14:05Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 18 Kasım'da görevi alan hükümetin, tüm olumsuz yaklaşımlara rağmen koyduğu bütün hedefleri gerçekleştirdiğini söyledi.
AK Parti İstanbul İl Başkanlığı tarafından düzenlenen Siyaset Akademisi Yerel Yönetimler Okulu'nu bitirenlere, Bostancı Green Park Oteli'nde düzenlenen törenle sertifikaları verildi.
Başbakan Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, yaklaşık 3 ay sonra Türkiye'nin bir yerel seçimi gerçekleştireceğini, AK Parti'nin de ilk defa bir yerel seçime gireceğini hatırlattı.
Siyaset Akademisi Yerel Yönetimler Okulu'nun bu anlamda önemli görevler üstlendiğini vurgulayan Erdoğan, ''Bu okulla, işini bilerek, anlayarak yapan kişiler yetişti'' dedi.
Kendilerinden başka hiçbir siyasi partinin böyle bir çalışması bulunmadığını dile getiren Erdoğan, ''adeta yoldan geçenlerin bulunup alınarak bir yerlere taşındığını'' söyledi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
''Halkımız, siyaset etmede, siyaset edenlerle kendi arasında ciddi bir gerginliği, ciddi bir mesafenin olduğunu bundan önce hep gördü ve yaşadı. Bundan dolayı da 3 Kasım'da bir tasfiye hareketi yaptı. Tasfiye hareketinden sonra, kendisiyle iç içe olan, beraber olan, işini bilerek, anlayarak yapan bir kadronun olduğunu gördü. Bu kadro, Türkiye'yi sırtında taşıyor. Yerel yönetimlerde de bu kadro, ülkemizin gelişmesine bir ivme kazandıracaktır. Bunu iddialı söylüyorum. 18 Kasım'da görevi alan hükümetimiz, o günden bugüne tüm olumsuz yaklaşımlara rağmen neyi hedef koyduysa gerçekleştirmiştir.''
ENFLASYONUN DÜŞÜRÜLMESİ Başbakan Erdoğan, hükümetin gerçekleştirdiği en önemli icraatlardan birinin enflasyonun düşürülmesi olduğunu belirterek, şunları söyledi:
''Yıllardır tüm rüyalarımıza giren, bütün siyasilerimizin canavar olarak nitelediği enflasyon oranının düşürülmesi, en önemli icraattır. Biz hedefimizi
yüzde 20 olarak koymuştuk. Netice açıklandı. Enflasyon 18.4 olarak ilan edildi. Buralara gelmek kolay olmadı. Bu bir ekonomik programı ciddi olarak uygulamak, mali bir disiplini ciddi olarak yaşamak ve yaşatmakla gerçekleştirildi. Bundan önce de Türkiye'de, Türk parasının değerini niye korunmadığı tartışılıyordu. 'Paranın değerini korumuyorsunuz. Paramızı pul ettiniz' deniyordu. Şimdi, paramız bir istikrar yakaladı. Değeri korunuyor. Diyorlar ki 'Olmaz. Bunun değerini düşürmemiz lazım'. Niye düşüreceğiz? Daha çok borçlanalım diye mi? Fakir fukaraya daha çok zulmedilsin diye mi? Bu mantığı anlamak mümkün değil. Dünyada milletler, devletler, paralarına değer kazandırmak gayreti içindedir. Bizimkiler 'Acaba Türk Lirası nasıl değer kaybeder?' onun gayreti içindeler. Paramıza gelen istikrar, vatandaşı rahatlattı. 2004, bu konuda çok daha iyi olacak. Biz bu disiplini yine korumaya devam edeceğiz. Bu ekonomik programı uygulamaya devam edeceğiz. Mümkün olduğu kadar, bütçeye ekstra herhangi bir yük getirmeyeceğiz.''
IMF'ye borcumuz azaldı...ASGARİ ÜCRET Başbakan Erdoğan, asgari ücret tartışmalarına da değinerek, kendisinin başından beri mevcut durumda Asgari Ücret Tespit Komisyonu'ndan insani bir ücretin çıkmasının zor olduğunu söylediğini hatırlattı.
Hükümet olarak bu çerçeveyi koyduklarını dile getiren Erdoğan, bir asgari ücretli işçinin işverene maliyetinin 427 milyon lira olduğunu, işverenlerden, enflasyonu yüzde 20 olarak kabul ederek bunun üzerine brüt yüzde 20 zam koymalarını istediğini, hükümet olarak da net rakamı kendilerinin açıklayacağını söylediklerini anlattı.
