Gündem Gül işbasında

Gül işbasında

17.11.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Gül işbasında

Gül işbasında





Cumhurbaşkanı Sezer, AKP Kayseri Milletvekili Abdullah Gül’ü 58. Hükümeti kurmakla görevlendirdi. AKP lideri Erdoğan’ın yasaklarının kaldırılacağını belirten Gül, hükümeti kurmakla görevlendirildikten sonra Başbakanlık’ tan istifa edebileceğini açıklayan Türk siyasi tarihindeki ilk isim oldu. Sezer, kamuoyundaki beklentiye de uygun olarak dün Gül’ü Köşk’e davet etti. AKP Genel Sekreteri Ertuğrul Yalçınbayır ve Genel Başkan Yardımcısı Murat Mercan’la Köşk’e giden ve Sezer’le 10 dakika görüşen Gül, Köşk’ten hükümeti kurma ve bazı "tavsiyeler" alarak ayrıldı.

İSTİFA SİNYALİ
Köşk’ten ayrılışında heyecanlı ve sevinçli olduğu gözlenen Gül, Erdoğan’ın önündeki yasal engellerin kalkmasının ardından Başbakanlık’tan istifa edip etmeyeceğine ilişkin soruyu yanıtlarken, "Bugün anormal durumlar söz konusudur. Bu anormal durumları normalleştirmek hepimizin görevidir. Bu açıdan Türkiye’yi AB’ye gerçekten aday bir ülke haline getirmek istiyorsak, Türkiye’deki demokratik standartları yükseltmek gerekir. Bununla ilgili yasal değişiklikleri doğru şekilde yapmak gerekir" dedi. Gül, akşam CNN’in "Erdoğan, Meclis’e girince sizin Başbakanlığınız sona erecek mi?" sorusuna da "Buna tabii ki gayret edeceğiz. Bu hepimizin bir görevidir. Normal olan şey şuydu zaten: Parti başkanının başbakan olması" yanıtını verdi.

DEVRETMEYEBİLİR Mİ?
Gül’ün, doğrudan "İstifa ederim" demek yerine "yasakların kaldırılacağı" mesajını vermesi, "Başbakanlığı Erdoğan’a devretmeyebilir" yorumlarına da yol açtı. Sezer’in "teveccüh ve itimat" göstererek kendisine görev verdiğini, AKP’nin de "teveccühle" kendisini Başbakanlık makamına çıkardığını kaydeden Gül, "Bu saat, işbaşı yapmak saatidir. Enerjimizi iktidar, muhalefet ve sivil toplum örgütleriyle beraber milletin problemlerini çözmek için harcayacağız" dedi. Gül, Genel Başkan ve Başbakan’ın ayrı kişiler olmasının çatışma yaratıp yaratmayacağı sorusunu da "Doğru söylüyorsunuz, ama biz yeterince olgun kişileriz. Arkadaşlarımızla istişare ederek çalışacağız" diye konuştu.

Kabine Erdoğan’a danışarak yarına...
Gül, Bakanlar Kurulu listesini Çankaya’ya ne zaman çıkaracağına ilişkin soruya, "Çok gecikmeyecek. Pazartesi (yarın) olabilir. Partinin yetkili organlarıyla, genel başkanla istişare edeceğim. Neticesinde Bakanlar Kurulu listesini Cumhurbaşkanı’na takdim edeceğim" karşılığını verdi.

Sezer - Gül görüşmesinde Cumhurbaşkanı’nın hem Türkiye’nin içinde bulunduğu ortam ve rejim hem de ekonomi konularında tavsiyelerde bulunduğu öğrenildi. Sezer’in Gül’e halkın ekonomik krizin faturasını ağır şekilde ödediğini vurgulayarak, "ekonomik sorunların çözülmesi için elbirliği ile çalışmak gerekir" dediği kaydedildi. Sezer’in Türkiye’nin tek parti iktidarıyla bir şans yakaladığını, bu şansın iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, gerilimden kaçınılması mesajını da verdiği belirtildi. Gül, dün CNN Türk’ün sorularını yanıtlarken "Sezer’i dikkate alacağım. Büyük destek verdiler. Çok memnunum" dedi.
"Bayan Bakan olması için gayret edeceğim" diyen Gül, "23 bakan olacak, başbakan yardımcısı 2 veya üç olacak. 17 icracı bakanlık olacak" diye konuştu. Gül, başbakan yardımcılıklarını tarif ederken de bunların dışişleri, ekonomi ve yapısal reformlar konularında olabileceğini söyledi. Gül, "Acil Eylem Planı’nı Tayyip Bey’in açıklamasını beraber kararlaştırdık" dedi.
"Bizimle ilgili haklı kaygılar var, ama biz kesinlikle insanların özel hayatlarına karışmayacağız. Anayasa kurumlarıyla itişme kakışma olmayacak. Bunlara zaten vaktimiz yok" diyen Gül, türban sorununda da konuşarak bir mutabakata varılacağını belirtti.




