Göçmen dostu köylüler

Edirne’de Avrupa’ya gitmek için Pazarkule Sınır Kapısı’na gelen on binlerce göçmenin bekleyişi 5’inci gününe girdi. Sınır kapısında bekleyen göçmenler, Meriç Nehri’ne kıyısına yakın köylere geçiyor. Gece geç saatlerde bot ve kayıklarla Yunanistan’a geçmeye çalışan göçmenlerin en büyük yardımcıları ise köylüler. Köylüler, tarlalarda yatan, soğukla mücadele eden göçmenlere camileri, düğün salonlarını açıyor. Erzak ve gıda yardımı yapıyor.

Uzunköprü İlçesi’nin Meriç Nehri’ne sınır köylerinden Alibeyköy’ün sakinleri, “Akşamları buradan çok fazla geçiş oluyor. Gündüz saatlerinde buradalar. Dışarıda kalanlara yardımcı oluyoruz. Vicdanı olan yardım eder. Küçücük çocuklar var aralarında. Aileler perişan halde. Bazılarını döverek geri gönderiyorlar. Paralarını, ayakkabılarını alıyorlar. Battaniye, ayakkabı yardımında bulunduk. Ama bu insanlar tarlalarda kalıyor. Nereye kadar dayanacaklar” diye konuştu. Bir diğer sınır köyü Nasuhbey Köyü kahvesinde oturan köylüler de, “Nehir boyunda çok fazla geziyorlar. Ayakları çıplak, elbiseleri yok. Ayakkabı, battaniye veriyoruz. Nereye sığacak bu insanlar. Yunanistan’a geçiyorlar, ama o taraftakiler de buraya gönderiyor. Yazık hallerine ağlamamak elde değil. Bu insanların geçişine bir çare bulunsun ya da şehirlerine geri dönsünler. Bir haftadır küçük çocukları perişan oldu” dedi.



Sopa izleri var

Edirne Merkez’deki Doyran Köyü sakini Fikriye Avcı, “Köyümüz onlara çok yardımcı oluyor. Düğün salonu, cami ve kuran kurslarını açtık. Daha ne sunalım. Yunanistan tarafına geçenlerde sopa izleri var. Çıplak bir halde gönderdiler. Titreyerek evimizin kapısına geldiler. Hepsine yardımcı olduk. Yunanistan madem sınırı açmıyor. Yardım göndersin. Hallerine çok üzülüyoruz” dedi. Küplü Beldesi Belediye Başkanı Gökmen Altay da, “Yemek veriyoruz. Ne zamana kadar süreceğini bilmiyoruz. Paraları da bitti. Geri dönmek isteyenler gidemiyor” diye konuştu.

9 kişilik aileyi dayakla yolladılar

Küplü Beldesi’nden Yunanistan’a geçmeye çalışan Zehra ve Kerim Tajik çifti ve 7 çocukları Yunan polisinin şiddetine maruz kalarak geri gönderildi. İki yıldır Kırıkkale’de oturan Kerim Tajik, “3 gün önce bu bölgeden botla karşıya geçtik. Isınmak için ateş yaktığımızda Yunan askerleri yakaladı. Paralarımız, telefonlarımız hepsi alındı. Dövdüler ‘Bir daha gelirseniz, öldürürüz’ dediler” ifadelerini kullandı. Ailenin en büyük kızı Nergiz’in ise madalyaları Yunan askerleri tarafından alınmış. Nergiz, “Okulda basketbol takımındaydım Yunan askerleri madalyaları elimden aldı” dedi.