Terör örgütüyle bağlantısının olmadığını, gerçeklerin ortaya çıkmasını istediğini belirten Terzi beraat talebinde bulundu. Kararını açıklayan mahkeme, Terzi’yi, “anayasayı ihlal suçundan” önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Bu suçun, “yardımla sınırlı kalması nedeniyle” Türk Ceza Kanunu’nun 39. maddesinin 1. ve 2. fıkralarından yer alan hükümlere göre ceza 18 yıla indirildi. Terzi’nin hükümle birlikte tutukluluk halinin devamına karar verildi. Terzi, diğer suçlarından ise beraat etti.
‘Haberi yok’ demişti
İddianamede, Nazire Terzi, kocası Semih Terzi tarafından kendisine gönderildiği iddia edilen bir mesajdan dolayı suçlanmıştı. Sanık Nazire Terzi ise mahkemede yaptığı savunmasında kocasının mesajdan haberi olmadığını iddia etmişti. Nazire Terzi, FETÖ’nün darbe girişiminden iki gün önce eşinin telefonundan, “Nursel Hanım’ı ara, annemin hasta olduğunu söyle ve Ankara’ya gelmemi iste. Mesajı hemen sil” mesajı geldiğini, bunun üzerine Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı’nın eşi Nursel Aksakallı ile telefonda görüştüğünü aktarmıştı. Aksakallı ile görüşmesinin ardından mesajla ilgili general Terzi ile konuştuğunu belirten Terzi, eşinin kendisine, “Neden aradın, annem çok mu hasta?” diye karşılık verdiğini belirtmişti. Sanık Terzi, bu konuşmadan ötürü çekilen mesajdan Semih Terzi’nin haberi olmadığını iddia etmişti. Konuyla ilgili Nursel Aksakallı’nın beyanlarının da çelişkili olduğunu öne süren Terzi, “Ben Semih Terzi’nin Ankara’ya gelmesine aracı olmadım. Kendisinin Ankara’ya gelmesinden haberdar değilim” savunmasını yapmıştı.