GündemDevrimcinin vedası

Devrimcinin vedası

20.05.2009 - 00:24 | Son Güncellenme:

Hayatını cehaletle savaşa adayan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Prof. Türkan Saylan, Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı meşalesini yaktığı ve doğum günü olarak kabul edilen 19 Mayıs’ta on binlerce kişinin katıldığı törenlerle son yolculuğuna uğurlandı

Devrimcinin vedası

ütfi Kırdar’daki 1875 kişilik salonu üç bin kişinin koridorlar, merdivenler dahil hınca hınç doldurduğu, dışarıda kalanlarla birlikte yaklaşık 10 bin kişinin hazır bulunduğu ilk uğurlama törenine, AKP hükümetini temsilen kimsenin katılmaması dikkat çekti. Saylan’ı son yolculuğuna uğurlamak için ailesinden ise oğulları Çınar ve Çağlayan Örge ile torunları Taner ile Timur, kardeşi Gündüz Saylan hazır bulundu.
Saylan’ın Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki morgdan alınarak, törenin düzenlendiği Dr. Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Salonu’na getirilen Türk bayrağına sarılı naaşı, Ergenekon operasyonları sırasında evinin penceresinden çekilen “mola işareti” yapan fotoğrafıyla birlikte kürsüde yer aldı. Tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Saylan’ın hayatını anlatan sinevizyon gösterisiyle başladı.

Hepimiz darbeciyiz

Törende konuşan ÇYDD Genel Başkan Yardımcısı, eski Adalet Bakanı Aysel Çelikel, “Saylan gibi çok özel bir insanın ardından konuşmak çok zor. Hele hak etmediği, acımasızca suçlandığı bir anlayışın, korkunun egemen olduğu bir ortamda insanın kendisini suçlu hissetmeden konuşması çok güç” dedi.
Çelikel, şöyle devam etti: “Türkan Saylan neler yapmak istedi, neler yaptı, ne ile suçlandı? Laikliğin ortak paydamız olduğunu, kız çocuklarının eğitime kazandırılmasını, ülkenin bölünmez bütünlüğünü, demokrasiyi savundu. Bu mudur darbecilik? Düşünce özgürlüğü, basın özgürlüğü istedi. Bu mudur darbecilik? Eğer bütün bunlar darbecilikse hepimiz darbeciyiz.” Bu sözler salonda ayakta alkışlandı.
ÇYDD’nin ulusal miras olduğunu ve ülkenin çağdaşlaşması için yakılan meşaleyi söndürmeyeceklerini dile getiren Çelikel, “Saylan’ı teşekkürlerimizle, alkışlarımızla, ona yapılanlardan utanarak, özür dileyerek uğurluyoruz. Güler yüzüyle o anılarımızdan, yüreklerimizden hiç çıkmayacak” diye konuştu.

Karalama kampanyası

Saylan’ın yakın arkadaşı anayasa hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ise, Saylan’a hitaben yaptığı konuşmasında, “Siz Türkiye’de insan haklarının hukuk yoluyla ilerletileceğine inanmıştınız. Dinci yobazların ve ırkçı faşistlerin yıllardır yürüttükleri karalama kampanyalarının sebebi budur. Keşke bunlar devletin derin ve saydam gölgesi altında yürütülmüş olmasaydı” dedi.
Lepra Hastanesi’nde görevli hemşire Leyla Koç da,  şunları söyledi: “Hocamız bize ‘cüzzamla savaşta ilaç yetmez, yüreklerine dokunmamız lazım’ derdi. O bir hayalperestti, çılgındı, savaşçıydı ve çocuk ruhluydu. Tüm hemşireler sizi minnet ve şükranla anacaktır hocam.” 

