04.10.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
ÖNDER YILMAZ Ankara
TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu, dün İslami kesimin temsilcilerinden gazeteci-yazar Abdurrahman Dilipak’ı dinledi. Dilipak, Refahyol Hükümeti döneminde Avrupa’da olduğu gibi Özel Harp konseptinin dağıtılması için Ergenekon benzeri bir operasyonun yapılmak istendiğini, ancak Abdullah Çatlı ve ekibinin de tasfiye edilmesiyle bu planın işletilemediğini, hükümetin düşürüldüğünü ve böylece 28 Şubat sürecinin yaşandığını söyledi. Dilipak, Özel Harp Dairesi ve JİTEM tarafından temsil edildiğini öne sürdüğü ve “eski yapı” olarak nitelendirdiği yapılanmanın tasfiyeye direndiğini belirterek, şöyle devam etti:
“Zaten bir hesaplaşma vardı. Eski yapının tasfiye edilmesi ve yeniden örgütlenmesi gerekiyordu. Buna bir kanat direniyordu, kendini tasfiye etmiyordu; Özel Harp, JİTEM gibi. Bunun tasfiyesi için Erbakan hükümetine yol verildi. Erbakan ise bu işin ülkeye çok pahalıya mal olacağını düşündüğü için bu olayın üzerine gitmedi. Erbakan bunun hukuki ve siyasi sürecini başlatmış olsa idi, ’kanlı mı kansız mı olacak’ hikayesi de odur. Eski yapının tasfiyesine direnecek olanlar için ise Abdullah Çatlı ve Susurluk ekibi harekete geçmişti.
Yani direnecek olanı infaz için. Kayıtdışı operasyonları yapacaklardı. Yani siyasi operasyonu Erbakan’a, infazları Çatlı ekibine yaptıracaklardı. Eski yapı ise bu yapının devamı için gerekirse İran ve Rusya ile ‘ittifak kurmalıyız’ diye hazırlık yapıyordu. Bunlar Çatlı ekibini tasfiye ederek mesaj verdiler. Ayrıca hükümete karşı örtülü bir operasyon yapıldı. Arkasından da bu Ergenekon ortaya çıktı.”
‘Çiller komiser’
Dilipak, “Erbakan niye bunun üzerine gitmedi?” sorusuna, “Bu kanlı hesaplaşmaya dönüşecekti. O gün yeterli güce sahip değildi” yanıtını verdi. Dilipak, Tansu Çiller’in ABD lobisinin mutemet isimlerinden biri olduğunu savunurken, “O olmasaydı Erbakan’ı tek başına getirmezlerdi. Çiller, Erbakan’ın yanına verilmiş komiserdi” diye konuştu.