Gündem Elektrikte acil önlem çağrısı... "2006'da yedek güç sıfır"

Elektrikte acil önlem çağrısı... "2006'da yedek güç sıfır"

11.01.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Elektrikte acil önlem çağrısı... "2006'da yedek güç sıfır"

Elektrikte acil önlem çağrısı... 2006da yedek güç sıfır

12:05


Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) tarafından hazırlanan raporda, 2006 yılında güvenilir elektrik üretim yedek kapasitesinin 'sıfırlanacağı' ve sonraki dönemde elektrik üretiminde sıkıntı yaşanabileceği uyarısında bulunuldu.
Çok değil iki yıl önce, ''bu kış düzenli elektrik kesintileriyle karşı karşıyayız'' açıklamalarının ardından mecbur kalınan ithal kaynaklara bağlı çok pahalı elektrik üreten mobil santrallar ve doğalgaz santrallarına mahkum olan Türkiye, acil önlemler alınmaması halinde, 2006 yılından itibaren aynı senaryoyu yeniden yaşayabilecek.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkililerinden edinilen bilgiye göre, 'özelleştirilecek' gerekçesiyle yıllardır tek çivi çakılmayan termik santrallar artık çalışmakta zorlanırken, bu konuda acil bir karar alınarak özelleştirmenin hızla gerçekleşmesi gerekiyor.
Ancak özelleştirmenin önündeki zorluklardan bir tanesi, daha önce işletme hakkı devri yönünde işlem yapılan dağıtım ve üretim tesisleriyle ilgili firmalar masraflar ve kar kaybını tazmin etmek için uluslararası tahkime gitmiş olmaları.
Diğer etken ise Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın diğer özelleştirmelerde olduğu gibi, bunları bir gelir kalemi olarak görmesi. Bakanlık ''bunların maliyetinin zaten halk tarafından ödendiği, yüksek fiyat üzerinden ihale edilmesi halinde yüklenicilerin sağlayacağı kredilerin yüksek faizleriyle birlikte tüketiciye ikinci bir maliyet ödetileceği ve fiyatların artacağı'' gerekçeleriyle, ''yatırım yapılması, kayıp-kaçağın makul düzeye indirilmesi gibi şartlarla'' özelleştirmenin yapılması gerektiğini savunuyor.

TEDAŞ, GİT GİDE ZORA DURUMA DÜŞECEK
Bunun da ötesinde, üretim tesislerinin özelleştirilmesinin önündeki en büyük sorun, dağıtım tesislerinin özelleştirilmesi olarak ifade ediliyor.
Çünkü serbest piyasa uygulamaları çerçevesinde büyük tüketiciler, (ki bunlar maliyetlerinin düşük olması, likiditenin büyük olması gibi nedenlerle esas kar edilen kesim olarak görülüyor) hızla kendi üreticilerini bulmaya başlamış durumda ve bu durum, elinde küçük maliyetli abonelere daha çok mahkum olmaya başlayan Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş'yi (TEDAŞ) batırma noktasına getiriyor.
Ancak bir kamu kuruluşunun batması söz konusu olmadığından, bu, Hazine'nin yükünün artacağı anlamına geliyor.
Dolayısıyla önceliğin dağıtım tesislerinin özelleştirilmesine verilerek özelleştirmenin bir an önce tamamlanması gerekiyor.
Zira yetkililer, bunların bakım ve modernizasyonu için milyarlarca dolara ihtiyaç olduğunu, şu ortamda böyle bir kaynağın sağlanamayacağından, acil olarak gerekli yatırımların yapılması karşılığı bu santralların ve dağıtım tesislerinin özelleştirilmesinin en doğru yol olacağını belirtiyorlar.
Doğalgaz'ın ithal bir kaynak olması hasebiyle bununla işleyecek santrallara sıcak bakmayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, önceliği yerli kömür, hidroelektrik ve yenilenebilir enerji kaynaklarına veriyor.
Özellikle kömür santralları, maliyet olarak çok fazla ucuz olmamasına rağmen, yerli kaynak olması ve önemli ölçüde istihdam sağlaması bakımından önemli bir seçenek olarak görülüyor. Ancak yeni bir termik santral kurulması en az 4 yıl gerektiriyor.
Mevcut santralların altyapılarının kullanılarak ilave üniteler kurulması ise en uygun yol olarak düşünülerek, bu yönde hazırlıklar başlatıldı bile. Bu yöntemin en önemli özelliği de 2 yılda bitirilebilmesi.
Yenilenebilir enerji kaynakları ise hem pahalı olması, hem doğa şartlarına aşırı bağlı olması nedeniyle arz güvenliği sağlamaması ve potansiyelin çok yüksek olmaması gibi nedenlerden dolayı bir alternatif olarak görülmüyor.
Tabii piyasanın serbestleştirilmesi amacıyla çıkarılan yasa ve bu çerçevede yaşanan sorunlar da göz önünde bulundurulduğunda işin içinden çıkılamıyor.
Bu nedenle Bakanlık Elektrik Piyasası Yasası'nda bazı değişiklikler yapılarak, serbest piyasaya geçiş sürecini yeniden, daha gerçekçi ve kurumlar arası görev ve sorumlulukları daha net bir şekilde belirlemek için çalışmalar yapıyor.