Recep Tayyip Erdoğan, görüştükleri bazı işveren temsilcilerinin yüzde 20 enflasyon farkını kabul ettiklerini kaydetti.
Başbakan Erdoğan, hükümet olarak vergi ve SSK primlerinde fedakarlık yaparak ilk 6 ay için net 304 milyon lira asgari ücreti açıkladıklarını, bunun da yüzde 34'lük bir artışı ifade ettiğini söyledi.
10 yılda böyle bir artışın hiç olmadığını belirten Erdoğan, Safranbolu'da görüştüğü vatandaşların, açıklanan asgari ücret için kendisine teşekkür ettiğini anlattı.
Erdoğan, ''Bu basamakları onar onar çıkamayız. Ya birer birer ya ikişer ikişer çıkacağız. Yere sağlam basmak durumundayız. Yoksa biz de, birileri gibi Kayseri'ye deniz getirmeyi vaat edebiliriz. Ama bu politikalar bu ülkede bitti. Halkımız bunları yutmuyor artık'' diye konuştu.
"AK SİYASET" ANLAŞIYI Erdoğan, merkezi hükümet olarak işbaşında bulunduklarını ve yerel yönetimlerde de ''AK Siyaset'' anlayışını ortaya koyacaklarını kaydederek, şunları söyledi:
''Türkiye bir fiziki değişim yaşamak zorundadır. Bu fiziki değişim, modern şehircilik, çağdaş şehircilik... Bu bizim işimizdir. Bunu biz başaracağız. Halkımız buna inanarak 3 Kasım seçimlerinde nasıl iktidarı bize verdiyse, yerel seçimlerde de Türkiye genelinde ağırlıklı olarak iktidarı bize verecektir.'' Kendilerine düşen görevin ehliyet ve liyakat noktasında bu işi en ideal şekilde götürecek kişileri belirlemek olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, verilen eğitimin amacının da bu olduğunu bildirdi.
ADAY ADAYLARINA UYARI Aday adaylarını da uyararak birbirleri hakkında kötü söz söylememelerini isteyen Erdoğan, ''Adaylık uğruna arkadaşlarımızın birbirlerini karalamalarını asla doğru bulmuyorum. Ak siyaseti benimsemişsek, arkadaşlarımızın birbirini karalamaya hakkı yoktur. Bu ülkeye, millete hizmet savaşına haksızlık olur'' dedi.
İstanbul'da 74 belediye başkan adayı seçileceğini ve başvuruların bu rakamın çok üzerinde olacağını ifade eden Erdoğan, AK Parti'nin ilçe ve il teşkilatlarının belde belediye başkan adaylarını belirleme yetkisini aldığını hatırlatarak, bunun Türkiye'de bir ilk olduğunu söyledi.
''İNŞAAT SEKTÖRÜNDE PATLAMA OLACAK'' Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nin, il ve ilçe belediye başkan adaylarını belirleyeceğini kaydederek, şöyle devam etti:
''28 Mart'tan sonra Türkiye inşallah bir şantiye haline dönüşmelidir. 2003 en zor yıldı. Ama 2003'te bin 600 kilometre duble yol gerçekleştirdik. 345 kilometre de tek gidiş, tek geliş yol açtık. Bu yıl 3 bin kilometre duble yol yapacağız. 2003 yılında 11 bin toplu konut temeli attık. Bu yıl bunu 100 bine tamamlayacağız. Bunu hükümet ile yerel yönetimlerle el ele, süratle yapacağız. Gecekonduları yıkıp, yeni, çağdaş konutlar yapma projemiz var. Bizim insanımız artık o ilkel, insanca yaşanamayacak konutlar içerisinde oturmaya mahkum edilemez.'' Erdoğan, inşaat sektörünün işsizliğin ilacı olduğunu da belirterek, inşaat sektöründe patlama olacağını ifade etti.
YATIRIMLAR ARTACAK Başbakan Erdoğan, bu yılın yatırımların arttığı bir yıl olacağını vurguladı. Erdoğan, kişi başı milli geliri bin 500 doların altında olan 36 ilde çok ciddi yatırımlar yapılacağını, ülkenin doğudan batıya, kuzeyden güneye kalkınma sürecini yaşayacağını ifade etti.
3 Kasım seçimleri döneminde bileşik faizin yüzde 69 olduğunu, bugün yüzde 25'e indiğini anlatan Erdoğan, ''Bu aradaki rant, gelir halkın cebine giriyor. Bu ülkede bir gecelik yüzde bin 500, 7 bin faizler ödendi. Bunlar vatandaşın cebinden çıktı'' diye konuştu.