Bursiyerler de konuştu

Törende en son, Saylan’ın en yakınındaki isimlerden, 20 yıllık çalışma arkadaşı Prof. Dr. Ayşe Yüksel konuşma yaptı. Ergenekon operasyonu kapsamında gözaltına alınan Yüksel, duygu yüklü konuşmasında, şöyle konuştu:
“Sizlere bir konuşma hazırlayamadım, çünkü yazı yazamıyorum. Hocam hep yazardı ancak son günlerde parmakları tutmuyordu. O yazamadığı için ben de yazamıyorum. Hocam yazamıyorsa ben nasıl yazayım dedim. Ama söz veriyorum hocam hep ama hep sizin için yazacağız.”
Törende ayrıca, ÇYDD bursiyerleri ile Kandilli Kız Lisesi Vakfı Başkan Yardımcısı Prof. Dr. İmre Orhan da birer konuşma yaptı.
Tören sonunda aile üyeleri ve ÇYDD yöneticileri tabut başına çağırıldı ve “Başlattığın hiçbir şey yarım kalmayacak. Mektupların yarım kalmayacak. Güle güle Türkan Saylan” anonsu yapıldı.
Saat 14.00’te başlayıp 16.00’da biten törene katılanlar Saylan’ın naşına papatya ve karanfil bıraktı. Ardından Saylan’ın naaşı Teşvikiye Camii’ne götürülmek üzere cenaze aracına konulurken, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da tabuta omuz verdi. Cenaze aracının arkasında oğlu, torunları, ÇYDD görevlileri, CHP’liler ve vatandaşların katılımıyla kortej oluşturuldu.

Cami dolup taştı

İlk törenin sürdüğü saatlerde Saylan’ın son yolculuğuna uğurlanacağı Teşvikiye Camii’nde de kalabalık artmaya başladı. Saat 17.00’deki cenaze namazına yaklaşık iki saat kala avluda adım atılacak yer kalmadı. Avluya gelen her çelenk ve her ünlü sima alkışlarla karşılanırken en çok alkışı TSK’nın gönderdiği çelenk aldı. Hükümet kanadından herhangi bir çelenk göze çarpmazken, avludan sık sık “Ne şeriat ne darbe. Tam bağımsız Türkiye”, “Türkiye laiktir laik kalacak”, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganları yükseldi.
Teşvikiye Camisi’ndeki cenaze töreninin ardından Saylan’ın Türk bayrağına sarılı tabutu cenaze aracına konuldu. Saylan’ın ailesi, ÇYDD yöneticileri ile bursiyerleri ve vatandaşların oluşturduğu kortejdekilerin sayısı on binleri buldu.Kortej  2 saatlik yürüyüşün ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’na geldi. Burada, Kur’an-ı Kerim okundu ve dualar edildi. Saylan’ın oğulları Çağlayan ve Çınar Örge, annelerinin kabrine ilk toprağı attı. Kabre toprak atılması sırasında kalabalık nedeniyle izdiham yaşandı.

Haberin Devamı

Siyaset, iş ve sanat dünyası oradaydı
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, eski Başbakan Mesut Yılmaz, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ergin Saygun, eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral Tuncer Kılınç, CHP genel başkan yardımcıları Onur Öymen ve Bihlun Tamaylıgil, CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, DSP Genel Başkanı Masum Türker, CHP milletvekilleri Necla Arat ve Birgen Keleş, ÖDP milletvekili Ufuk Uras, eski Kültür Bakanı İstemihan Talay, Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, Doğan Yayın Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili Mehmet Ali Yalçındağ, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ, İsmet İnönü’nün kızı Özden Toker ve Star Haber Grup Başkanı Uğur Dündar; Genco Erkal, Tarık Akan, Nejat Yavaşoğulları, Halit Ergenç, Bergüzar Korel ve Meltem Cumbul’un da aralarında bulunduğu sanatçılar.

