Gündem Diş hekiminin 5 milyon liralık davası başladı!

Diş hekiminin 5 milyon liralık davası başladı!

08.09.2020 - 16:56 | Son Güncellenme:

Kahramanmaraş’ta diyabete bağlı kesilen ayak parmağına pansuman yaptırmak için gittiği özel hastaneye, enfeksiyon bulgusuyla yatırıldıktan 3 hafta sonra hayatını kaybeden Hatice Timürkaan'ın (65) diş doktoru kızı Cennet Taşdemir'in hastane yönetimine açtığı 5 milyon liralık tazminat davasının görülmesine başlandı.

Diş hekiminin 5 milyon liralık davası başladı

Sol ayak baş parmağı diyabete bağlı olarak kesilen Hatice Timürkaan, 2018 yılında pansuman yaptırmak için gittiği özel hastanede, enfeksiyona bulgusuna rastlanınca yoğun bakımda tedaviye alındı. Timürkaan, 3 hafta sonra hayatını kaybetti.

Haberin Devamı

Hatice Timürkaan'ın İstanbul'da yaşayan diş doktoru kızı Cennet Taşdemir, annesinin ölümünde hastane yönetimi ile doktor ihmali olduğu gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Ayrıca 5 milyon liralık tazminat davası açtı.

'ANNEM BASİT BİR YARALANMAYLA HASTANE BAŞVURMUŞTU'

Kahramanmaraş 1’inci Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki davanın ilk duruşması bugün görüldü. Duruşmada hazır bulunan Cennet Taşdemir, mahkemeden davanın kabul edilmesini talep ederek, "Annem basit bir yaralama sebebiyle hastaneye başvurmuş ve yaklaşık 3 haftalık bir süreçte çoklu organ yetmezliği sebebiyle vefat etmiştir. Biz gerek Tabipler Odası, gerek müfettişlerce incelenmek üzere gerekli şikayetleri yapmıştık. Şikayetlerimiz neticesinde ilgili hastane ve doktorun kusurlu olduğu neticesi çıkmıştır. Annemin vefatında ilgili hastane ve sorumlu doktorların kusuru bulunmaktadır" dedi.

Haberin Devamı

Hastane yönetimi adına duruşmada hazır bulunan avukat ise davanın reddedilmesini talep etti.

Mahkeme, tanıkların dinlenmesine karar verip, duruşmayı erteledi.

'DENETLEME EKİBİ GÖREVİNİ YAPMIYOR'

Adliye çıkışında basın mensuplarına açıklama yapan Cennet Taşdemir, annesi vefat ettiği gün yoğun bakımda görevli doktorun çağrılmasına rağmen hastaneye gelmediğini öne sürerek, "Doktor görev yerini terk etti. Çağrıldığı halde gelmedi, telefonla yemek tarifi verir gibi annemi iyileştirmeye çalıştılar. En kötüsü de annem gece 03.30'da vefat etmiş, bize 07.30'da bir zahmet haber verdiler. Bunların hepsini ispat ettik, doktor ve hastane kabul etti ama Tabipler Odası ya da İl Sağlık Müdürlüğü'ndeki denetleme ekibi bir zahmet görevini yapmıyor. Biz ihtarnamemizi yaptık bunlarla ilgili uzaklaştırma olabilir, disiplin cezası olabilir neyi takdir ederseniz diye. Olayın adli kısmı gayet güzel işliyor. Ben o denetleme ekibine seslenmek istiyorum; Burası Teksas değil, bir çiftlik değil. Bu ahbap çavuş ilişkisi bitecek" dedi.

'DAVAYI ÖRNEK OLMASI İÇİN AÇTIK'

Doktorlar ve hastane yönetimi hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ve soruşturmanın devam ettiğini ifadeden Taşdemir, şöyle konuştu:

Haberin Devamı

"Ceza davamız, soruşturma aşamasında. Beklenen bir rapor var, o gayet iyi gidiyor. Aynı zamanda da maddi-manevi tazminat davası açtık tamamen insanlara örnek olması için. Çünkü Türkiye'de malpraktis davaları yani doktor ve hastane hatalarından kaynaklanan ölümler ve sakat kalmalar arttığı için biraz da rehberlik yapmak istiyorum insanlara. Bu dava sanırım Türkiye'nin şu ana kadar belki de en yüksek açılmış malpraktis davası, 5 milyon TL civarında ama bir ders vermemiz gerekiyor. Hukuk mücadelemize devam ediyoruz."

'TÜRKİYE'YE ÖRNEK OLACAK'

Cennet Taşdemir'in avukatı Ahmet Çabukel de insanların daha fazla mağdur olmaması, hastalara daha fazla bakılıp ilgilenilmesi için davayı açtıklarını kaydederek, şunları söyledi:

"Bu davayı sonuna kadar takip edeceğiz. Bu davanın herkese, tüm Türkiye'ye örnek olacağını düşünüyoruz çünkü yurt dışında görüyoruz bu tür dosyaları, çok çok daha büyük tazminatlar çıkıyor. Yani bizim bu açtığımız dava rakamı başka ülkelerde komik kaçıyor. Biz buna rağmen bu rakamlara çıkarmayı hedefliyoruz. İnşallah biz mahkemenin de hakimin de gerekli özeni göstereceğini ve hak edilen cezanın karşı tarafa verileceğini düşünüyoruz.  Eğer esnaf kamerasından doktorun hastaneye geldiği saati bulamamış olsaydık, bize içerideki kameraların görüntülerini veremeyeceklerdi, 'Doktor hastanedeydi' diyeceklerdi. Doktor itiraf etti, 'Evet ben o saatte hastanede değildim, evdeydim. Beni aradılar, ben de tarif ettim neler yapılması gerektiğini. Sabah da olsun söyleriz ölüm haberini dedim' diye beyanı var dosya içerisinde."

Haberin Devamı

ADLİ TIP: HATA İLE ÖLÜM ARASINDA İLLİYET BAĞI YOK

DHA'nın telefonla ulaştığı özel hastanenin yetkilileri ise açıklama yapmayacaklarını bildirerek, soruşturma kapsamında Adli Tıp Kurumu 8'nci Adli Tıp İhtisas Kurulu'nnca hazırlanan raporu paylaştı.  Raporda, Hatice Timürkaan'a hastanede uygulanan diyabetik ayak tedavisi ile ilgili yapılan uygulamaların ve medikal tedavilerin güncel tıp kurallarına uygun olduğu ancak hastanın vefat ettiği zaman yeniden canlandırma işlemi sırasında yoğun bakım ünitesinde görevli doktorun hastanede olmamasının tıp kurallarına göre hatalı olduğu anlatılarak, "Söz konusu sağlık hizmetini sağlık personeli vasıtasıyla yürüten davalı idarenin görev yerini terk eden nöbetçi hekimin yerine başka bir hekim bulundurması gerektiğinden dava konusu idarenin tıp kurallarına göre hatalı olduğu ancak müteveffanın mevcut klinik durumu göz önüne alındığında bu tıbbi hatanın kişinin ölümüyle illiyetinin bulunmadığı oy birliğiyle mütalaa olunur" denildi.