Abdullah Gül, oluşturacakları hükümette abartıdan ve politik davranışlardan kaçınacaklarını belirterek, "Realist olacağız, pozitif enerji vereceğiz" dedi. AKP Genel Merkezi’nde Milliyet’in sorularını yanıtlayan Gül, Cumhurbaşkanı’nın kendisine "ekonomik durumu düze çıkarmak için hep beraber çalışma" tavsiyesinde bulunduğunu söyledi.

HERKESLE DİYALOG

Gül işbasında
Her kesimle diyalog içinde olacaklarını ifade eden Gül, şunları kaydetti:
"Meclis içi, Meclis dışı muhalefetle, medya ve sivil toplum örgütleriyle en iyi şekilde çalışacağız. Pozitif enerji vermemiz gerekiyor. Parti olarak seçim döneminden önce çok iyi çalıştık, iyi hazırlandık. Bu ciddi çalışmalarımızı kademe kademe yapacağız."

TÜRKİYE AB’YE GİRMELİ
Türkiye’nin bir an önce AB’ye girmesini istediklerini vurgulayan Abdullah Gül, "Müslüman bir ülke olarak Türkiye orada yerini almalıdır. Böylece İslam dünyası açısından da AB’ye girmemiz örnek teşkil edecektir. Dünya barışı için bu gereklidir" diye konuştu.

Oğlu Gül’e nasihatte bulunan annesi Adeviye Hanım, "İyi çocuktur. Kendisiyle hep gurur duyduk" dedi

Anne ve babasını arayarak hayır dualarını alan Gül’e hükümeti kurma görevi verilmesi, doğum yeri ve seçim bölgesi olan Kayseri’de büyük sevinç yarattı. Kayserililer, ilk kez bir Başbakan çıkartmanın sevinciyle sabaha kadar uyumadı. AKP Kayseri binasına Gül’ün poster ve afişlerini asan partililer, "Türkiye ve Kayseri seninle gurur duyuyor" diyerek tezahürat yaptı. AKP İl Başkanı Mahmut Cabat, "Hemşehrimizden hayırlı hizmetler bekliyoruz" dedi.



İmaj ve kişisel gelişim uzmanları Abdullah Gül’ün karakterini değerlendirdi. Gül’ün "uzlaşmacı ve güçlü" olduğunu belirten uzmanlar, Köşk çıkışı yaptığı basın açıklamasında özellikle "enerji, başarı ve olgunluk" kelimelerine vurgu yaptığına dikkat çektiler. NLP Uzmanı Cengiz Eren, "Duruşunda ilk defa ayağa kalkan çocuğun güveni vardı" dedi. Uzmanların Gül konusundaki analizleri şöyle:
• Dr. Nuran Yıldız (Siyasal imaj uzmanı): Gül’ün taşıdığı çok iyi nitelikler var. İyi bir konuşmacı, siyasi nezakete sahip, birikimli, hırsları olmayan ve rasyonel bir kişilik. Bu özellikleri onu "her zaman kazanan" bir siyasi karakter yapıyor. Gül, başbakanlığı süresince emanetçi bir tutum izlemez. Ancak zamanı geldiğinde herhangi bir gerilime yer vermeden başbakanlığı devreder. Başbakanlık yaptığı dönem boyunca da kendi görüşlerini hayata geçiren ve bunu aynı zamanda partisinin yönetimiyle fikir alışverişinde bulunarak yapan ama asla teslimiyetçi ve emanetçi olarak tanımlanamayacak bir kişilik. Gül’ün uzlaşmacı olması onun güçsüz olduğu anlamına gelmiyor. Güçlü ve uzlaşmacı karakteri, Erdoğan’la arasında gerilimin oluşmamasına neden olacak.
• Mümin Sekman (Kişisel gelişim uzmanı): Gül’ün kullandığı üç anahtar kelime vardı. Enerji, başarı ve olgunluk. Beyninin içindeki üç önemli konu bu. Elindeki kaynaklara odaklanmış durumda. Bunu başarılı olmak için kullanacak. Olgun olacak. Tepkisel, kısır çekişmelere giren biri olmayacak. Bütün ilgisini tartışmalardan uzak icraatlara yöneltecek.
• Cengiz Eren (NLP uzmanı): Başbakan olmaktan dolayı çok fazla mutlu. Kaplumbağa - tavşan hikâyesinde kaplumbağanın yarışı kazandığını gösteriyor. Sesinde vücudundaki hissettiği duygulardan dolayı hoş bir titreşim vardı. Özellikle sorulara cevap verdiği sırada söyledikleri, henüz daha konuya hâkim olamadığını gösteriyordu. Bir güveni var, ama çok ciddi şüpheler de söz konusu. Duruşuna bakıldığında ilk defa ayağa kalkan bir çocuğun güveni var.


