Gündem Egeli tekstilciler kadın işçiye regl izni istemiyor

Egeli tekstilciler kadın işçiye regl izni istemiyor

29.01.2010 - 13:16 | Son Güncellenme:

.

Egeli tekstilciler kadın işçiye regl izni istemiyor

AĞIR işlerde çalışan kadınlara regl döneminde 5 gün izin verilmesi konusuna, ülkenin özellikle tekstil sektöründe başı çeken Ege Bölgesi'nde sıcak bakılmadı. Kentlerde işadamları, sendikalar ve sivil toplum örgütleri, böyle bir düzenlemeyle, özellikle kadın istihdamının azalacağına ve kadın- erkek eşitsizliğinin ortaya çıkacağına dikkat çekti.

16 Haziran 2004'te yayınlanan ve tekstil sektörünü ağır ve tehlikeli işler statüsünde gösteren yönetmelik, kadın işçilere ayda 5 gün regl izni hakkı tanıdı. Ancak tekstil işçisi kadınlar bu izni kullanmadı. 2009 Kasım ayında yayınlanan bir tebliğ ile konu işverenlere tekrar hatırlatılınca da tartışma başladı. Tekstil ve konfeksiyon sektöründe çalışanların yüzde 44'ünün kadın işçilerden oluştuğunu belirten işverenler, yönetmeliğin uygulanması halinde firmaların zor durumda kalabileceğini açıkladı. Çalışma Bakanlığı yönetmeliği değiştirmeye hazırlanırken, CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, TBMM Kadın- Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu'na başvuruda bulundu ve bu izni uygulamayıp işçi çıkanlara yaptırım uygulanmasını istedi. Komisyonda yapılan görüşmelerde sert tartışmalar yaşandı.

Tekstil ve konfeksiyon sektöründe ülkenin lokomotifi durumundaki Ege Bölgesi'nde işadamları, sendikalar ve sivil toplum örgütleri, bu izni işçi ile işveren arasında iş barışının bozulmasına neden olacağı gerekçesiyle sıcak karşılamadı. Özellikle sivil toplum örgütleri, bu iznin kadın istihdamının engellenmesine yönelik olduğunu savundu ve kadın istihdamının baltalanmamasını istedi.

BAKAN ÇAĞLAYAN'A DURUMU İLETTİLER Tekstil sektöründe kadın istihdamının önde gelen kenti Denizli'de bu konuda adımlar atıldı.

Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer, bu düzenlemenin yapılmasıyla kadın istihdamının azalacağını belirterek, “Bu da Denizli tekstil sektörüne darbe vurur. Almanya'da düzenlenen Heimtextil Fuarı'nda Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan ile görüşüp, bu konudaki kaygılarımızı dile getirdik. Olumsuzlukları anlattık. Bu düzenlemeyle işveren kadın çalışanı tercih etmeyecektir. Bunun önüne geçemeyiz” dedi.

Türk-İş Denizli Temsilcisi Recep Oktay, düzenlemenin aslında kadınlar için faydalı olacağını, bu zor ve stresli günlerinde evlerinde dinleme imkanı sağlanacağını kaydederek, “Ancak, madalyonun bir de diğer tarafı var. İşveren bu yasaya elbette karşı gelir. Krizden önce Denizli tekstil sektöründe 25 binden fazla kadın çalışan vardı. Şu anda da 20 binden fazla kadın var” diye konuştu.

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Denizli Şube Başkanı Aysun Moralı da bu düzenlemenin kadın- erkek ayrımcılığına neden olacağını belirterek, “Türkiye'de kadın çalışan sayısı artacağına, her geçen yıl düşüyor. Bu düzenleme ile kadın çalışan sayısı daha da düşecektir. İşverenler haklı olarak kadın çalıştırmak istemez. Ayrıca, bu yasa kadın- erkek ayrımcılığı tartışmalarını da körükler. İşverenler de erkek işçileri tercih eder” dedi.

İŞVEREN ZATEN GÖNÜLLÜ İZİN VERMELİ Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İlhami Tezcan, regl günlerindeki rahatsızlıkların kadından kadına değiştiğini ifade ederek, “Regl dönemi sorunlu geçen kadın işçiye işveren zaten gönüllü izin vermeli” dedi.

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Çanakkale Şube Başkanı Ersin Gin de “Regl olayı, kimi hanım için burun akması gibi sıradan bir olaydır. Kimi hanımda ise ağrı ve ruhsal olarak rahatsızlık verir. Bu özel bir durumdur, yaşamın parçasıdır. Periyodu yoktur, süresi belli değildir. Bu dönemi zor geçiren, sıkıntıları olan hanımlar için hoşgörülü davranılabilir ve izin verilebilir” dedi.

Çanakkale Kadın El Emeğini Değerlendirme Derneği (ELDER) Başkanı Emel Yelkenci ise Türkiye'de kadına çok fazla ayrımcılık yapıldığını belirterek, “Bir doğum izni almak bile problem oluyor. Bu durum, ‘biz her ay kadının gününü nasıl takip edelim’ bahanesiyle işten çıkarma sebebi olarak kullanılabilir” dedi.

KADINLARA BİNLERCE ŞART GETİREN VAR Türk- İş Aydın İl Temsilcisi Mustafa Aydın, özel sektörün böyle uygulamaya sıcak bakmadığını belirterek, “Türkiye'de özel sektör, bayanlar açısından o kadar katı ki. İşe aldığı bayana evli ise doğum yapmama, bekar ise 5 yıl evlenmeme şartı getiren firmalar bile var. Bu şartlardan dolayı özel sektörde böyle bir uygulamayı hayata geçiremezsiniz” dedi.

Türk Kadınlar Birliği Aydın Şubesi Başkanı Nadide Çakılcı, bu konunun gereksiz bir ayrımcılık yaratacağına inandığını kaydederek, “Zaten kadınlar Türkiye’de pek çok zorluğa ve olumsuz şartlara rağmen çalışıyorlar. Çalışan bir bayanın regl dönemi ile ilgili çok büyük bir sağlık problemi olursa raporunu alıp istirahatını yapma hakkı var. Zaten kadınlar erkeklere oranla işe girme açısından ikinci tercih olarak görülüyor. Bir de bu tür ayrımcılık kadınların iş piyasasında hiç tercih edilmez hale gelmesine sebep olur” dedi.

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Aydın Şubesi Başkanı Eralp Atay ise yaklaşımı çalışan bayanlar açısından olumlu bulduklarını, ancak çok hassas bir nokta bulunduğunu belirterek, “Bu uygulama mutlaka özel günlerini ağır geçiren bayanlar için hekim raporu ile uygulanmalı. Uygulama hem çalışan bayanlarca hem de işverence suistimal edilmemeli” dedi.

KADINI EVE KAPATMA DÜŞÜNCESİ Muğla Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Bülent Karakuş ise konuya sadece kadın işçi olarak yaklaşılmasını doğru bulmadıklarını kaydederek, “İş yaşamının dışında sporcu kadınlar var, sosyal yaşamda olan kadınlar da. Bunlar regl günlerinde etkilenmiyor, iş dünyasındaki kadınlar da bundan etkilenmez. İş verimliliğini düşürmez. Bu düzenleme yeni işe girecek kadınları olumsuz etkiler” dedi.

Kamu- Sen Muğla İl Temsilcisi Hasan Gezgin de, kadınların iş dünyasındaki sıkıntıları hafifletmenin herkesin görevi olduğunu belirterek, “Ancak düzenleme ile kadınlar işsiz kalacak ve eve kapatılacak. Bu insan haklarına aykırı. Kadınlar ekonomik özgürlüklerini kaybedecekler, erkek egemen bir toplum olacak. Kadını pasifize etmek istiyorlar” dedi.

Atatürkçü Düşünce Derneği Muğla Şube Başkanı Ejnan Çelik de, bu düzenlemenin kadın-erkek eşitliğini ortadan kaldıracağını ifade ederek, “Kadının iş bulması daha da zorlaşacak, hatta imkansız hale gelecek. Bu uzun vadede AK Parti'nin kadını eve kapatma düşüncesini destekleyecek” dedi.

BUGÜNE KADAR SIKINTI YAŞANMADI Tekstil sektörünün önde gelen kentlerinden Uşak'ta da, konu benzer yankı buldu. Uşak Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İsmail Karaman, çalışan kadınların bugüne kadar regl ile ilgili bir sıkıntı yaşamadıklarını belirterek, “Kadınlara izin verilmesi konusu 2004 yılından beri var. Ancak bugüne kadar uygulama yapılmadı. Eğer uygulanırsa istihdam açısından büyük sıkıntı yaşanır. Bu konu ile neden gündem yaratılıyor anlamış değilim” dedi.

Teksif Uşak Şube Başkanı Hasan Hazar da “Kıdem tazminatı ödememek için işçisini 11 ay çalıştırıp işten çıkaran, 14 günlük yasal iznini bile vermeyen, doğum izni deyince tüyleri diken diken olan işverene bir de regl izni denilirse, kadınların iş hayatları sona erer” diye konuştu.

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkan Yardımcısı Gülsen Kaplan da, emekli öğretmen olduğunu ve 30 yıl bu durumu sorun yapmadığını belirterek, “Düzenlemenin Türkiye çapında sağlıklı olacağına inanmıyorum. Türkiye'de iş kaybından başka birşeye yaramaz” dedi.