TEİAŞ'A YAPTIRILAN PROJEKSİYON
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nca, Türkiye Elektrik İletim A.Ş'ye (TEİAŞ) yaptırılan enerji projeksiyonuna göre, 2006 yılında güvenilir üretim yedeği sıfırlanacak.
Yani bir santral bakıma alınacak olsa Türkiye elektrik kesintisiyle yeniden başbaşa kalacak duruma gelecek.
TEİAŞ'ın bu çalışmasında, üretim tesislerinin proje ve güvenilir üretimlerine göre, mevcut, inşa halinde, lisans almış ve işletmeye giriş tarihi belirlenmiş olan üretim tesisleri dikkate alınarak, gelecek 10 yıl için öngörülen elektrik enerjisi talebinin nasıl karşılanacağını gösteren üretim tüketim dengesini gösteriyor.
Elektrik enerjisi talebinin, son 10 yılda ortalama yüzde 7.3 artarak gerçekleşmiş olup gelecek 10 yıl için ise yılda ortalama yüzde 9.5 artışla gelişeceği ve 2003 yılında 142.1 milyar kilovatsaat (kWh) olacağı tahmin edilen elektrik enerjisi talebinin 2012 yılında 323.2 milyar kWh'ye ulaşacağı tahmin ediliyor.
Güvenilir üretime göre hazırlanan üretim tüketim dengesindeki güvenilir üretim yedekleri 2003 yılında yüzde 16 iken bu oran 2005'de yüzde 8.5, 2006 yılında yüzde 0'a (sıfır) düşecek.
Kurulu gücün yakıt cinslerine göre dağılımının gelecek 10 yılki gelişimine bakıldığında, 2003 yılında yüzde 33 olan doğal gaz 2009'da yüzde 29.8'a gerilerken, linyit+taşkömürünün 2003 yılındaki payı yüzde 19.5 iken 2009 yılında yüzde 21.6'e yükselecek.
Bu pay aynı tarihler itibariyle ithal kömürün payı yüzde 3.8'ten 3.3'e gerileyecek, hidroliğin payı yüzde 34.8'den yüzde 37.6'e yükselecek.
Kurulu güçteki yerli ve ithal kaynak dağılımının gelecek 10 yıldaki gelişimi incelendiğinde, 2003 yılında yüzde 54.5 yerli, yüzde 45.5 ithal olan oranlar, 2009 yılında yüzde 59.2 yerli, yüzde 40.8 ithal olarak gelişeceği görülüyor. Enerji açığı olan yıllar için bu oranlar ilave edilecek kapasitenin cinsine göre değişebilecek.
Bu çalışmada dikkate alınan tüm termik üretim tesislerinin proje üretim kapasiteleri kadar üretim yapmaları durumunda; 2003 yılında 15.4 milyar metreküp olan doğal gaz tüketiminin yüzde 10 artarak 2012 yılında 17 milyar metreküpe, 2003 yılında 46.2 milyon ton olan linyit tüketiminin yüzde 81 artarak 2012 yılında 83.4 milyon tona ulaşacağı görülüyor.
Güvenilir üretim kapasiteleri kadar üretim yapmaları durumunda ise 2003 yılında 15.3 milyar metreküp olan doğal gaz tüketimi yüzde 10 artarak 2012 yılında 16.8 milyar metreküpe, 2003 yılında 42.3 milyon olan linyit tüketimi yüzde 68 artarak 2012 yılında 70.9 milyon tona ulaşacak.