GündemGözleriyle anlaşıyorlar

Gözleriyle anlaşıyorlar

22.02.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

İstanbul Jazz Center'da sahneye çıkan dünyaca ünlü basçı Marc Johnson ve caz piyanisti Eliane Elias, "Yıllar içinde konuşmadan anlaşmanın yolunu geliştirdik" diyor

Gözleriyle anlaşıyorlar

Caz camiasının önde gelen isimlerinden, basçı Marc Johnson ve günümüzün en iyi caz piyanistleri arasında yer alan Eliane Elias, birlikte çalıştıkları son albümleri "Shades of Jade"in tanıtım turnesi kapsamında 23 Şubat'a kadar İstanbul Jazz Center'da sahneye çıkacak. Tepe Akfen'in (TAV) sponsorluğunda, klasik cazdan bossa nova ritimlerine uzanan geniş bir repertuvarla İstanbullu cazseverlerle buluşan Eliane Elias ve Marc Johnson'a usta davulcu Victor Lewis eşlik ediyor. Daha önce de Türkiye'de konser veren Marc Johnson, '70'li yıllların sonunda efsanevi caz piyanisti Bill Evans'ın üçlüsünde yer aldı. Johnson ve Elias'la söyleştik. Bill Evans ile çalıştı Marc Johnson: Bill Evans ile 1978 baharından öldüğü 1980 Eylül'üne kadar birlikte çalıştık. Onunla çalıştığım dönem, kariyerim için çok önemli bir basamaktı. O dönemi öğrenme, beni caz dünyasıyla tanıştırması ve vizyonumu geliştirmesi açısından şükranla anıyorum. Bir basçı için Bill Evans'ın grubunda çalmaktan daha büyük bir onur düşünemiyorum. Evans, çok güzel ve özgün bir sound yarattı. Klasik müzik alanında isim yapmış piyanistler ve müzisyenler de onun müziğini merak eder, konserlerine gelirlerdi. Caza daha önce olmayan bir dil ve duyarlılık kazandırdı. Bill Evans ile çalıştığınız dönem, kariyerinizde önemli bir yer teşkil ediyor. O dönemden başlayabilir miyiz? M.J.: İkimiz yıllar içinde konuşmadan anlaşmanın yolunu geliştirdik. Birlikte çalıştığınız insanların beden dilini zaman içinde öğreniyorsunuz, bu da size sözsüz iletişim konusunda büyük fayda sağlıyor. Eliane Elias: Yaklaşık 20 yıldır birlikte çalışıyoruz. Marc'ın söylediği doğru, konuşmadan anlaşabiliyoruz. Son albümünüz "Shades of Jade"de birlikte çalıştığınız, burada da beraber sahneye çıktığınız Eliane Elias ile aranızda nasıl bir kimya var? M.J.: Evet, birlikte çok eğlendik. 1991 ve 1992 yıllarında Scofield'ın dörtlüsünde çalarken de ikisiyle birlikte çalışmıştım. Tarzlarını çok iyi tanıyorum. Albümdeki ilk parçayı ("Ton Sur Ton") yazarken aklımda onlar vardı zaten; ortaya organik bir sound çıkacağını biliyordum. E.E.: Farklı koşullarda hep birlikte çalışmış olduğumuz insanlarla kaydettik albümü. Bu kadar kalifiye müzisyenlerle çalışmak ve beste üretmek harika. Albümün kaydı sırasında John Scofield (gitar) ve Joe Lovano (tenor saksofon) gibi önemli isimlerle çalıştınız. Stüdyodaki ortam eğlenceliydi herhalde... Halk şarkısına caz uyarlaması M.J.: Aslına bakarsanız yok. Perküsyonist Arto Tunçboyacıyan ve arkadaşı Ara Dinkjian ile tanışmıştım. Arto bana bu melodiyi dinletti. Ezgi çok hoşuma gitti ve albümümde kullanmak istedim. İstanbul'daki konserlerde de çalıyoruz bu parçayı. Albümde yer alan son parça olan "Don't Ask Of Me", Antol Mailyan imzalı "Intz Mi Khntrir" adlı bir Ermeni halk şarkısının caz uyarlaması. Dünya ve halk müziği üzerine araştırmalarınız var mı?

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler