Görülmemiş eserleriyle Burhan Uygur

1992'de 52 yaşında hayata veda eden Uygur'un farklı dönemlerini sunan sergide yaklaşık 10 koleksiyonerden bir araya getirilen eserler bulunuyor. İMSG'nin sanat danışmanı ve serginin küratörü İbrahim Çiftçioğlu, çalışmaları şöyle tanımlıyor: Burhan Uygur, çoğu bugüne dek sergilenmemiş eserleriyle İstanbul Modern Sanatlar Galerisi'nde (İMSG). Uygur'un yağlıboyalarından eskizlerine 105 yapıtının yer aldığı sergi 20 Mart'a kadar izlenebilir. "Uygur'un 1970'li yılların öncesinden son dönemine değin ürettiği eserlerinden tipik örnekler yer alıyor sergide. Seçkide ressamın hayatının bir parçası haline gelen sanat yapma eyleminin notlarını da göreceğiz. Tipik, sonuçlanmış sanat eseri diyemeyeceğimiz ama Uygur'u tanımamız için ipuçlarını sunan raporlar olarak adlandırabileceğimiz çalışmaları da var. Yaşadığı herhangi bir mekânda, çizilmiş küçük skeçler bunlar."Döneminin ressamları arasında en çok sözü edilenlerden biri olan Uygur'un hayatının vazgeçilmeziydi resim. Her zaman bağımsız olmayı tercih etti, resimleriyle yaşamını sürdürdü, kimi zaman bunun bedelini de ödedi. Özgün üslubu, lirik dili, deformasyona uğramış figürleriyle adeta şiirler anlattı tuvallerin üzerinden Uygur. "Günlük yaşamdaki her şeyi resimlerime konu olarak alırım... Bir masanın üzerinde bir bardak, yanında bir çiçek bile içinde insan figürü olan bir resim kadar beni cezbeder, alıp başka taraflara uçurur. Hepsinde aynı tatlı acıyı çekerim, aynı tatlı zevki tadarım. Yeter ki seveyim" diyen Uygur, yaşamdan yola çıktı her daim... Her zaman bağımsızdı "Sanatıyla yaşamı üst üste örtüşür Uygur'un. Ayırt edilemez. Kendisi olabilme mutluluğuna ermiş bir sanatçının yapıtlarıyla karşı karşıyayız" diyen Çiftçioğlu, serginin kimi eksiklerinin de olduğunu belirtiyor: "Uygur'u bütünlüklü olarak gösteren bir eserler toplamına ulaşmak gerekiyordu. Ama Türkiye'de ciddi bir koleksiyonculuk anlayışının olmayışı, dağınıklığı beraberinde getiriyor. Ulaşabildiğimiz koleksiyonlar ölçüsünde Uygur'u tanımlayan bir sergi hedefledik."Yaşamı sırasında da eserleri yüksek fiyatlara alıcı bulan Uygur'un "Kapı" adlı ünlü eserinin 2004'te 125 milyar TL'ye satılması büyük ses getirmişti. Eserleri onun adeta çocuklarıydı. Onları özlediğinde, satın alan kişinin evine gidip bakardı; nasıllar, nerede asılı duruyorlar diye... Hatta bazen yerini beğenmeyip değiştirirdi. Onlara büyük bir aşkla bağlıydı...En son 2003'te Galeri dpart'da kişisel sergisi düzenlenen Uygur'un kapsamlı retrospektifi ise 2000'de Yapı Kredi Kültür Merkezi'nde açılmıştı. Sergide sanatçının yapıtlarından bazıları 1500 ile 30 bin dolar arasında değişen fiyatlarla satışa sunulacak. Kimi daha önce hiç gün içine çıkmamış, kimi ise neredeyse 25 yıldır sergilenmemiş Uygur eserlerini bir araya getiren sergi görülmeye değer. Bir büyük ustayı tanıyabilmek ya da bir kez daha anmak adına... İMSG (0212) 288 48 48 Eserlerine bağlıydı 1940'ta Tirebolu'da doğan Burhan Uygur, 1961'de Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde Nurullah Berk ve Bedri Rahmi Eyüboğlu atölyelerinde resim eğitimi aldı. İlk kişisel sergisini 1968'de İstanbul Beyoğlu Şehir Galerisi'nde açtı. Sedat Simavi Vakfı Ödülü'nün yanı sıra birçok ödüle de sahip olan Uygur, galerilerce aranan, tercih edilen, döneminde iz bırakan bir sanatçıydı. Yurtdışında sadece Salzburg, Amsterdam ve Stuttgart'ta sergi açtı. Yakın dostu Can Yücel'in "Rengahenk", Ahmet Oktay'ın "Sürgün" ve Gülseli İnal'ın "Sulara Gömülü Çağrı" isimli şiir kitaplarını özgün üslubuyla resimledi. Nisan 1992'de beyin kanaması geçirip hayata veda etti. İz bırakan sanatçı