24.11.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:
0
DÜNYA FELSEFE GÜNÜ'NDE İLGİNÇ ÇAĞRI: Medeniyetler İttifakı Yüksek Düzeyli Eşbaşkanı ve eski UNESCO Genel Direktörü olan İspanyol biyokimya uzmanı Prof. Dr. Federico Mayor, toplantının kapanışında yaptığı konuşmada, eğitimli insanların düşündüklerini söyleme cesareti gösteremediğinden ve bilim adamlarının dünyadaki doğru ve yanlışlar karşısında sessiz kalmasından yakındı.Mayor, buna Kyoto Anlaşması'nı örnek olarak göstererek şöyle konuştu: UNESCO'nun aldığı kararla her yıl kasım ayının üçüncü haftası yapılan ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu ve Türkiye Felsefe Kurumu'nun işbirliğiyle düzenlenen 'Dünya Felsefe Günü'nün The Marmara Otel'de düzenlenen bu yılki kutlama etkinliği dün sona erdi. "Kyoto Anlaşması'nın insanlığın ihtiyacı olan çevre dostu taleplerin sulandırılmış hali olup yeterli olmadığını bildiğimiz halde, ses çıkarmadığımız gibi, bazı kişilerin bu anlaşmaya karşı çıkmasına da ses çıkarmıyoruz. Biz eğer 500-1000 üniversite bunu protesto etsek daha iyi olurdu.Genetik araştırmalar konusunda felsefecileri etik boyutta hassasiyet göstermeye davet ediyorum. Hitler'in insan tasarlama rüyası genetik bilimle gerçek oluyordu ki, insan geniyle ilgili evrensel beyanname imzalandı. Üreme amaçlı insan kolonlaması yasaklandı. Bu yüzden felsefeciler her yerde bulunmalı, çünkü bilgi sınırıyla ilgili farklı durumları göstermeli. Yapılan hataları tekrarlamamak için felsefeye ihtiyaç var. Felsefeciler 'fildişi kuleler'den sokağa çıkmalı. Düşüncelerimizi yaymak için sokağa çıkmalıyız. Teknolojiyi insanın hizmetine sunmalı, insanı teknolojinin hizmetine değil. İnsanların içinde şiddet eylemi yoktur. İnsanlar şiddet uygulamayı sonradan öğrenirler." 'Etik boyutta hassasiyet' "Şiddet, Eğitim ve Demokrasi" konulu oturumda konuşan Letonyalı felsefeci Prof. Dr. Maija Kule de 21. yüzyılda politikacıların barış ve uyum sağlayabileceğinden emin olmadığını belirterek, çağdaş dünyada şiddetin hayatın her alanına yayıldığını söyledi. Şiddetin renklerinin olduğunu ileri süren Kule, "Yeşil doğa katliamı, kırmızı komünizm, mor kadına yönelik şiddetti ama artık şiddetin bir rengi olmayıp terörizm şiddet cephesini oluşturdu" dedi.Faslı felsefeci Hourya Benis Sinaceur da, "Şiddet toplumların temelinde var. Bir de bazı devlet başkanlarının iyi niyetleri, yargıları yok. O zaman uzmanlar, karar verme teknisyenleri devreye girmeli" dedi. Etkinlik sonunda ünlü Türk felsefeci Macit Gökberk adına düzenlenen "Felsefeci Gökberk Ödülü" sahiplerine verildi. Şiddetin rengi terörizm