13.01.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
GÜLSİN HARMAN
Soğuk Savaş yıllarının yorgun Doğu Avrupa kentlerinde, savaşın galiplerine dörde bölünerek sunulmuş hüzünlü Berlin’inde, Moskova’nın dondurucu sokaklarında geçen casusluk hikayelerinin meraklıları çoktur. İkinci Dünya Savaşı’nda Müttefik kuvvetlerinin ve Nazi istibarat örgütü Abwehr’in mücadelesini konu alan romanlardan Jack Higgins imzalı The Eagle Has Landed’in (Kartal Kondu) yeri ise sürpriz sonuyla ayrıdır.
Britanya Başbakanı Winston Churchill’i öldürmek için gizlice İngiltere’ye sızan özel Nazi birliğinin hikayesi hiç umulmadık bir sonla biter. Nice badireler atlatan ekipten Albay Kurt Steiner öldürülmeden sadece birkaç saniye önce silahını doğrulttuğu kişinin gerçek başbakan değil Churchill’e çok benzeyen bir dublör olduğunu öğrenir. Gerçek Churchill o sırada Tahran Konferansı’nda savaşta ikinci cepheyi açarak Adolf Hitler Almanya’sının sonunu getirecek kararları Sovyetler lideri Josef Stalin ve ABD Başkanı Franklin Roosevelt’le birlikte almaktadır. Okuyucuyu soluk soluğa bırakan bu kurmaca hikayeyle yarışacak derecede heyecanlı bir yaşanmış casusluk hikayesinin baş kahramanlarından Sovyet casusu Gevork Vartanyan dün hayata gözlerini yumdu. 1943’teki toplantıda ABD, Sovyetler ve İngiltere liderlerine Nazilerin düzenlemeyi planladığı bir suikastı engelleyerek efsaneleşen casus macerayla geçen bir ömrün ardından Moskova’daki yatağında 87 yaşında huzur içinde öldü.
16 yaşında bir casus
17 Şubat 1924’te Rusya’nın güneyindeki Rostov-on-Don şehrinde Ermeni asıllı İran vatandaşı bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen Vartanyan’ın kaderi önceden çizilmişti. İşadamı babası Andrey 1930’da ailenin İran’ın başkenti Tahran’a taşınmasına karar verirken esas nedeni işlerini büyütmek değildi. Baba Vartanyan, Sovyetler ve Britanya arasında bölüştürülen ülkede gizli Sovyet ajanı olacaktı. Henüz 16 yaşındaki Gevork babasının ayak izlerini takip etti. 1940’da ‘Amir’ kod adıyla gizli ajanlığa başlayan Gevork’un ilk başarısı Orta Asya ve Kafkaslar’da Britanya için casusluk yapacak Rusça bilen gençleri eğiten gizli bir programa sızmak oldu.
Britanya’nın gelecekteki parlak casus adayları, sıra arkadaşlarının Sovyetler hesabına çalıştığını bilmiyordu.
Gevork’un karşı casusluk başarısının meyvelerini Sovyet rejimi yıllar boyunca toplayacaktı. Gevork’un sınıf arkadaşları ya casusluk faaliyetlerine daha başlayamadan tutuklanacak ya da Moskova’yla işbirliği yapmak zorunda bırakılacaktı. 2007’de Ria-Novosti haber ajansına verdiği bir röportajda Vartanyan ‘1940’ların başı Tahran’ın Avrupa’daki yıkıcı savaştan kaçan göçmenlerle dolu olduğunu ve 20 bini bulan Alman göçmenlerinin arasında aktif Nazi ajanlarının bulunduğunu’ aktaracaktı. 2 yıl içerisinde Vartanyan ve arkadaşları Alman istihbaratıyla bağlantılı 400 kişiyi deşifre ettiler. Genç casus kariyerinin en parlak anına yaklaşıyordu.
‘Uzun atlama’ operasyonu
1943’ün ekim ayının ortalarında Amerikan donanmasının haberleşme kodlarını kıran Nazi istihbaratı Müttefik kuvvetleri için hayati önemdeki bir konferansın tam yerini ve zamanını öğrendiler. İlk kez biraraya gelecek Roosevelt, Stalin ve Churchill’in batı cephesini açarak savaşın seyrini değiştireceğini tahmin eden endişeli Naziler, komando operasyonlarını yöneten Otto Skorzeny’e ‘üç lideri kaçırma ya da anında öldürme’ emri verdi. Almanya’nın müttefiki İtalya’nın lideri Benito Mussolini’yi hapsedildiği Abruzzo’dan kurtaran ‘Abruzzo Atlayışı’ operasyonunun mimarı Skorzeny ‘Uzun Atlayış’ adını koyduğu operasyondan emindi. Fakat suikast için gönderilen öncü kuvvet Vartanyan ve ekibi tarafından açığa çıkarıldı. O dönemde 19 yaşındaki Vartanyan yıllar sonra “Silah yüklü develere binmiş 6 tane Alman radyo operatörüydüler. Onları tutukladıktan sonra başlarında durup görevin daha başlamadan başarısızlıkla sona erdiğini Berlin’e bildirmelerini izledik” cümleleriyle 3 liderin; tarihi değiştiren strateji değişikliğini kararlaştırıldığı toplantının gerçekleştirilmesini nasıl sağladığını anlatmıştı.
1992’de emekliye ayrılan Vartanyan güvenin ve bağlanmanın ölümcül bir silaha dönüşebildiği casusluk dünyasında 30 yıl boyunca aynı kadınla birlikteydi. Sovyet ajanı eşi Goar’la birlikte çift olarak İran’da başlayan serüvenleri, İtalya, Fransa, Yunanistan ve açıklanmayan birçok ülkeyi kapsadı. Gizli ajan bir çiftin bu kadar uzun süre deşifre olmadan görev yapmasını Vartanyan şöyle yorumlamıştı:
“Biz şanslıydık. Bir hainle hiç karşılaşmadık. Bizim gibi yeraltındaki ajanlar için ihanet en kötüsüdür. Mayın arayanlar gibi gizli ajanlar da sadece bir kere hata yapabilirler.”
Churchill’in torunu Celia Sandys 19 Ekim 2007’de ünlü casusu Moskova’da ziyaret ederek tanışmış ve teşekkür etmişti.