15.04.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:
0
Bu işe 26 yaşındayken Malatyada bir komşusunun vefatı üzerine başlıyor. Ona göre bu iş, Allaha karşı, cenazeye karşı, eşe dosta karşı kutsal bir görev. Vehbi Koç, Hacı ve Ömer Sabancı, Barlas Küntay, Hafize Özal, Yusuf Özala da son görevini yapmış. Kadir Eriş, bu işe nasıl başladığını şöyle anlatıyor: Kadir Eriş, Rotary ve Lions kulüpleri, İKV, Taksim Grubu üyelikleri ile İstanbul Otelciler ve Turizmciler Derneği yöneticiliğinin yanı sıra birçok sosyal vakıf ve derneğin de aktif üyesi. Bazıları ona "Şıh" diyor. Son görevini yaptığı kişileri 2100e kadar saymış gerisini bırakmış. 1959da Malatyada Hadi Çekirdekten öğrendim. CHP zihniyetinde bir muhtardı Hadi Bey. Maddi durumu iyiydi. İşi gücü cenaze takibi yapmaktı. Malatyada Hadi Çekirdek denince cenaze işleri akla gelir. Elimi bu işe yatkın buldu, Benden sonra bu işi yapacak kimse kalmayacak. Sen bu işi öğren. Büyük sevap kazanacaksın. Manevi zevki alacaksın, huzur duyacaksın dedi. Hadi Beye çırak oldum. 1968de İstanbula gelince Hadi Çekirdekin İstanbul temsilcisi olarak kefin - defin işine devam ettim. Hadi Beyin yaşı 85. Bu güne kadar 7 binin üzerinde insanı gömmüş. Bu işi kimden öğrendiniz? Özdemir Sabancı vurulduğunda Sakıp Bey beni aradı, Adanaya gittik. Üç katlı mezar açmışlardı. Mezara girdik, kefin operasyonu yaptık, çıktım. Ardından Hacı Sabancı vefat edince yine beni aradı, gittik onu da Özdemir Sabancının üzerine gömdük. Rahmetlik Sakıp Ağa da Kadir Bey, kardeşlerimi gömdün, bana bir şey olursa beni de sen gömeceksin dedi. Sakıp Ağaya devlet töreni yapıldığı için cenazenin başındaki amir, Biz gömeceğiz, kimseyi koymuyoruz dedi. Dedim ki, Devlet toprağın üzerindedir, toprağın altına müdahale etmez. Türkan Hanım, Kadir Bey gömecek dedi, biz de Ağama son görevimizi yaptık. En son Sabancıyı defnettiniz. Sabancının size vasiyeti var mıydı? Çok. Allah hepsine gecinden versin. Nevzat Ayaz, Kutlu Aktaş, Yalım Erez, Bircan Eresin, Korkut Özal... Üzerinizde çok vasiyet var mı? Ben girmezsem bu işi mezar kazanlar yapacaklar. Onlar da işi bilmiyorlar. Yukarıdan hoca tarif edecek onlar da yapacaklar. Hocalar mezara girmez. Niye sizi tercih ediyorlar? Ölüyü incitmeyeceksin. Nazik olacaksın, saygı duyacaksın. Ben tanıdığım, sevdiğim insanlara giderim. Bir de hatırını kıramayacağım dostların yakınlarına. Biri vefat edince yakınları hemen beni bulur. Seyahatteysem de keser gelirim, olmazsa Biraz geciktirin derim. Benim bu yaştan sonra ne parayla ne de mevkiyle bir işim olmaz. Ben hastanelere, hapishanelere, mezarlıklara giderim. Bu işi şefkatle mi yapmak gerekiyor? Benim ücretimi kullar veremez. Teşekkür eder, Allah razı olsun derlerse, bu kâfidir. Bazen günde iki kişi gömüyorum, bazen haftada bir oluyor. Nedir sizin ücretiniz? Yetiştirecek bir çırak bulamadım. Vasiyet edecek kimse yok. Hadi Bey ve ben gittim mi, bu iş ölür. İnsanlar ölümden, mezardan korkuyor. Ben her sabah gazetelerdeki cenaze ilanlarına bakarım. Kim ölmüş, nereden kalkıyor. Sizin vasiyetiniz var mı?