Astrolog Hülya Koçak, 29 Ekim 1950 Kayseri doğumlu Akrep Burcu Gül’ün astrolojik haritasını değerlendirdi:
"Kinci yönleri ağır basan, çok iyi bir dost olduğu kadar çok kötü bir düşman olabilen bir insan. Sırlarını saklar. Sezgileri ve analitik zekâsı son derece güçlü. Sinirleri çok sağlam. Yeniliklere açık. Kızdığı zaman sivri dilli konuşabilir. Görev edindiği her konuda son derece titiz. Allah korkusu çok güçlü. Ama insanların etkisi altında kalmayan biri. Türkiye’nin burcu Akrep. Otomatik olarak Akrep burçlarını çekiyor. Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan ve Mesut Yılmaz da Akrep burcuydu. Bu yetkiyi alması hayatında güçlü bir şekilde var. Ama 2003 Şubat - Nisan arasında hükümette terslik diyebileceğimiz açının bir etkileşimi var. Türkiye’nin haritasında da ya bir iç seçim ya da bir yeniliğe gidiş var. Gül’ün de görevinin bir başka yöne çekilmesi durumu söz konusu. Tayyip Erdoğan’ın haritasında da bu dönemde bir değişim var."




Milli Görüş temelli bir partiden çıkacak isim konusundaki hassasiyetler ve Necmettin Erbakan’a dayanan siyasi geçmişine rağmen siyasette ve devlette izlediği "ılımlı" çizgi, Abdullah Gül ismini hep öne çıkardı.
1950 yılında, hocası Erbakan gibi 29 Ekim günü sabaha karşı Kayseri’de doğan ve dindar bir ailede büyüyen, siyasetle 1973 yılında babası imam Ahmet Hamdi Bey’in Milli Selamet Partisi’nden milletvekili adayı gösterilmesiyle tanışan Gül, bulunduğu noktaya kadar gelmesini aslında bir başarısızlığa borçlu. Gül, amcasının yanında, Kayseri sokaklarında gazoz satmayı başarabilseydi, tüccar olarak yetiştirilecek, okutulmayacaktı.

‘BUZ GİBİ GAZOZ’
Yapması gereken tek şey Kayseri’de üretilen iki farklı markadaki yerel gazozları, "32 dişe birden keman çaldıran, kadınlara çocuk düşürten buz gibi gazoz" diye bağırmak olacaktı. Bu işte başarısız olunca okul yolunu tutması yaşamının akışını değiştirdi.
Ortaöğrenimini Kayseri’de tamamladıktan sonra İstanbul İktisat Fakültesi’nden mezun oldu. Üniversite eğitimi için ayrılsa da bir ayağı hep Kayseri’de oldu. Siyasette ilk aktif görevini 1975 seçimlerinde, sonradan karşısına genel başkan adayı olarak çıktığı Recai Kutan’ın seçim kampanyasında üstlendi.

KISAKÜREK VE ERBAKAN
Fikri altyapısını oluşturan iki önemli isim Necip Fazıl Kısakürek ve Necmettin Erbakan oldu. Büyük Doğu Fikir Kulübü ve Milli Türk Talebe Birliği’nde aktif görev aldı. Üniversite yıllarında fotoğrafları duvarlara asılıp sol gruplar tarafından üniversite yasaklısı ilan edildi. 1976 - 78 yıllarında Şükrü Karatepe ve Fehmi Koru ile birlikte Milli Kültür Vakfı bursuyla doktora çalışması yapmak üzere İngiltere’ye gönderildi.
Kısa adı FOSİS olan Müslüman Öğrenciler Birliği’nde Türk Öğrencileri Yardımlaşma Derneği’nin kurucuları arasında yer aldı.

