Doğru tercihin püf noktaları

STANBUL Kemerburgaz Üniversitesi Rehberlik Koordinatörü Murat Acet, Lisans Yerleştirme Sınavları’nın (LYS) sonuçlarının açıklanmasının ardından 6-14 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşecek olan tercih dönemini doğru planlamak gerektiğini belirtti. Adayların tercihlerinin baştan 4-5 tanesini ‘Puanım yeterli olmayabilir’ endişesine kapılmadan, sadece ilgileri göz önüne alınarak belirleyebileceklerini söyleyen Acet, ”Buralara en çok istediğiniz programları yazabilirsiniz. Kazansanız bile kaydolmayı istemediğiniz bir programa tercih listenizde yer vermeyin. Ancak ne olursa olsun bir yükseköğretim programına kaydolmak istiyorsanız son tercihlerinize, yerleşebilme ihtimalinizin yüksek olduğu programları yazabilirsiniz” dedi.

Tercihlerde bu tuzaklara düşmeyin
Tercih sürecinde en sık yapılan hatalar arasında, “puanım ziyan olmasın”, “aile mesleğini sürdürmek için x bölümünü seçtim”, “ y bölümü geleceğin en popüler mesleği imiş”, “ben z şehrinde kesinlikle okuyamam” gibi düşünceler tek kıstasmış gibi verilen kararlar yer alıyor. İlk bakışta oldukça masum görünen bu telkinlerin, sonrasında telafisi oldukça zor hasarlar oluşturduğunu belirten Murat Acet, sıkça düşülen tercih tuzakları konusunda şu bilgileri verdi:
l Tercih listesini doldurmak için istek dışı yükseköğretim programları yazmak.
l Bölümlerin başarı sırasını ve puanını göz önüne almayarak tercih yapmak.
l Bölümlerin özel şartlarına dikkat etmeden tercih yapmak.
l Meslekleri ve üniversi-telerin bulunduğu şehirleri tanımadan tercih yapmak.
l Üniversite, bölüm ve şehir sınırlaması yaparak kazanma şansını azaltmak.
l Vakıf üniversitelerinin burslu ya da burssuz programlarının özel koşullarını göz önünde bulundurmadan tercih yapmak.
l Okul türü, alan/kol/ bölüm, yaş, sağlık, cinsiyet vb. bütün koşullarını tam olarak taşımadığınız prog-ramları tercih etmek.

Önce kendinizi tanıyın

Bölüm ve meslek seçiminin önemli bir karar olduğunu vurgulayan İKBU Rehberlik Koordinatörü Murat Acet, “Her insan farklı ilgi, yetenek ve değerlere sahiptir. Hangi özelliklere ve yeteneklere sahip olduğunuzu bilirseniz “ben neleri yapabilirim?”, “seçeceğim meslek ve bölümden beklentilerim nedir?” sorularının cevaplarını doğru bulabilirseniz sağlıklı bir tercihte bulunmuş olursunuz. Bu durum mutlu ve başarılı olma ihtimalimizi de arttıracaktır. Çünkü meslek güvenli bir gelecek sunmakla beraber aynı zamanda arzularımızı, isteklerimizi ve hayallerimizi gerçekleştirme aracıdır. Hatta mesleklerimiz toplumdaki yerimizi belirlerken çoğu zaman dostlarımızı kimi zaman da eşimizi seçmemizde bile önemli bir rol oynar” diyor.

Yurt mu ev mi?

Şehir dışında üniversite tercihi yapacak öğrenciler, ailelerinden uzak yeni bir hayata başlarken farklı bir seçim sürecine daha giriyorlar: “Evde mi kalmalı, yoksa yurtta mı?”

EVDE ya da yurtta kalmanın avantaj ve dezavantajları bulunuyor ancak bunlar kişiden kişiye değişiyor. Aile ve öğrencilerin beklentileri, bütçeler, kişilik yapıları gibi pek çok faktöre bağlı olan bu seçimi yaparken diğer öğrencilerin tecrübeleri bazen yol gösterici olabiliyor. Üniversitemiz konukevinde ve evde kalan öğrencilerimizle buluştuk. Her iki seçeneğin artılarını eksilerini onlara sorduk.

‘Sosyal ortam önemli’

n İKBU Eczacılık Fakültesi öğrencisi Oğuzhan Kahyaoğlu da İKBU konukevini tercih etmiş. İstanbul’da ilk senesi olduğu için bu kararı alan Kahyaoğlu “Yurtta ilk sene arkadaş bulma avantajı çok fazla. Ders ve aktivite konusunda bize her türlü imkan sunuluyor” dedi. Bir erkek olarak temizlik yapmanın çok zor olduğunu söyleyen Kahyaoğlu, “Konukevinde en önemlisi temizlik. Hem burada ev yemekleri oluyor. Ayrıca 24 saat güvenlik de önemli benim için” diye konuştu.

‘Ev sorumluluk istiyor’

n İKBU Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi öğrencisi Berkan Aykanat ise üniversite öğrencilerinin belli bir olgunluğa eriştiğini ve evde kalarak bazı sorumlulukları alması gerektiğini söyledi. “Evde arkandan toplayan birileri yok, özgür oluyorsun. Kendi kararlarını kendin vermen sana özgüven veriyor” diyen Aykanat, ev tutacak öğrenciler için şu önerilerde bulundu: “İstanbul’daysanız kesinlikle okulunuzun yakınlarında eve çıkın. Ev arkadaşınızı dışardan tanıyamazsınız bir deneme süreniz olsun.”

‘Ütüde sucuk yaptım’

n İKBU İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğrencisi Alperen Erkuş evi tercih edenlerden. Evde tek kalan Erkuş, “Evin en büyük avantajı arkadaşlarının rahatlıkla gelip gitmesi; giriş çıkış saati olmaması” dedi. Ev yaşamının dezavantajlarını da değinen Erkuş, “Yemek, bulaşık gibi ihtiyaçların yanı sıra kira, fatura gibi ödemeleri tek başına yapma konusunda zorlanıyorum. Bunun yanı sıra evde ilginç anlar yaşıyorsunuz. Ütü üzerinde sucuk, kettle içinde makarna yaptım” diye konuştu.

‘İlk günden arkadaşlarım oldu’

n İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi (İKBU) Eczacılık Fakültesi öğrencisi Ecem Yılmaz, İKBU Konukevinde kalıyor. İstanbul’a geldiğinde hiç kimseyi tanımadığı için ev yerine konukevinde kalmayı tercih ettiğini söyleyen Yılmaz, “İlk günden bir çok arkadaşım oldu. Burada sadece arkadaş edinmekle kalmadım birlikte pek çok faaliyet de gerçekleştirdik” dedi. Yılmaz, konukevi okula çok yakın olduğu için İstanbul trafiğini çekmeden, yürüyerek iki dakikada okula ulaştığını belirtti. Ona göre konukevinin en büyük avantajlarından biri de uluslararası öğrencilerle birlikte kalması. Yılmaz bu durumu İngilizcesinin gelişmesi için önemli bir fırsat olarak görüyor.

İKBU’DAN HABERLER

İKBU’da Tercih ve Tanıtım Günleri başladı

İKBU Tercih ve Tanıtım Günleri 26 Haziran Cuma günü başladı. 14 Temmuz’a kadar devam edecek süreçte, aday öğrenciler meslek seçimi, fakülte ve meslek yüksekokullarda yer alan bölümler ve sosyal olanaklar konusunda bilgi alırken; rehber öğretmenler eşliğinde tercihlerde dikkat edilmesi gerekenler konusunda bilgi sahibi olacaklar. İKBU, Mahmutbey, Bakırköy ve Şişli Kampüsünde kurduğu tercih merkezleri ile aday öğrenciler ve ailelerin sorularını cevaplandıracak.

Mezun oldular, ilk eserlerini sundular

İKBU Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesinin ilk mezunları, hazırladıkları defile ve sergi ile akademisyenler ve ailelerine gurur dolu anlar yaşattılar.
Defilede Moda ve Tekstil Tasarımı mezunlarının tasarım ve kreasyonları, profesyonel mankenler eşliğinde sunuldu. Kreasyonlardan bir kısmını hazırlayan Selen Kural’ın Türkiye genelinde yapılan 6. Dream Style Tasarım Yarışmasında üçüncülük ödülü aldığını söyleyen GSTF Dekanı Prof. Dr. İsmet Vildan Alptekin, “Bu bizi çok mutlu etti. Çalışmalarımıza ivme kazandırarak devam edeceğiz” dedi.
Türkiye’de çok sayıda üniversite olmasına rağmen bunlardan pek azında güzel sanatlar ve tasarım fakültelerinin bulunduğunu kaydeden İKBU Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan, “Mezun öğrencilerimiz bu binaya imzalarını atarak aramızdan fiziken ayrılacaklar. Yeni adım attıkları iş hayatında hiçbir zaman bu kurumu unutmayacaklarını düşünüyorum. Şunu da unutmamak lazım ki, bundan sonraki hiçbir mezunumuza nasip olmayacak bir ayrıcalığa da sahip olacaklar. İlk mezunlar olacaklar” diye konuştu.
Defilenin ardından Plastik Sanatlar, Moda ve Tekstil Tasarımı, Takı Tasarımı ve Grafik Tasarım öğrencilerinin hazırladığı eserlerden oluşan serginin açılış yapıldı.

TAKI TASARIMI

Programın amacı, takı ve mücevher tasarımı alanında çağdaş vizyona sahip, tasarım kavramını, dilini ve tasarlama sürecini iyi bilen, özgün tasarımcılar olarak mücevher ve takı sektörü için yeni alternatifler üretebilir nitelikte bireyler yetiştirmektir.
Programı bitiren öğrenciler, Takı Tasarımı Diploması ile “Mücevher Tasarımcısı” unvanına sahip olurlar. Mezunlar, mücevher ve takı sektöründe aranan konumda geniş yelpazeli iş olanaklarına sahip olurlar.

İKBU’nun ayrıcalıkları
Bu bölümü İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi’nde okumanın pek çok avantajı bulunuyor. Altınbaş Holding gibi sektörde güç sahibi ve markalaşmış bir kuruluş tarafından desteklenen bölümümüz, bu yönü ile öğrencilerimiz için büyük bir avantaj sunuyor. Fakültemizin sahip olduğu atölye ve laboratuvar olanaklarının yanı sıra “Co-Op” sistemi ve sektörel ilişkilerle desteklediğimiz çağdaş eğitim modelimiz çerçevesinde, sektörün sahip olduğu yeni teknolojik olanaklar da eğitim programımızın ağırlıklı parçası haline gelmiştir.
Böylelikle, iş yaşamının içinde deneyim kazanma şansı bulan öğrencilerimizin doğrudan iş hayatına geçişleri sağlanır. Mezunların yüzde 50’sine iş garantisi verilmektedir.