Esrar içip tecavüz etmişler

DELİL BIRAKMAMAK İÇİN GENÇ KADINI YIKAMIŞLAR

C.A., sürüklenirken poposunun yandığını ve bir hafta üzerine oturamadığını, saldırganların gece boyunca uyuşturucu madde alarak kendisine tecavüz ettiklerini anlattı. Saldırganlar, delil kalmaması için C.A.’yı banyo yaptırarak cinsel organını da zorla yıkamışlar.

1 numaralı şüpheli Yusuf Kılıç
Gazino Esin 2 adlı 5 katlı müzikholde geçtiğimiz ağustos ayında yaşanan vahşet polis ifadeleri ve mahkeme tutanaklarına yansıdı. Saldırıya karıştığı iddia edilen 5 kişiden Yusuf Kılıç (26), Cesim Gelturan (28) ve Hakan Firuze (30) tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Tutuklanan 3 zanlı polisteki ifadelerinde tecavüzü kabul etmezken, diğer iki şüpheli saldırıyı bütün detaylarıyla anlattı.
Saldırıdaki bir numaralı şüpheli Yusuf Kılıç, polisteki ifadesinde şunları söyledi:
“C.A.’yı tanıdıktan sonra ondan çok etkilendim. Aklımdan çıkmıyordu. Birkaç kez onunla dışarı çıkmak, dolaşmak istedim. Konsomatrislerin işyeri dışında görüşmesinin yasak olduğunu söyleyip teklifimi kabul etmedi.
İçeride de rahat konuşamıyordum. 24 Ağustos gecesi onu dışarı çıkarmanın tek yolu polis gibi davranmaktı. Sahilde biraz oturduktan sonra arkadaşın evine gittik. İçinde bulunduğum durumu anlattım. Sabah da evinin önüne bıraktım. Kendisine tecavüz etmedim, kötü davranmadım.”

Sırayla tecavüz ettiler
Ancak serbest kalan suç ortağı Mehmet Duran ve Yıldırım Ağbaba’nın anlattıkları Kılıç’ın ifadesini yalanladı. Olayın kendi evinde meydana geldiğini söyleyen Duran, geceyi şöyle anlattı:
“Yusuf Kılıç, C.A.’yı tanıdıktan sonra her gece o müzikhole gitmeye başladı. Onunla beraber olmayı düşünüyordu. Hatta para vermeyi bile teklif etti. Ancak C.A., Yusuf’un bütün tekliflerini geri çeviriyordu. Kadının onunla dışarı çıkmayı ve beraber olmayı reddetmesi Yusuf’u deliye döndürdü.
Olay gecesi, Yusuf ve Cesim’in esrar çektiklerini gördüm. ‘Kafalarımız güzel oldu’ dedikten sonra C.A.’yı kaçırdılar. Gündüz ödünç aldığı benim arabamla kaçırıp evime götürdü. Evde 5 kişiydik. Ben ve Yıldırım haricindeki 3 arkadaşımız C.A.’ya saatlerce tecavüz etti. Kendilerini uyarmama rağmen bizi dinlemediler. Biri tecavüz ederken diğeri içeride esrar çekiyordu. C.A.’dan da sabah giderken defalarca özür diledim.”
Kılıç ve Firuze’nin oto hırsızlık, Gelturan’ın ise oto hırsızlık ve cinayet suçundan poliste kaydının olduğu öğrenildi.

İşletme yasal
Avcılar Belediyesi yetkilileri, olayın meydana geldiği işletmenin herhangi bir yasal sorunu bulunmadığını söyledi. Belediye yetkilileri buna rağmen, işletmenin yapısı nedeniyle, polisten çekinebileceğini bu nedenle tedirginlik yaşamış olabileceklerini belirttiler. Müzikholü Ali Şen adlı kişi işletiyor.

İşte o zorbalar

PROF. DR. FATİH MAHMUTOĞLU:
Toplumda polise karşı bir korku psikolojisi var
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Mahmutoğlu, toplumda polisle karşı karşıya kalan kişilerin hukuki haklarını genel olarak bilmediklerini belirterek, bunun Avcılar’daki olaya benzer suistimallere olanak tanıdığını söyledi. Mahmutoğlu, polisin vatandaşlarla ilgili yapacağı işlemler sırasında vatandaşlara tanınan hukuki hakları şöyle sıraladı:
- Vatandaş, herhangi bir polisin kendisine yöneldiğinde, resmi ya da sivil görevi olmasına bakmaksızın kimliğini sorma hakkı bulunuyor. Polis, vatandaşa kimliğini talep olmasa da beyan etmek durumunda.
- İkinci aşamada ise vatandaş, polisin yapacağı işlemin niteliğini sorma hakkına sahip. Yapılacak işlem bir suçlama ya da genel önleyici nitelikte olup olmadığını öğrenebilir.
- Suçlama nedeniyle bir işlem yapılması durumunda ise suçlamanın içeriğini sorma hakkına sahip.
Mahmutoğlu, toplumda polise karşı bir korku psikolojisi olduğunu ancak bunun Türkiye’ye özgü olmadığını da sözlerine ekledi.

PROF. DR. BENGİ SEMERCİ:
Şiddet görüntüleri duyarsızlaşmaya neden oluyor!
Psikiyatrist Prof. Dr. Bengi Semerci, benzeri olaylarda genel eğilimin başkalarının başına gelen olaylara seyirci kalmak, belaya karışmamak olduğunu vurguladı. Bu olayda mekân sahibi dahil herkesin gelenlere kimlik sorma, bu davranışın nedenini sorgulama, açıklama yapmadan alıp gitme hakları olmadığını anlatma hak ve görevi olduğunu belirten Semerci, şunları söyledi:
“Genel toplum etkilenmesi ise korkarım ki yoğun ve tekrarlayan şiddet görüntülerinin yarattığı duyarsızlaşma nedeniyle dizi izler gibi izlenecek, bir iki acıma, kızma sesi çıkacak ve unutulacaktır. Çünkü şiddet olaylarının tekrar tekrar yayını toplumsal kanıksamaya ve duyarsızlaşmaya neden olmaktadır.
Televizyon dizilerinde sadece emniyet güçlerinin değil, yasalara uymadan başarı sağlayan herkesin övüldüğü görülmektedir. Hatta yasalara uyanların kaybettikleri vurgulanmaktaır. Bu durum insanların genel olarak yasalara güvensiz olmalarına ve çözümü gayri yasal yollarda aramalarına neden olur.”