10.10.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Meltem Günay - Türkiye’den Almanya’ya göçün 60. senesi ve Suriye’den Türkiye’ye kitlesel zorunlu göçün 10. senesi nedeniyle ‘Göçmen Bavulu’ adı verilen bir proje hayata geçirilidi. Türkiye’den ve Almanya’dan yerel ve göçmen gençler, Harran Üniversitesi Göç Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi, Almanya Gençlik Derneği ve DiasporaTürk ortaklığında gerçekleştirilen ‘Göçmen Bavulu’ Projesi’nde bir araya geldi. Türkiye-Almanya Gençlik Köprüsü tarafından finanse edilen projede ‘göçmenler’, yaşadıklarını, hayallerini, hayal kırıklıklarını, özlemlerini anlattı. Proje sonrasında ise bir kısa film ve kitap hazırlanacak.
Göç hikayeleri
Harran Üniversitesi Göç Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (HÜGÖÇ) Müdürü Hakan Gülerce projeye ilişkin şunları söyledi: “Bu proje ile Türkiye’den ve Almanya’dan hem yerel hem de göçmen gençler bir araya geldi ve ‘bavul’ metaforu üzerinden birbirlerini tanımaya, kültürlerini öğrenmeye ve var olan önyargılarını kırmaya çalıştılar. Çeşitli etkinliklerde bir araya gelen gençler, kendi göç deneyimlerini anlatan kısa film çalışmasını hazırlıyorlar hem de kendi göç tecrübelerini göçmen bavulu metaforu üzerinden yazıya dökerek ‘Göçmen Bavulu’ isimli Arapça, Türkçe ve Almanca dillerinde yayınlanacak bir kitap çalışmasına da imza atıyorlar. Hem de kısa film çalışmasını sürdürüyorlar. Projeyi hem Almanya’ya göç edenlerin yakınları hem de Suriye’den Türkiye’ye göç edenlerin hikâyelerinin harmanlandığı bir proje olarak görebiliriz.”
Umudun simgesi
“Bavul bir göçmenin geri dönüş umududur, onu yatağın altına ya da bir depoya koymayız. Hep gözümüzün önünde olur ki, umudumuzu canlı tutsun” sözünün her göçmenin hayatında büyük yer tuttuğunu söyleyen DiasporaTürk kurucusu Gökhan Duman ise şunları kaydetti:
“İki tarafın da bavullarında ve sırt çantalarında taşıdıkları kimi zaman farklı kimi zaman aynı olmuş. Duygu olarak da bavullar hayali bir yuvaya eve dönüşmüş. Suriye’den kaçarken sınırda çantasını kaybeden içinde ailesinin fotoğrafı olan gençle, dedesinin bavulundan aile fotoğrafını taşıyan Almanya’daki genci bir araya getirdik. Göçmen Bavulu adı buradan geliyor.”
‘Bavula baktıkça yüküm hafifliyor’
Göçmen gençler projeye ilişkin duygularını şöyle özetledi:
Berrin Çoban; “Şu an gurbette, bir yurtta kalıyorum. Dönüş tarihim biraz uzak. Ve odamın bir köşesinde bavullarım duruyor. Bavullarıma baktığım her an dönüş yolum aklıma geliyor ve bu da gurbetteki yükümü olabildiğince hafifletiyor.”
Mustafa Al-Hassan;
Ben de bir göçmen olarak bavuluma koymak istediğim çok şey vardı ama fırsat bulamadım. Bavuluna değer veren bir tek benim sanıyordum ama proje sayesinde her göçmenin aynı tecrübeyi yaşadığını ve bavulunu aynı şekilde değer verdiğini öğrendim.”
Mine Özkan;
“Göçmen Bavulu” projesi sayesinde kendi gerçeklerimle yüzleşme fırsatına eriştim. Almanya’ya göç etmiş bir ailenin kızı olarak etrafımda yaşayan göçmen ailelerinin hayatlarına daha farklı bakar oldum.”
Kübra Gişi; “Bu düşünce, projeye farklı perspektiflerden bakmamı sağladı. Sınırların ülkeler arasında değil insanlar arasında olduğunu ve bu sınırların farkındalık kazanarak ortadan kalkacağını öğrendim.”