Haberin Devamı

AVUKATINA SON VASİYETİ:
‘Yukarıdan sizi izliyorum o kitabı basın’
Ergenekon operasyonu kapsamında ÇYDD’nin tüm şubelerinin yanı sıra evi de aranan, dernekteki ve evindeki tüm belgelere el konulan ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan, ölümünden bir hafta önce avukatı Hüseyin Karataş’ı arayarak son bir vasiyette bulundu. Saylan, son 3 yıldır ÇYDD’nin bugüne dek tüm iktidarlar boyunca uğradığı hukuki işlemleri ve soruşturmaları konu alan bir kitap üzerinde çalışıyordu. Ancak Ergenekon operasyonu sırasında bu kitabın belgelerine polis tarafından el konulmuştu. Saylan, Karataş’tan bu belgeleri geri almasını ve kitabı bastırmasını istedi. Saylan’ın avukatı Karataş, aralarında geçen telefon görüşmesini şöyle anlattı: “Ankara’dan dönüyordum, beni cep telefonumdan aradı, ‘Ben dünyamı değiştiriyorum, öbür dünyaya gidiyorum, kitap çalışmamızı bir an önce emniyetten geri alıp bastırmanızı istiyorum, ben sizi yukarıdan izliyorum’ dedi.”

ANILARI PAYLAŞTILAR
Penguenleri izlemeye bayılırdı...
Tedavi gördüğü İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü’nde önceki gün hayatını kaybeden Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan’ın sevdikleri, ilk olarak Zincirlikuyu Mezarlığı’nda bir araya geldi. Saylan’ın cenazesini almak için mezarlığa gelen kardeşi, çocukları ve arkadaşları en güzel anılarını anlatıp Saylan’ı andı. İşte onların ağzından Saylan...

Gündüz Saylan (Kardeşi):
“Ben çocukken boyum çok kısaydı. Şimdi böyle uzun olduğuna bakmayın. O zamanlar ablam beni ‘cücem’ diyerek severdi. Onun ‘cücem’ demesiyle bu benim lakabım haline geldi. Çevremdeki herkes ‘cüce’ demeye başladı. Ergenlik döneminde boy atınca böyle uzun oldum. Boyumun uzamasına rağmen ablam beni yine ‘cücem’ diye sevmeye devam etti. Ben de alışmıştım.”

Çınar Örge (Oğlu):
“Annem çok sert ve çok komik filmleri sevmezdi. Hiçbir şeyin abartılısını sevmezdi zaten. Komedinin de sertin de ortada olanını izlerdi. Bizimle beraber filmi sonuna kadar izlerdi. Film bittikten sonra ‘Bu çok kötü filmdi’ şeklinde yorum yapardı. Aslında filmin kötü olduğunu bile bile bizim zevkimiz kaçmasın diye ses çıkarmazdı. Ancak kararını film bittikten sonra söylerdi. O kadar düşünceliydi. En son zamanlarda penguenlerin hayatlarını anlatan filmler izlemeye başlamıştı. Bayılırdı o penguenleri izlemeye.”

Prof. Dr. Ayşe Yüksel (Arkadaşı):
“Gençlere ve çocuklarına hizmet etmeyi çok severdi. Çocuklarının geleceği bir gün Türkan’ın evine gitmiştim. Bir de ne göreyim. Bütün işleri bırakmış çocuklarına yemek hazırlıyor. Mutfakta kendi eliyle karnıyarık, tavuk kızartma ve daha neler neler yapmış. Hemen orada lafı yetiştirdim. ‘Ben gelince böyle şeyler yapmıyorsun. Çocuklara torpil yapıyorsun. Taraf tutuyorsun’ deyince çok güldük... Yine bir gün evinde oturuyoruz. Kendisinden bir tas istedim. Bana en yakınında olan tası uzattı. Tasın bulaşıklı olduğunu görünce ‘Bu başkasının tası olmasın’ diyerek köpeğini kastettim. Türkan gülerek ‘O da yabancı değil. Aynı evde oturuyoruz’ dedi.”

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler