15.08.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ
Çocuk işçiler, kötü çalışma koşulları, küresel açgözlülük kültürü, aşırı tüketim, çarpık imajlar, yeme bozuklukları, çevre kirliliği, su kıtlıkları, ruhsal ve fiziksel zarar, hatta pornografi, boşanma ve gençlerin ihtiharları... Ünlü moda dergisi Vogue’un İngiliz edisyonunun ve prestijli Sunday Times gazetesinin eski moda editörü Charty Durrant’a göre, tüm bunların sorumlusu moda endüstrisi.
20 yıldır çalıştığı moda endüstrisini terk eden Durrant, ‘Trendlerin Tiranlığı’ başlıklı makalesinde modern dünyada var olan sorunların büyük bir bölümünün kökeninin modada yattığını, moda tarafından şiddetlendirildiğini anlattı. Durrant, modern sorunları ele alarak, modanın onları nasıl daha kötü hale getirdiğini açıkladı.
Durrant’a göre modanın çevreye zehirli etkisi tekstil endüstrisinin yoğunlaştığı Hindistan, Çin, Brezilya ve Afrika’da açıkça görülüyor. Çevreyi kirleten böcek ilaçlarının ana sorumlularından biri moda, çünkü bunlar ucuz pamuk üretmek için kullanılıyor. Su kıtlığında da modanın parmağı var. Yalnızca bir kot pantolon üretmek için gerekli olan pamuğun yetiştirilmesinde 800 litre su harcanıyor. Düşük maliyet-yüksek fiyata odaklanan moda, Çin gibi ülkelerdeki kötü çalışma koşullarını ve çocuk işçilerin çalıştırılmasını tetikliyor.
Çözüm ‘yavaş moda’da...
Materyalizm, yapaylık, açgözlülük, dış görünüşe olan takıntı ve bununla birlikte gelen yeme bozukluklarında da moda başrolü oynuyor. Durrant’a göre modern moda, demode ve rezil olma korkusuyla cinsel çekim üzerinde şekillendiriliyor. Artık rahatlık ve kendine özgü bir stil oluşturmak geri planda kaldı. Sürekli değişen trend çılgınlığı derinleştikçe, moda kendini ifade etme biçimi olmaktan çıktı, kendini ve diğerlerini yargılama haline geldi.
Durant boşanma, pornografi ve gençlerin intihar etmesinden de modayı sorumlu kılıyor. Buna göre, kişisel imajımız çarpıklaştıkça toplumsal ruh halinin de bozulması kaçınılmaz oldu. 30 yıl önce boşanma, pornografi, genç yaşta cinsellik, uyuşturucu bağımlılığı ve gençlerin intiharı nadir olarak görülüyordu. Şimdi ise birer norm haline geldi.
Peki çözüm nedir? Durrant’a göre bunların sorumlusu ‘hızlı moda’, yani yeni tasarımların kopyalanarak kısa sürede tüm dünyaya yayılması ve herkesin tıpatıp aynı görünmesi. Durrant, bu ‘kitlesel tüketim çılgınlığı’ ve ‘açgözlülük kültürüne’ karşı ‘yavaş moda’nın gelmesi gerektiğini söylüyor. Modada aşırılık ve şovenizm yerine sadelik gelmeli. Hiçbir zaman demode olmayan kaliteli ve klasik moda ürünleri benimsenmeli. Böylece dış görünüşte sadelik ve iç dünyada zenginliği vurgulayan yaşam tarzına geri dönülebilir.
Küresel açgözlülük kültürü, aşırı tüketim, çarpık imajlar, yeme bozuklukları, çevre kirliliği, kıtlıklar, ruhsal ve fiziksel zarar, boşanma ve gençlerin ihtiharlarında moda endüstrisinin payı olduğu öne sürülüyor.