GÖRÜCÜ USULÜ EVLENDİ
12 Eylül’den birkaç gün önce Hayrünnisa Hanım ile evlendi. Görücü usulüyle yaptığı evliliğin ilk haftasında kapısını çalan genç bir üsteğmen Sancak Harekâtı kapsamında Gül’ü İstanbul Metris Askeri Cezaevi’ne götürdü. Çiftin sonraki yıllarda, Ahmet Münir, Kübra ve Mehmet Emin adında üç çocuğu oldu. Oğlu Ahmet Münir Sabancı Üniversitesi, kızı Kübra Bilkent Üniversitesi öğrencisi. 11 yaşındaki küçük oğlu Mehmet Emre de İlköğretim okuluna gidiyor. 1983 yılına kadar Sakarya Üniversitesi’nde iktisat dersleri okuttu. Merkezi Cidde’de bulunan ve 48 İslam ülkesinin üye olduğu İslam Kalkınma Bankası’nda ekonomi uzmanı olarak göreve başladı ve 8 yıl boyunca burada çalıştı.
Doçent olduğu 1991 yılında, oğlu Ahmet Münir’in sünnet töreni için geldiği Kayseri’de milletvekilliği teklifi alınca, aralarında Tayyip Erdoğan’ın da bulunduğu yakın arkadaş grubunun teşviki üzerine seçime girip milletvekili seçildi. RP’nin ilk kongresinde Genel İdare Kurulu’na giren Gül, 1993 yılında partinin dış ilişkilerden sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürüttü.
54. Hükümet’te Devlet Bakanlığı ve Hükümet Sözcülüğü, 1992 yılından itibaren Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi üyeliği yaptı.

TÜRBAN AÇMAZI
Gül, türbanlı eşini hiçbir protokol törenine götürmedi ve krize yol açmadı. Ancak Gül’ün türban konusundaki konuşmaları ve eşi Hayrünnisa’yı Ankara Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi’ne kayıt için götürmesi, burada içeri alınmayınca "Bugün Moskova’da yaşıyor olsaydık böyle bir engelle karşılaşmış olmazdı eşim" şeklindeki açıklaması, FP’nin kapatılması davasında iddianamede yer aldı. Bu tutu-mu, hayatındaki en "radikal" çıkışı oldu.



• Uzlaşmacı kişiliğiyle tanınan Gül’ün sinirlerine hâkim olamadığı tek kavgası, ortaokul döneminde bir çocuğun yaşlı bir adama yaptığı haksızlığa fiili müdahalesi.
• Üniversite yıllarında Milli Türk Talebe Birliği’nin üyesiydi. O yıllarda, Gül ve arkadaşlarının fotoğrafları sol gruplarca duvarlara asılıyor ve üniversiteye girmeleri engelleniyordu. Buna rağmen Gül milletvekili olduktan sonra, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamıyla ilgili Meclis kararının kaldırılması için hazırlanan başvuruyu imzaladı.
• Evlendiklerinde eşi Hayrünnisa Hanım 16, kendisi ise 30 yaşındaydı. Eşinin ‘orta karar romantik’ olarak tanımladığı Gül, karısına özel günlerde çiçek alan bir erkek.
• Beşiktaşlı olan Gül’ün en sevdiği yazar Dostoyevski. Tiyatro sanatçıları arasındaki favorisi ise Yıldız Kenter. Ahmet Özhan’ı seviyor. Yabancı oyunculardan Anthony Quinn’e hayran.
• Gül’ün sanatçı Hülya Avşar’a olan ilgisi ise onunla tanıştıktan sonra daha da artmış. Gül, "Çok başarılı bir sanatçı. Kendisiyle tanışma vesilesi oldu. Sahnedeki imajıyla gerçek hayattaki Avşar farklı. Avşar’ın daha böyle sanki muhafazakâr bir görünümü var. Tayyip Erdoğan’a, RP’ye oy verdiğini söylemişti bana mesela. Çocuk bekliyordu. Kızına Peygamberimizin kızının adını vereceğini söylüyordu. Dindar duyguları olan biri görünümü vermişti. Beğendim doğrusu" diyor.
• Gül’ün hayatında önemi büyük olan sebze, "yumurtalı patlıcan satarak okudum" dediği patlıcan.
• İslam Kalkınma Bankası’nda çalıştığı günlerde sık sık hacı olan Gül’ün örnek aldığı yabancı siyasiler ise, Bill Clinton ve Tony Blair.