VERİMLİLİK ESASKEN Türk İş Manisa Temsilcisi Hüseyin Özben, bu düzenlemenin “insanları fişlemek gibi birşey olacağını” belirterek, “Günümüzde sektörler öyle hale geldi ki verimlilik esas alınmaktadır. Bayanların her ay belirli günler izinli olmaları, verimsizlik anlamına gelecek ve bayan arkadaşlar tercih edilmeyecek” dedi.

Türk Kadınlar Konseyi Derneği Manisa Şube Başkanı Mübeccel Kafkaslı, böyle bir düzenlemenin kadınlar için faydalı olduğunu, ancak gün sayısının çok yüksek düşünüldüğünü belirtti. Kafkaslı, “Üç gün olabilir. Çünkü hanımlar için üç gün önceliği önemli. Biraz ortasını bulmamız lazım. Beş gün olursa kadınların iş bulması güçleşir” dedi.

Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Koşmaz da, “Özellikle kriz ortamında olduğumuz için herkes verimliliği esas tutuyor. Bayanlara regl günlerinde izin verilmesi durumunda işveren erkek işçi çalıştırma yoluna gidecek ve kadın istihdamı azalacaktır. Bizler bayanların her sektörde daha fazla yer almasını isterken, bu düzenleme tersine neden olacaktır” diye konuştu.

MAAŞTAN KESİNTİ YAPABİLİRLER Türk-İş Balıkesir Temsilcisi Ertan Çelikel, özel sektörün bu konuya yaklaşımı açısından tereddütleri olduğunu anlatarak, “İşveren her ay 5 gün izin yapacağı için kadınları çalıştırmak istemeyebilir. İşçilerin yıllık izni bile zor kullandığı ya da kullanamadığı bir ortamda regl izni sorun yaratır” dedi.

Balıkesir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Yavuz da, böyle bir uygulamanın yanlış olacağını ifade ederek, “Hem kadın-erkek eşitliği diyeceksiniz hem de kadınlara her ay 5 gün izin vereceksiniz. Regl dönemi kadından kadına da değişiyor. Bu süreyi neye göre ve nasıl belirleyeceksiniz” dedi.

Atatürkçü Düşünce derneği Balıkesir Şube Başkanı Mürüvvet Keleş de, “Çok saçma bir şey. Her ayda 5 gün regl izni verilirse bu bir yılda 60 gün, yani 2 ay demek olur. İşveren regl izni alan kadının maaşından kesintiye gidebilir. Kadınları bir adım daha geriye çekmeye çalışıyorlar. Zaten yönetici ve çalışan kadın sayısı azaldı. Bunu yapacaklarına çalışmayan kadınlara iş versinler, onları topluma katsınlar. Regl izni yerine kadına şiddeti, kuma, iş gibi sorunlarını çözsünler” dedi.

İZMİR DE KARŞI Türkiye Moda ve Hazır Giyim Federasyonu (TMHGF) ve Ege Giyim Sanayicileri Derneği (EGSD) Yönetim Kurulu Başkanı Nedim Örün, kadın işçilere özel izin konusundaki endişelerini dile getirdiklerini belirterek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın konuyla ilgili kendilerine güvence verdiklerini söyledi. Asıl sorunun tekstil ve hazırgiyim sektörünün 'ağır ve tehlikeli işler' kapsamında gösterilmesi olduğunu vurgulayan Örün, “Sektörümüz bu kapsamdan çıkarılmalıdır. Bu bizim federasyon olarak en önemli taleplerimizden birisi. Çağdaş olmayan bu tanımın kullanılması artık tasarım ve inovasyon üzerine kurulu sektörü rahatsız etmektedir. Kadınlara yönelik 5 günlük özel izin bu meselenin sadece küçük bir ayağıdır. Asıl tartışılması gereken özel izinden önce sektörün hangi kategoride göründüğüdür” diye konuştu.

Türkiye Tekstil Örme ve Giyim Sanayi İşçileri (TEKSİF) İzmir Şube Başkanı Faruk Aksoy ise “Yasa çıkması önemli değil. Bahsedilen kural zaten 30 yıldır yönetmelikte bulunmasına rağmen işveren tarafından uygulanmıyordu. Bu tartışmanın suni olarak yaratıldığına inanıyoruz. Kanun çıksa ne olur, çıkmasa ne olur? İşçi zaten en basit özlük haklarından bile mahrum kalıyor” dedi. Aksoy, tekstil sektörünün sadece tasarımdan ibaret olmadığını, ‘ağır ve tehlikeli işler’ kapsamından çıkarılması halinde çalışanlar açısından iş güvenliğinin tehlikeye gireceğini savundu.