Yolsuzluklar konusuna da değinen Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Yasama organı ve yürütme olarak, yolsuzlukların kovanına çomağı sokmuş vaziyetteyiz. Bundan sonrası artık yargının meselesi. Şimdi, yargının adil kararlarıyla sürecin işlemesini bekliyoruz. Millet de, halkımız da bunu bekliyor ki, ülkemiz daha çok mağdur edilmesin. Aksi takdirde yazık olur.''
Hızlı Tren Projesi'ne süper ödenek...İMAR BANKASI İmar Bankası'ndaki gelişmeleri anlatan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, BDDK'nın, İmar Bankası'nda 600-700 milyon dolarlık bir riskten söz ettiğini ancak karşılarına çıkan rakamın 6,5 milyar
dolar olduğunu kaydetti.
''Bu kadar dürüst hareket eden o bankanın yönetimi, bu aradaki farkı nereye götürdü?'' sorusunu yönelten Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Mudileri tahrik etmek suretiyle kimin üzerine gönderiyor? Bu kadar dürüstseniz, mudilere ödenecek parayı gelin BDDK'ya ödeyin. Bu
devlet 3 yıl içerisinde yaklaşık 8,5 katrilyonu bu mudilere ödeyecek. Kimin parası bu? Bu milletin parası. Ama kanunu böyle düzenlemişler. Aksini yapmamız mümkün mü? Değil. Şimdi biz ne yapıyoruz? Diyoruz ki, bu iş ancak temmuza kadar. Temmuzdan sonra artık bu ülkede Hazine'nin güvenceyi temsil etmesi diye bir şey olmayacak. Belki belli bir limit konulup, (şu kadarı güvence altında) denilecek. Bunun üstünde olanların güvence altında olması mümkün değil. Bankalar Birliği var. Kursun sigorta şirketlerini, oraya primlerini, komisyonlarını ödesinler. Bunlar da orada sigorta edilmiş olsun. Artık halkımızın bunu sigorta etmek gibi bir durumu olamaz. Çünkü ben Hazine'yi halkım olarak görüyorum. 1 milyar dolar bir yerden para gelecek diye 50 yere başvuruyoruz. Ama öbür taraftan 6,5 milyar dolar bu şekilde gidiyor.'' Buna tahammül etmenin mümkün olmadığını söyleyen Erdoğan, bunu hala rahatlıkla savunabilenler olduğunu, bunların içinde ülkenin aydınlarının da bulunduğunu ifade ederek, ''Nasıl savunuyorlar anlamıyorum'' dedi.
Vatandaşın bankalara yatırdığı parayı, banka sahiplerinin kendi yatırımlarında kullandığını belirten Erdoğan, ''O bankanın sahipleri kendi yatırımlarında bey bey kullanacak. Gelsin yatlar, gelsin köşkler, gelsin saltanat konakları... Hiçbirinin de sahibi değiller. Kapıda da koskoca bayrak sallanıyor. Ortada soyadı var ama içeride patron başkası. Artık bunları anlayalım'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, bu olayı siyasi olarak değerlendirenlerin, kendilerine ''kaçamak yollar'' arayanlar olduğunu ifade etti.
''SEVDASI OLANLAR UYUMAZ'' Ülkenin sevdalısı olduğunu belirten Erdoğan, ''Sevdası olanlar da uyumaz. Hele hele bir ülke, millet sevdanız varsa, sizin içinizde uyku yoktur. Rüyada da proje, plan, para hesabı yaparsınız'' dedi.
AK Parti'nin bir dünya markası olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, ''Bu seçimlerde alacağımız netice, 3 Kasım sonrasının millet tarafından test edilmesidir. İlk defa resmen test edileceğiz. Yaklaşık 16 aylık hizmet sürecimiz test edilecek'' açıklamasında bulundu.
Salonda bir kişinin alacakları oy oranı konusunda tahmin yapması üzerine, Erdoğan, böyle bir tahmin yapmanın doğru olmadığını belirtti, partililerden de böyle bir tahmin yapmamalarını istedi.
Törende Erdoğan, AK Parti İl Başkanlığı'nca gerçekleştirilen Siyaset Akademisi ve Yerel Yönetimler Okulu'nda eğitim gören 705 öğrenci adına 15 öğrenciye sertifikalarını verdi, eğitime katılan kişilere de teşekkür belgelerini sundu.
Başbakan Erdoğan: Belediyecilik bizim işimiz