GündemFiziğe adanan bir hayat dağa çakıldı

Fiziğe adanan bir hayat dağa çakıldı

01.12.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Uçak kazasında yaşamını yitiren Prof. Arık, Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi'ne (CERN) Türkiye'nin üye olması için uğraşırken, bir yandan da göğüs kanseriyle savaşıyordu

Fiziğe adanan bir hayat dağa çakıldı

axgun022.jpg Arık, 1969'da İstanbul Üniversitesi Fizik-Matematik Bölümü'nden mezun olduktan sonra Pittsburgh Üniversitesi'nde mastır ve doktora yaptı. 1979'da Boğaziçi Üniversitesi'ne geçti. 1997-2000 yılları arasında Viyana Üniversitesi'nde görev yaptı. 1985'ten beri de Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü'nde öğretim üyesi olarak görev yapıyordu. "Deneysel Yüksek Enerji Fiziği" alanında yaptığı çalışmalarıyla, uluslararası alanda da tanınıyordu.Arık, Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi'ne (CERN) Türkiye'nin üye olup buradaki temel bilimlerden ve bu yıl deneyi yapılmakta olan 'evrenin yaratılış teorisi' Big Bang'den (Büyük Patlama) Türk fizikçilerinin yararlanması için büyük mücadele vermişti.TÜBİTAK'ın bilim dünyasının büyük önem verdiği bu deneye maddi destek vermemesi, hatta, 'ilgilenmiyoruz' diyerek geri çevirmesi Arık'ı çok üzmüştü. Türkiye'nin CERN'e üye olup Türk biliminin gelişmesi için yıllarca uğraş veren Arık, göğüs kanseri olmasında bu konulara üzülmesinin de payı olabileceğini belirtmişti. Ve Arık'ın bu uğraşı, geçen yılın sonunda semeresini vermişti. Arık, bu deneye katılacak Türk fizikçilerine TAEK'in (Türkiye Atom Enerjisi Kurumu) maddi destek vermesini sağlamıştı. CERN'deki Türk grubunun başkanı olan Arık, bundan sonraki hedefin Türkiye'nin CERN'e gözlemci üye değil, tam üye olmasının sağlanması olduğunu vurgulamıştı. Türkiye'nin toryum açısından zengin olduğunu belirtiyor ve toryumla çalışan nükleer reaktörlerin kurulması konusunda da araştırmalar yürütüyordu.Arık, CERN'de gerçekleştirilecek deneyler hakkında şu bilgileri vermişti: "ATLAS deneyinde ulaşılacak çarpışma enerji yoğunlukları, evrenin oluşumunda varolan durumlara yaklaşacak. Büyük Patlama'dan bu yana evreni anlamak temel bilim araştırmalarının en önemli bir hedefi. Bugün gördüğümüz galaksiler, yıldızlar, gezegenler ve insanlar, başlangıçta var olan temel parçacıklardan oluşmuş. CERN'deki diğer deney CAST ise, hızlandırıcı kullanmadan yapılan bir deney. Güneşten geldiği düşünülen, aksiyon adı verilen temel parçacıklar araştırılıyor. Evrenin sadece yüzde 4'ü görünen, yüzde 22'si görünmeyen yani karanlık madde. Geri kalan yüzde 74 ise karanlık enerji. Aksiyonlar karanlık madde için en olası aday. Aksiyon gözlenmesi tüm dünyayı sarsacak bir buluş olacak. Aynı bölümde öğretim üyeliği yapan Prof. Dr. Metin Arık'la evli olan Arık, Yasemin ve Yavuz isminde iki çocuk annesiydi. İki çocuğu ABD'de çalışan Arık, oğlu Yavuz Arık'tan iki torun sahibiydi. Arık, göğüs kanseriyle mücadelesinde son aylarda önemli aşamalar kaydetmişti. Arık, TÜBA (Türkiye Bilimler Akademisi) Bilim Ödülü'ne aday gösterilmişti. Uçak kazasında yaşamını yitiren Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Engin Arık (59), yaşamını bilimsel çalışmalara adamış bir bilim insanıydı... Arık, toryumla ilgili çalışmalarla dikkat çekmiş ve Türkiye'nin sahip olduğu düşünülen toryum rezervinin enerji üretimi açısından, 120 trilyon dolarlık petrole eşdeğer olduğunu söylemişti. Arık, Türkiye için sonsuz bir enerji kaynağı anlamına gelen toryumun, Türkiye'ye bir servet kazandırabileceğine de dikkat çekmişti. Arık: Toryum sonsuz enerji BÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Gülmez, olayda ölen arkadaşı Prof. Dr. Arık'ın için şöyle dedi: "Prof. Dr. Engin Arık, kuvvetli bir bilim kadını, Türkiye platformunda, yurtdışındaki uluslararası laboratuvarlarda doktora öğrencisi yetiştiren birisiydi. Üzerinde çalıştığı projenin tamamlanmasıyla Nobel Ödülü alabilecek nitelikteydi." Nobel Ödülü alabilirdi