21.02.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
DAMLA YUR İstanbul
Prostat kanseri olan ve ölümcül bir mikrop olan “nekrotizan fasit”le (et yiyen bakteri) mücadele eden Ergenekon davasının tutuklu sanığı eski Jandarma İstihbarat Dairesi Başkanı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’ün sağlık durumu ağırlaştı. 1497 gündür tutuklu olan Ersöz bu sürenin çoğunu hastanede geçirdi. Ersöz, tutuklu bulunduğu 4 yılda Koşuyolu Kalp Hastanesi, GATA, Haseki Eğitim Araştırma Hastanesi, 75. Fizik Tedavi Hastanesi ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültebi, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi, Silivri Devlet Hastanesi, Mehmet Akif Ersoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ni dolaştı.
Ölüm riski bulunuyor
Halen İstanbul Tıp Fakültesi’nde tedavisine devam edilen ve 9 farklı hastalığı olan Ersöz’ün hijyen şartlarının tam olduğu bir mekânda yaşamını sürdürmesi gerektiği kanaatinde olan 9 doktordan İ.Ü İç Hastalıkları Anabilim Dalı Acil Dahiliye Birimi Sorumlusu Prof. Dr. Osman Erk, yazdığı raporda, şunları söyledi: “Hasta kliniklerde ciddi hastalarla aynı ortamlarda yaşamakta, güvenlik problemleri nedeniyle her gün değişen mikrobiyolojik floraları farklı güvenlik elemanlarıyla yakın temas halinde bulunmaktadır.
Her septik şok atağı hasta için giderek ölüm riskini beraberinde getirmektedir. Tüm bu koşullar göz önüne alındığında; hastanın hastane ortamında değil, ev koşullarında tedavi bakım-rehabilitasyon programının uygulanmasının uygun olacağı görüşündeyim.”
‘Zamanı yok’
Sağlık sorunları nedeniyle Balyoz davası tutuklusu emekli Orgeneral Ergun Saygun’un tahliye edilmesinin ardından sağlık sorunları ileri boyutta olan Ersöz’ün avukatları da 8 Şubat’ta tahliye talebinde bulundu. Ancak mahkeme başkanı dilekçenin incelendiğini söyledi.
Ersöz’e 4 yıldır eşi Muzaffer Ersöz refakat ediyor. Ersöz’ün eşi Muzaffer Ersöz, “Bugüne kadar aldığımız raporların sayısı belirsiz. Bütün doktorlar ‘Bu hasta hastanede kaldığı sürece yaşamı tehlikede’ görüşünde ama bu öngörüler dikkate alınmıyor. Bir sabah uyandığımda eşim hayatta olmayabilir. Eşimin yatağa bağımlı, bakıma muhtaç olsa bile yanımızda olmasını istiyorum. Torunlarının büyüdüğünü görsün” dedi.